hesabın var mı? giriş yap

  • kenya’da iki kabile mızrak savaşı yapsa ucu dönüp dolaşıp bize giriyor nasıl iş anlamadım amk.

  • tepki vereceğim diye inanılmaz antipatik olup haklıyken haksız konuma düşmek konusunda feministlerin eline kimse su dökemez sanırım.

    adam bir minibüs şoförü. kendince arabasına binen kadınlara bir zarar gelmeyeceğini teminat altına almak istemiş, böyle bir yazı asmış. ne bekliyorsunuz cinayetin ardından bir gecede aydınlanma yaşayıp kadın ve insan hakları, namus kavramı üzerinde kendi içsel reformunu yaşamasını mı?

    sizin gibi düşünmeyen, sizin aldığınız eğitimi almamış herkese ve onların söylediği aslında iyi niyetli olan her şeye aşırı tepki göstererek bir şeyler elde edemezsiniz anca “ehh bunlara da yaranılmıyor” algısı yaratırsınız.

  • bu konumdaki bir insanın çıkıp kanıtları ile birlikte basın toplantısı yapması gerekir. wp grubundan açıklama yapmak nedir? bir sonraki aşama ne? youtube videosu altında yorum yapmak mı?

  • zamanında nazım hikmet'ten diye paylaştığım yazıdır. ki o dönem ortalıkta dönüyordu. ben de yaralı bir zamanımda paylaşmıştım. nazım hikmet'e ait değilmiş. neyse kim yazdıysa yazı çok güzel, ki o dönem bu yazı bile iyi gelmişti bana. umarım yaralı dostlara az da olsa yara bandı olur.

    bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. hani ağzınla kuş tutsan "bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. iyi halin cezanda indirim sağlamaz. sen, "ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "peki o ne yaptı" deme. herkes kendinden sorumludur aşkta. sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? hayatı ıskalama lüksün yok senin. onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.yine içeceksin rakını balığın yanında. üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.... sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. elbet bitecek güneşe hasret günler. ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini... hayatı ıskalamaya lüksün yok senin.....

  • brüt tutar topluca nakit olarak teslim edilsin!

    brüt hakedişin, vergi ve kesintilerin bir kağıtta gösterilmesi,
    sonra hesaba net kalan paranın yatırılması veya elden verilmesi aynı şey değil.

    maaşlar brüt teslim edilsin ve her kişi kendi elcağızıyla paracıkları sikke sikke saysın ilgili kurumlara.

    gelir vergisi, yılda bir kez topluca ödetilsin.
    maaşa istinaden sgk ve diğer kesintiler aylık olarak düzenli biçimde ödetilsin.
    ay boyunca harcalamarın vergileri toplanıp ayrıca ödetilsin.

    daha önce de yazdım,
    alışverişte net ödeme yapılsın.

    kdv ötv vs tüm vergiler ayrıca hesaplansın.
    fiş ve faturalarda iri harflerle
    ay sonunda ödenecek vergi
    yazsın.

    ay sonunda sikke sikke
    veya kuruş kuruş ödetilsin!

    kısacası mesela,
    brüt 10.000 adet aldığımız türk lirasının
    nasıl en az 7.000 adet lirasını onlarca kalem kesinti için devletimize ödüyoruz "net" biçimde görelim.

    vatandaş inisiyatifine bırakılınca;
    vergisini ödemedi mi?
    bir kaç ihtar sonrası maaşına haciz konsun.
    vergi kaçırmaya devam ederse cezaevine atılsın.

    sgk primini mi yatırmadı?
    paşa gönlü bilir...emekli olamasın.

    sağlık payını mı ödemedi?
    ölsün ibne...tedavi olamasın.

    bu millet, seçimle gelenlerin,
    cebinden çıkan paraları savurduğunu ancak böyle olursa idrak eder.
    ancak o zaman, şirketlerin s ı f ı r l a n a n vergi borçlarını duyunca
    - du bakalım alloooo nasıl oluyor sayın devlet efendi, höqumet bey?
    diye hesap sorar.

    millî iradesini idareli kullanır...
    kime neyi teslim edeceğini düşünür.

    editto,
    vergi kaçıran veya zamanında ödemeyen tipler için önlem önerileri:
    kamu kurumlarındaki devlet memurlarının maaşları, vatandaşın vergilerinden ödeniyor.
    (tabii onların da kendi maaşından yine gelir vergisi kesiliyor unutmayalım)

    neyse...bu sistemde vergiyi ödemedi mi?
    devletle ilgili her işinde ceza olarak dosyası arkaya atılsın!
    başvurularına geç randevu verilsin,
    mahkemelik olduğunda müştekî ise davası ötelensin, hakkında dava açılmışsa hemen defteri dürülsün!
    hem vergisini dürüst ve zamanında ödemeyecek hem de "eşit" adalet isteyecek öyle mi?
    sürünsün ibne.

    böylece kamu memurları, vergisini dürüstçe ödeyen vatandaşın işlerini öncelikli ve rüşvetsiz yapmış olsun.

