hesabın var mı? giriş yap

  • böyle bir cortlatmaya ben de maruz kalmıştım. ne kadar "harun bunları giymez" desem de dinletemedim ailenin kadınlarına. illa o saten pijama takımıyla o deri terlikler alındı. al işte adam giymiyor pijamayı, yatakta kayıyormuş, bir yere tutunması gerekiyormuş dönerken. zaten evin içinde aborjin gibi yalınayak dolaşıyor, "deri terlik ney lan" dedi bana. terlik...isme bak. ter lik. kendime yabancılaşıyorum üst üste 5 defa terlik dersem.

  • alışkanlıklar sizin otomatik olarak yani hiçbir çaba sarf etmeden yaptığınız şeylerdir, herkes için bir alışkanlık olarak uyuyup uyanmak gösterilebilir. alışkanlıkların gücü ve atomik alışkanlıklar kitaplarından yola çıkarsak iyi alışkanlıklar kazanılabileceği gibi kötü alışkanlıklar değiştirilebilir. alışkanlıkların temel bileşenleri şunlardır:

    iyi alışkanlıkları görünür ve cazip kılın, kolaylaştırın, tatmin edici kılın: yanınızda kitap taşıyorsanız veya uyumadan önce yatağın yanında duruyorsa kitap okursunuz. spor malzemeleri evinizde gözünüzün önündeyse veya gittiğiniz spor salonu yakındaysa spor yaparsınız. cazip kılmak ise kişinin nasıl bir insan olmak istediğiyle alakalıdır. müzik aleti öğrenmeye çalışıyorum yerine ben müzisyenim, spor yapmaya çalışıyorum yerine ben sporcuyum diyip karakterinizin bir parçası haline getirmek gerekiyor.

    kötü alışkanlıkları görünmez ve itici kılın, zorlaştırın, tatmin edici olmaktan çıkarın: alışveriş merkezine gidip fast food yiyorsanız gitmezseniz yemezsiniz, yemeksepetinden çok sipariş veriyorsanız programı silerseniz sipariş vermezsiniz. sürekli harcama yapıyorsanız kredi kartınızı internet alışverişine kapatırsanız harcamanız azalır vs. kötü alışkanlıkları itici kılmak adına bu alışkanlıkların size verdiği zararları düzenli aralıklarla yazabilirsiniz.

    uygulama
    iyi alışkanlıklar geliştirmek ve kötü alışkanlıklardan uzak durmak zor bir süreç ama bunu kolaylaştıran bir takım teknikler de mevcut.

    alışkanlık istifleme: kötü alışkanlıkları ekarte etmek adına alışkanlıklar arasında bir öncelik sonralık zinciri bir nevi ritüel oluşturmaktır. örneğin sabah uyanınca cep telefonunda sosyal medyaya girip vakit kaybediyorsanız uyandıktan sonra bir bardak su içeceğim, bir bardak su içtikten sonra evdeki bütün perdeleri açacağım bütün perdeleri açtıktan sonra 5 dk meditasyon yapacağım diyebilirsiniz. yani cep telefonunu işe gidene kadar hiç açmayıp işe giderken cebinize atıp gitmek için bir sabah ritüeli oluşturabilirsiniz.

    ortam tasarımı: ortamınızı alışkanlıklarınıza uygun hale getirip hayatınızın mimarı olabilirsiniz. bunun için çevreyi alışkanlığa özgülemek gerekir. mutfakta yalnızca yemek yiyin, yatakta yalnızca uyuyun, kitap okuduğunuz koltukta yalnızca kitap okuyun. hatta bunları mümkünse aynı veya yakın saatlerde yapmak alışkanlık kazanımı konusunda gerçekten etkili olacaktır.

    gruplandırma: birbiriyle uyumlu alışkanlıklarınızı gruplandırırsanız yapması kolaylaşır. örneğin uyandıktan sonra dişlerinizi fırçalamak, giyinmek, parfüm sıkmak, deodarant kullanmak genel tabiriyle hazırlanmak birbiriyle uyumludur. bu şekilde mevcut alışkanlıklarınızı yazarak gruplandırıp zamandan tasarruf yapılabilir. yeni alışkanlıklar da bu gruplar içine dahil edilip yapması kolaylaştırılabilir.

    aradan çıkarmak: sevdiğiniz bir işle sevmediğiniz bir işi aynı anda yapabilirsiniz. bunu sürekli uygulamak elbette dopamini dengesizleştirebiliyor. örneğin sevdiğiniz müzikleri dinlerken işinizi yapabilirsiniz. film-dizi seyrederken evde spor yapabilirsiniz. böylelikle normalinize dahil ettiğiniz alışkanlık bir süreden sonra kazanım olacaktır.

    zamana bölmek: alışkanlıklarınızı edinirken hangi saatlerde neyi daha iyi yaptığınızı gözlemleyin. genel olarak uyandıktan sonra ilk 8 saat yeni alışkanlıklar kazanmak ve zor işlerinizi yapmak için idealdir. ikinci 8 saat halihazırda edindiğiniz alışkanlıklarınızı sürdürmek ve çok zahmet istemeyen-sizi rahatlatan işler için idealdir.

