ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gezip tozmayı kutsallaştıran yeni nesil
-
muazzam tespit.
kemre sepeti taşı demiyoruz babacım. memur olup 5 çocuk yap da demiyoruz. sadece yaptığın şeyi göklere çıkartıp, kaçınılmaz gereklilik yapma diyoruz. gezip tozmayla hayatın anlamını keşfetmiş gibi tavır yapma bize diyoruz. "hiii kaç aydır bu şehirdesin daha filan bara gitmedin miiğğ mağaraaa" ya da "ohaaa falan ya rejkjavik'i hala görmediğine inanamıyorum yalçın" triplerine girme diyoruz.
bu arada gezip tozmayla seyahat etmeyi çok severim bi dünya da ülke gezmişimdir. he ama çok da sikimde. işsiz zamanlarımda gezdim hep.
düşmanımın düşmanı dostumdur'un ingilizcesi
-
"my enemy's enemy stopmyfriend."
13 nisan 2022 ihsan şenocak'ın mülteci yorumu
-
arapları bu kadar seviyorsan arabistana git o zaman. burası türkiye burada türkçe konuşulur.
çin savaş gemisinin akdeniz'e gelmesi
-
aliexpressten sipariş verilmiş olabilir hemen kötüye yormayalım.
7 nisan 2021 covid-19 vaka sayısının 54.740 olması
-
eczanede üç çalışan yanyana oturuyor diye para cezası yazıldı. metrodan inen mavi saçlı hanfendi biraz nefes almak icin maskeyi çenesinden 10 saniye indirdi ceza yazıldı. motorsiklet sürücüsü maske takmadığı için durdurulup ceza yazıldı. bankta yanyana oturan iki vatandaşa sosyal mesafeyi ihlal ettiği gerekçesiyle ceza yazıldı. küçük bir çocuk babasıyla beraber bankaya gittiği için "babana söyle 900 lira fazla çeksin" diye polis espri yapıp ona da ceza yazdı. 30 yaşında bir adam evine en yakın fırından değil de iki sokak ötedeki fırından ekmek almaya gittiği için suiistimall ettiği gerekçesiyle o da ceza yedi. yanan evini maskesiz izlediği için bile ceza yiyen oldu. sokakta yaşayan adama sokağa çıkma yasağı ihlalinden bile ceza uygulandı.
özetle en ufak hatada devlet baba ensemize yapıştı ama aynı devletimiz ak parti kongrelerine hiçbir şey yapamadı. her ilden otobüs dolusu maskesiz yüzlerce insan şarkı söyleye söyleye toplandı gıkı çıkmadı.
reisimiz aldı mikrofonu "nağme olsam tellerine, kurban olam yollarına. ardahan, hoş geldin" dedi. ardahanlilar hoşbuldukkkk deyip virüsü kaptığı gibi memleketine gitti.
"senin gibi yari olan neyler ayvayı narı. artvin, hoş geldin" dedi. artvinliler de aldı memleketine gitti.
"beyleri sözlerin eri, ışıldar zeytin gözleri. kilis, sen de hoşgeldin" dedi. kilis de hoş bulduk deyip aldı virüsü gitti.
"alem düşman kesilse, gönül senden vazgeçmez. adıyaman, sen de hoşgeldin" dedi. adıyaman da eyvallah dedi çekti gitti.
özetle 81 ilimizin insanı o hınca hınç kalabalıkta hoşbulduk diyerek çekti gitti.
çay ocaklarının kapatıldığı, kahvelerin aylardır açılmadığı, halısahada top dahil oynanmadığı dönemde ağzı maskesiz yüzlerce insan hoşbulduk, hoşbulduk, hüloooo dedi gitti.
"unutmayalım ki bu virüs bir kişiden tüm dünyaya yayıldı" diyen sağlık bakanımız fahrettin koca dahil kimse buna sesini çıkaramadı. hatta erdoğan; "işte salonun hali. bakın bir kongre yapıyoruz, salgının olduğu bir dönemde kongre yapıyoruz ve salon lebaleb dolu” diyerek aklımızla dalga geçti. yetmedi bir sonra ki ankara kongresinde "sizleri kar yağışının tüm mikropları temizlediği anlamlı buluşmada en kalbi duygularla selamlıyorum" diyerek her fırsatta övdüğü duble yollar gibi aklımızla da duble dalga geçti ve risksiz denilen mavi yerler dahil tüm ülke kısa zamanda kankırmızı oldu.
yani bu yönetim biçimiyle 55 bin değil, 155 bin vaka olsa bu sayı çok azdır. olan esnafa, olan emekçiye oluyor maalesef olay budur. lafı hiç uzatmaya gerek yok.