  • insanoğlu bununla ciddi ciddi sınanıyor demek ki. derler ya hani, ya arkadaşını kaybedersin ya paranı. bazen ikisini de kaybediyorsun da hangisine üzüleceğini bilemiyorsun. ben borç isteyenlere: "valla bozuk yok abi üstümde." diyorum da, babam bu konuda hayır diyemiyor. kendisi kefalet konusunda da bir numara olup hali hazırda bir arkadaşının kredi borcunu da üstlenmiş aşmış bir şahsiyettir. efendim, benim bu babam yine bi gün bir arkadaşına borç verdi. yıllar geçti, adam ödemedi. geçen gün "yea bi mustafa amca vardı, ne oldu ona?" diye sorunca ben, babam sitem etti, arayıp sormuyor, telefonlara çıkmıyor, düğünümüze bile gelmedi, artık sevmeyeceğim, dedi. üzüldüm. çok iyilerdi.

    neden sonra bikaç gün önce, bi telefon gelmiş, mustafa amca babamı aramış. ankara'daymış. kalbinden ameliyat olacakmış. acaba helallik mi istiyor, dedim, şomağızlı dediler, her ameliyat olan ölüyor mu? bilmem. ölmüyor mu? babama sen nasılsın demiş, benden bir isteğin var mı demiş. babam da, canının sağlığı demiş. konseptten ayrılmamış. dur demiş hatta, hastaneye geleyim, göreyim seni bir. ayy canım ya son kez bi görmek istedi demek arkadaşını dedim, şomağızlı dediler, niye son olsun? bilmem. neden olmasın? annem, hastaneye gitmek üzere hazırlanan babamı, işte sen böylesin, çok iyisin, herkesin her şeyine koşuyorsun, saf mısın nesin diye inceden inceye doldururken; benim yüce gönüllü babam, hasta yatağındaki bunca yıllık arkadaşını müdafaa için şunları söylemiş: "gideyim ya, belki parayı verir."

  • türk mutfağının 7. sırada olmasından ziyade amerikan mutfağının 8. olmasından dolayı ciddiye alınmaması gerekir.

  • su an karim los angeles - istanbul ucaginda.
    malezyadaki olayin oldugu gun bu basligi gorunce bir an kalbim hizlandi bir dusuncesiz yuzunden.

    sozlugu hic ilgilendirmeyen ucustur. atin luzumsuz adamlari buradan ya.

  • bugün itibarıyla altyapı çalışmalarının hızla başlayacağı güzide ilçemizdir.

    ve ankara’mızın tüm ilçeleri gibi tarihiyle ve insanıyla eşsiz bir yer olan polatlı ilçemize müjdemiz olsun.

    polatlı’mızın senelerdir kangren haline dönüşen acil altyapı yatırımları için yaptığımız kredi talebi belediye meclisi’mizde oybirliği ile kabul edildi.

    polatlılı hemşehrilerimin sağlığı ve huzuru adına verdiğimiz ısrarlı mücadelenin nihayete ermesinden büyük bir mutluluk duyuyorum.

    altyapı yatırımları için gerekli ihalemizi ise polatlı’da yapacağız.

    başkentimizin tüm noktalarına sağlıklı bir altyapı ağı kazandırmak istiyoruz. ankara halkı bu şehri bizlere emanet etti. halkımızın bizlere verdiği yetkiyi toplum yararına kullanmak ve bu uğurda mücadele etmek boynumuzun borcudur.

    halkımızın sağlığı ve güvenliği daima önceliğimiz olmaya devam edecek.

  • kendisini beğenmeyenler emin olun ki demet akalın'ı değil, ceylan'ın cover'ladığı şarkıların gerçek sahiplerini dinlemeyi tercih ediyorlar. abartılı tarz ve vokallerini "cool" bulabiliyorsanız da geçmiş olsun, yüzünüzü bir yıkayın.

  • lan bari insanları sahurda rahat bırak be

    edit: embressong nickli çaylak arkadaşımızın attığı mesajı aynen aktarıyorum
    iyi akşamlar, ben cumhurbaşkanının gittiği öğrenci yurdunda kalıyorum. çaylak oldugumdan başlığa yazamadım.öğrenci twitine cevap vererek gitti deniyor, öğrenci twiti 1 de atıyor.
    fakat saat 10 gibi hazılıklar yapılıyordu görevliler resmi kıyafetlerini giyip teftiş yapıyordu.
    izmaritler toplatıldı teras temizletildi,masalara çatal bıçak konuldu ama medyaya öğrenci twitine cevap vererek gitti olarak geçildi.
    bilinmesini istedim,sen de yazabilirsin istersen başlık sahibine de söyleyebilirsin.
    özetle gelmesi önceden bekleniyordu twitle alakası yok gelmesinin
    herkesin o ortamda olması komik olmuş ama kanıtlayabilirim orda olduğumu video fotoğraf çektim konuşmasını canlı dinledim.