• bak abiciğim, güzel başkanım, canını yidiğim; bölümlere, helede böyle toplum için önemli bölümlere, talep yoksa kapatmak mı yoksa talep olması için bazı çalışmaların yapılması mı mantıklı? imam hatibe, ilahiyat fakültelerine verdiğin imtiyazlar gibi bir şeyler sağla sana adamlara!

    ama gördüğümüz şu ki; bilimin, ilimin değeri sıfır şu hükümetin gözünde...
  • (bkz: bütün entry'lerini silen yazarlar listesi).

    sözlük yönetiminin sözlüğe içerik sağlayan kullanıcılara hiçbir saygısının olmaması sebebiyle bu entry düzenlenmiştir.

    (bkz: 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi)
  • zamanında her üniversiteye fen-edebiyat fakültesi açılması saçmalığının neden olduğu bir çözümdür.

    normalde doğru bir hamledir. lakin mantar gibi üniversite açılan bir ülkede hem etkisiz hem de manidardır.
  • ülkemizdeki üniversitelerin de yarısını da kapatsınlar da öğrenci kalitesi de yükselsin diyerek katıldığım uygulama.

    herkesi bir bölüme sokup diploma dağıtmayla olmuyor o işler. sen herkesi diploma sahibi yapacağım diye her yere üniversite açarsan ne öğrenci kalitesi kalır, ne akademisyen kalitesi, ne de o üniversitenin bilime yaptığı katkı.
  • haberden anladığım kadarıyla hepsi kapanmayacak sadece büyük ve seçkin üniversitelerde açık olup gerçekten bu işi severek yapacak kişiler olacak. türkiye'de bilime önem verilmemesi değil konu evet bilime önem vermiyorlar ama mantar gibi kimya,biyoloji mezunu türedi. gereksiz üniversitelerden mezun fiziğin f'sinden anlamayan bir ton insan ve çoğu işsiz. geç kalınmış yerinde bir karar.
  • gayet yerinde bir karar. 3-5 üniversite haricinde bölümlere giren adamların aldığı puan 500 üzerinden 220. bunlar mı bilim üretecek arkadaş? sırf üniversite kazandıkları için gidip okuyorlar mezun olunca da öğretmenlik okumamalarına rağmen kıytırık bir formasyon aldıkları için '' kadro kadro '' diye ağlıyorlar. işsiz olmak için 4 yıl eğitim alıp hem devletin hem de kendilerinin paralarını harcamalarının ne mantığı var? işsizlik oranı düşük gözüksün , üniversite mezunu insan sayısı artsın diye her yere açılmış şu fakültelerin zararı yararından çok daha fazla.

    bu yüzden biraz gerçekçi olmakta fayda var. fizikten hiç net çıkartamayan adamlar mavi yakalı olması gerekirken gidip fizik bölümüne giriyor. tabii bu konuda kendileri kadar devlette suçlu. lakin bu bir şey değiştirmiyor. bilim bilim diye ağlamaya gerek yok zira bu adamlar bilim üretecek adamlar değil. ha üretecek adam zaten taşaklı üniversitelerden birine gidiyor onlara da kimsenin bir şey dediği yok.

    edit: yalnız şunu belirtmeliyim ki bu sorun hemen hemen her bölümde var. ilk devrede yapılması gereken şey ikinci öğretim denilen saçmalığın hem okuyup hem çalışan insanları mağdur etmemek adına birkaç üniversite haricinde kaldırılması ya da kontenjanlarının düşürülmesidir. mühendislikler için belli bir puan/sıralama sınırı getirileceğini duymuştum yapılıp yapılmadığını bilmiyorum lakin o da gayet güzel bir çözüm olabilir.
  • (bkz: alo fatih'in kardeşinin yök başkanı olması)
  • bilimi, teknoloji gelişimini falan geçtim yakında seni beni kapatacaklar.

    -biz düşündük taşındık bu geri kalan %50 ye hiç gerek yok aksine bir de problem falan çıkarıyorlar başkanım kapatalım bence biz bu insanları, mis gibi, çiçek gibi olur yeminlen
    -hüloooğğ
  • zırt pırt her şeye dediğim gibi "sorun değil, sorunun sonucu" dediğim uygulama.

    9 eylül üniversitesi fizik bölümü'nden arkadaşımla bölümle ilgili konuşuyordum, bölümün taban puanını sordum kontenjan dolmadı dedi, anlayamadım tekrar sordum, tekrar aynı cevabı aldım. bildiğin barajı geçerek girebiliyordun, şuan ne durumda bilmiyorum.

    bizde alt-orta sınıf refleksi olarak çocuk doktor ve mühendis olsun mantığı var. yüksek mühendis olarak diyorum ki; bu iki meslek grubu da hizmet grubudur ve işlerini yapmaları ülkeyi ileri taşımaz, gündelik hayatı işler tutarlar. ülkeyi bilim adamları, felsefeciler ve sanatçılar (şarkı söyleyenler değil) ileriye taşır.

    tübitak zamanında bu durumu farkedip ilk tercihlerinde temel bilimleri seçip girenlere burs veriyordu. temel bilimler okuması zor bölümlerdir, ösym'nin sınavında barajı zar zor aşıp gelen altyapısı zayıf bir öğrencinin hakkını vererek okuması zordur, kopya, yalvarma, çan gibi sitemlerle elde ettiği diploma ile o bölümün diplomasının da değeri düşecektir. karar doğrudur ancak başta dediğim gibi, kızamığı fondöten ile tedavi etmeye çalışılıyor, yani sorun değil sorunun yol açtığı bir sonuçla uğraşılıyor. nasıl tff ülkeyi topyekün eğitip sporda şiddeti engelleyemezse, ösym'nin de yök'ün de yapabileceği bir şey yok burada, balık baştan kokmuş.

    bazen böyle kokuşmuş durumlar kendi fırsatlarını doğurur. kültürü oturmuş büyük üniversitelerin dahi temel bilimler puanları düşük oluyor. iş bulamam diye korkmadan o bölümleri yazıp iyi bir üniversiteye gidin. üniversitenin öğrenci kulüplerinde bulunun, derslere gidin havasını soluyup kültürünü alın, bunun size kattığı kişisel gelişim ile çok daha başarılı olursunuz. dandik bir üniversitede mühendislik okumaktan çok daha iyi olur emin olun.
  • yanıltıcı bir başlıktır. aslında haberi okuyunca sebebi oldukça mantıklı bir uygulama gibi görünüyor. insan inanamıyor tabi türkiyenin bir eğitim kurumundan böyle mantıklı bir açıklama gelmesine.
hesabın var mı? giriş yap