"sen menfaatime dokunmayan, zengin iş yerlerime bulaşmayan, ashâbıma yapışmayan korona,
sen de hoşgeldin..."
amerikan film klişeleri
-
yaramazlık yapan, mızmızlanan çocuğa annesinin çocuğun tam ismiyle(kimlikteki ismi) seslenmesinden sonra çocuğun anında dünyanın en uysal çocuğuna dönüşüvermesi.
-edie sana otur yerine dedim. yemeğini bitirmeden oradan kalkamazsın !!!
- hayır anne daha fazla yemek istemiyorum.
- edward christopher jerkinson lütfen yerine otur ve o yemeğini bitir.
- peki anne...
nedendir bilinmez, kimlik isminin amerikalı çocuklarda etkisi çok büyük.
fransızca telaffuz kuralları
-
inanmayabilirsiniz ama fransızca kelimelerin telâffuzu aslında yazıldığı gibidir (% 99 oranında diyelim). yani fransızca kelimelerin nasıl okunması gerektiğini bilen biri için qu'est-ce que c'est'nin -türkçe'ye uyarlayıp yazarsak- kesköse olarak okunması sürpriz değildir.
bu kurallar ilk fransızca öğrenmeye başlandığında karmakarışık gelir ancak zamanla özümsendikçe iyice kolaylaşır. tabi bu minvalde fransızca dilinin iki önemli özelliğini hatırlatmak gerek:
1. herşeyin bir kuralı vardır.
2. her kuralın istisnası vardır. (bkz: exception)
kural mevzusu ile ilgili yorum ve görüşlerinizi ise bana iletmeyin lütfen, ben icat etmedim hiçbirini, mesul da değilim. hem fransızlar dallama ise ben ne yapayım??
neyse efendim, hiçbir yerden copypaste olmayan, uzun bir zaman diliminde yavaş yavaş toparlayarak derlediğim çalışmama göre fransızca telâffuz kuralları şu şekilde olmalıdır:
[önce yazılan harfe bakın, parantez içinde onu (türkçe kurallarında) nasıl okuduğumuzu göreceksiniz. örnek kelimeleri ise mümkün olduğunca içinde geçen tüm harf veya harf grupları maddeleri altında tekrar tekrar yazdım. istisnaları ayrıca hatırladığım, bildiğim kadarıyla derlemeye çalıştım]
[ve unutmayın, daha kalabalık kelime grubu okuma kuralı her zaman daha önceliklidir.
örnek: "ail > ai > a veya i" gibi..]
[ayrıca yanlış veya eksik gördüklerinizi özel mesaj yolu ile iletebilirsiniz.]