    21 gün kuralı: 21 gün boyunca 6 yeni alışkanlık yapmayı deneyin. sonrasında bunları yapmayı kasıtlı olarak bırakın. bu 6 alışkanlığı otomatikleştirdiğinizi gördüğünüzde yeni alışkanlıklar kazanmak adına 21 günlük yeni programlara başlayabilirsiniz.

  • ömür boyunca başka hiçbir yerde görülemeyecek hürmettir. öyle bir hürmettir ki insana kendini değerli hissettiren şeyler listesinde ilk üçe girer. "bi şey lazım mı abicim?, bi salata daha ister misin?, çay da alır mısınız abicim?". iki ay uzak kaldıktan sonra ilk defa gören annemden daha iyi bakıyolar. kebapçıdan bi çıkıyorum sanırsın bir paşa, bir şehzade.

    ben bu hissi pizzacıda "hamuru incecik olsun mu?" sorusunda yaşayamıyorum. veya bir lira farkla kolanızı ve patatesinizi king boy ister misiniz? benim gururumu böylesine okşamıyor. ama bir "hemen yeniliyorum abi ezmeyi" beni mest ediyor. şimdi yolu adana kebapçılarına düşmemiş, kebap diye bir kısım et parçaları yedirtilmiş olan kitle ne diyor olm bu? diyebilir ama durum bu. diyeceklerimi buraların meşhur bir sözüyle sonlandırıyorum. "o yediğiniz abur cuburlar boy boy, şimdi bi acılı adana olacak idi oy oy."

  • miadı dolmuş ilaçları, yeniden ambalajlayıp ''alın amk fakirleri'' edasıyla hayır yapılacakmış gibi bir his var içimde.

  • muzaffer izgu'nun su an adini hatirlayamadigim bir oykusunde anlatilmistir bu.

    kahramanimiz, otobuse biner. otobus kalabaliktir. yer bulup oturur, kitabini acar. ancak oturacak yer arayan yaslilar ve kadinlarin hedef tahtasi olur, "biz yer ariyoruz, bu oturmus kitabini okuyor" minvalinde soylenirler. bu kez ayaga kalkar, ayakta durdugu yerde rahat okumak icin pozisyon bulmaya calisir, bulur bulmaz da bir eliyle askiya tutunur bir eliyle de kitabini tutar. bu sefer de diger insanlara yaranamaz. "burasi kutuphane mi, git evinde oku, amma israr etti canim" laflari havada ucusur. itiraz etmeye kalktiginda da soforun ve diger baska herkesin tepkisini ceker, darp edilmek uzereyken otobusten kendini zor atar.

    otobuste ondan baska kimse kitap okumamaktadir. buyuk ihtimalle hayatlarinin akisinda kitap okumaya yer de yoktur. bu nedenle adama, belki kendilerinin dahi bilmedigi bir nedenden oturu tepki gostermektedirler.

  • şaşırtıcı değil. bir sonraki açıklaması da "referandumla da olmazsa seri penaltı atışlarına gidilir" olacaktır.

  • "bekarlığa veda partisinde zenci bir dansçıyla birlikte olan ünlü ailenin kızı, unuttuğu bu ayrıntıyı bebeği zenci doğunca hatırladı"

    ne kadar ufak bir ayrıntı..

  • annemin beni leğende yıkadığı cüsseme ve o cüssede yaşatılan o günlere dair her şeye geri dönebilmek için tüm servetimi, yarısı başarılmış bir adet kariyerimi, tüm sözlük içeriklerimi, hatunlara dair dileklerimi, halının altında gizlediğim kefen paramı bile seve seve saçabileceğim eylem.

  • bugun kilo verme ile alakali inanilmaz bir deneyim yasadim. sirtimda 2 adet canta, 2 notebook, external diskler, elimde iki adet kitap dolu torba ile evden iceri girdim ve girerken acaba su an kac kilo cekiyorum diye sacma ama sonucunun boyle olacagini tahmin etmedigim bir soru isareti belirdi.

    ciktim tartinin ustune, tam 105 kilo cekiyordum. eski kilomdu, vermeye basladigimda uzun suredir 105'tim ve 2013'un mayis ayinda kendi capimda kilo verme denemelerine baslamistim. esimle gulduk ettik, eglendik ancak tartidan inip, elim ve sirtimdakileri bir kenara biraktigimda kafamda simsekler cakti. bi dk lan dedim, su an tam 15 kilo daha azdim 105'ten. elim ve sirtimdakiler 15 kilo, ben 90 kiloydum ve ciddi agirlardi. 15 kilo vermeden evvel ayaklarima ne tasittigimi ve kilo verme ile alakali inanilmaz bir terapi ile karsi karsiya oldugumu farkettim. evet bu resmen bir terapiydi.

    halen bir 10 kilo daha fazlam var, vermem lazim. ıdeal kilom 80 civari ve ben su andan itibaren cok daha motive bir sekilde vermek icin elimden geleni yapmaya hazir hissediyorum kendimi!

    tanim: enfes birsey, siz de fazlaliklarinizi verin, kurtulun!