ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
beyaz futbol
-
aziz yıldırım ve rasim ozan kütahyalı'nın birbirleri hakkında söylediği her şey doğru, kendileri hakkında söylediği her şey yalandır.
merve özbey
-
(bkz: şimdi reklamlar)
dolmuşta ineceğim deme şekilleri
-
1- her zaman dolmuş şoförüne söylenmez.
dolmuştakilerden kapıya doğru ilerlemek için izin isterken de gerekir.
türkçeyi yeni yeni öğrenen bir yabancı tanıdığımdan, önünde dikilen adama geliyor:
- bir geçirir misiniz?
2- bazen dolmuş şoförünün "migors'ta inecek var mı?" gibi sorular sorması sebebiyle sadece "var" denmesi yeterlidir.
önde duran adam "migorsta inecek var" demiş.
ben de "migros'ta inecek var mı?" anladığım için "var" diye olan gücümle bağırdım.
şöyle bir şey oldu:
- migros'ta inecek var.
- vaaaaaaaaaaaaaaarrrrrrrrrrrrrrrrrr
sedat peker'in şantaj suçuna sevinen muhalif
bundan sonra da şehit vermeye devam edeceğiz
-
bana ne be bedir'den uhud'dan hendek'ten diye cevaplanabilecek demeçtir. yeter artık arap bataklığında canları, yiğitleri yitirmemiz.
lullaby
-
voodoo bebeğinin müzikli versiyonu olan chuck palahniuk kitabı.
- "antik yunan kültürü uzmanları, o dönemde yaşamış insanların fikirlerini kendilerine ait saymadıklarını söylüyorlar. antik yunanlılar akıllarına bir fikir geldiğinde, bir tanrı veya tanrıçanın kendilerine bir emir verdiğini sanıyorlardı. apollon onlara cesur olmalarını söylüyordu. athena ise aşık olmalarını söylüyordu.
günümüz insanları ise ekşi kremalı patates cipsi reklamı duyar duymaz, satın almak için hemen sokağa fırlıyorlar ama buna özgür irade diyorlar artık.
antik yunanlılar en azından dürüstlermiş."
arkaik gülümseme
-
arkaik dönemin başlıca özelliklerinden sayılabilecek olan ve yüze ifade verme çabası sonucunda doğmuş, çoğuna göre komik olan gülümsemenin ismidir.
m.ö. 570 yıllarında heykeltıraşlar, ilk defa bir ifadeyi heykellerde belirgin bir şekilde gösterebilmiştir. bu buluş aynı zamanda sanat tarihçilerine de bir 'oh' çektirmiş olan gelişmedir bence. sonunda m.ö. 570 yıllarını erken arkaikten, yüksek (olgun) arkaik dönemine geçiş olarak kabul edebilmişler. ayrıca bir şeye daha sevinebiliriz... bugün olduğu gibi o dönemde de insanlar her şeyin suyunu çıkarıyormuş! öyle ki savaşta kalbinden hançerlenmiş birini tasvir ederken bile heykelin yüzüne bu arkaik gülümsemeyi kondurmuş zalimler.
zamanında benim sorduğum gibi ''iki dudak kenarını yukarı doğru kıvırmak nasıl yıllarını almış?'' diye sorabilirsiniz. buna, arkaik dönemde henüz gözlemin yeterince gelişmemiş olduğu cevabı verilebilir. fakat bence en önemlisi teknik imkanlar konusu. heykeltıraşlar; sert taşları istedikleri gibi işleyebilmesini sağlayacak teknikten yoksun oldukları için, iyi bir gözlemci olsalar bile bunu tasvirlerine yansıtmaları zordu. bu yüzden uzun bir süre hantal, şematik ve durağan heykeller görülüyor; bu yüzden bu döneme arkaik (bir uygarlığın ilk evresi) deniliyor.
sana sadece sarılıp uyumak istiyorum
9 nisan 2020 kayseri'de apartmanı yağlayan kadın
-
"corona virüsü sürüyor sandık çok korktuk" aynen amk siyah poşetle 250 gram virüs getirmiş kadın.
hiç matematik bilmeyen birine full çektiren hoca
-
universiteyi kazanip ilk calculus 1 vizesinde kocaman bir sifir alacak ogrenci yetistirmektedir ayni zamanda.
fizik kimya biyoloji bölümlerinin kapatılması
-
bak abiciğim, güzel başkanım, canını yidiğim; bölümlere, helede böyle toplum için önemli bölümlere, talep yoksa kapatmak mı yoksa talep olması için bazı çalışmaların yapılması mı mantıklı? imam hatibe, ilahiyat fakültelerine verdiğin imtiyazlar gibi bir şeyler sağla sana adamlara!
ama gördüğümüz şu ki; bilimin, ilimin değeri sıfır şu hükümetin gözünde...