yazıdaki hâli - (dilimize göre nasıl okunduğu)
a (a)
la table, le chat, la classe, blanc, le sac, l’animal (m), la tarte, le carnaval, le tableau, le cadeau, le manteau, l’ordinateur (m)
â (a, biraz daha uzun telâffuz edilir)
le gâteau, l’âne, l’âge, le théâtre, le château
au (o)
l’automne (m), chaud(e), aujourd’hui, aucun(e), haut(e)
eau (o)
l’eau (f), le tableau, la beauté, le veau, le cadeau, le manteau, le gâteau, le château
ai (e)
le raison, le bain, le pain, la main, la fontaine, aimer, faire, le lait, le demain
ail, aille (ay)
le maillot, le rail, la faille, le portail, le travail
eu (ö)
le professeur, deux, la fleur, l’heure (f), l’ordinateur (m), les yeux (m), le jeu, le feu, l’erreur (f)
e
1. hece sonunda iken (ö) sesini verir. (tek heceliler dahil)
la semaine, la demande, petit, le demain, je, se, ce, de, le
e
2. (tek heceliler hariç) kelime sonunda ise okunmaz (yutulur)
le malade, triste, la table, la classe, la tarte, l’âne (m), l’âge (m), le théâtre, l’automne (m), chaude, faire, noire, lentement, médecin, l’heure (f)
e
3. iki sessiz ortasında (e) okunur
personne, servir, l’adresse (f), le message, aimer (ve tüm düzenli fiil mastarları), le cachet
istisna : tek heceliler hariç, sözcük sonu -es şeklinde bitiyorsa okunmaz: cannes
e
4. tek hecelilerde iki sessiz arasında (e) olarak okunur
le fer, le mer, les, mes, des
é (e)
l’égalité, l’éclaire, la santé, léon, fatigué, dégénéré(e), la clé, le vérité, le théâtre, le thé, la beauté, liberté, égalité, fraternité *
è (e, ama mümkün olduğunca kısa okunur)
la mère, le père, l’élève, la grève, le succès
ê (e, ama biraz uzatarak)
la fête, la fenêtre, le tête
ë (e, harfin okunmayacağı bazı kelimelerde ayrı bir hece özelliği getirir ve e olarak okunmasını sağlar. çoğunlukla yabancı kökenli özel isimlerde bulunur)
l’aiguë, noël, raphaël
i
1. genellikle i sesini verir.
le lit, dire, finir, le minuit, écrire, l’ordinateur (m)
i
2. kendisini takip eden bir sesli var ise araya (i) olarak okunmakla beraber araya (y) sesi de alır
bien, rien, le pied, le soutien, le pierre, client(e)
i
3. kelime sonu -ie şeklinde biten durumlarda e okunmayacağı için sadece (i) sesi verir (araya (y) sesi girmez)
valérie, la vie, la maladie, l’ironie(f), le génie, la folie, le parapluie, la chimie
-ill (çoğunlukla y olarak okunur ama bazen de l sesi verir. l sesi verdiği kelimeleri özellikle bilmek gerek)
(y)
la famille, bouillir, la feuille, travailler, la fille, gentille
(l)
la ville, mille, lille
ï (i, aynı aksanlı e sesinde olduğu gibi harfin okunmayacağı bazı kelimelerde ayrı bir hece özelliği getirir ve i olarak okunmasını sağlar. çoğunlukla yabancı kökenli isimlerde bulunur)
le mosaïque, laïque (laïc)
y
1. kelime veya hece başında ünsüz olarak kullanılırsa (y) sesini verir.
les yeux, moyen(ne), doyen(ne), le crayon
y
2. kelime veya hece içinde ünlü olarak kullanılırsa (i) olarak okunur
le type, le lycée, le cygne
o (o)
la porte, donner, la forêt, le nom, le problème, le document, le coton, le nord, la mission, la mort, le mot, le raison, le maillot, le professeur, l’ordinateur (m)
ô (o)
le rôle
ou (u)
l’amour (m), la tour, le tour, nouveau, nouvelle, le jour, l’ours (m), trouver, le couteau, aujourd’hui
istisna: oui (viy) olarak okunur.
oi (ua, arada belli belirsiz v sesi çıkarmak daha uygun olur uva şeklinde)
l’oiseau (m), froid, noir, le croissant, l’étoile (f), le miroir, la boisson, le poison, avoir
istisna: l’oignon (m) *
oin (uen, yine arada belli belirsiz v harfi ile uven şeklinde)
le point, loin, le coing, le besoin
oy (uay, uvay gibi v belli belirsiz)
le voyage, moyen(ne), doyen(ne), le foyer, joyeux(euse), envoyer
œ (ö)
le bœuf, la sœur, le cœur, l’œuf (m), l’œil, l’œuvre
u (ü)
la rue, la nuit, le futur, le musée, salut, cuire, aujourd’hui
un (ön)
brun, un, aucun
une (ün)
la lune, une, aucune, la prune
c
1. ce, ci, cy ile beraber (s) olarak okunur
la cigarette, la cygne, certain, difficile, le médecin, voici, l’exercice (m), décider, le cinéma, la cerise
c
2. ca, co, cu, cœ, cl, cr ile beraber (k) olarak okunur
le cahier, la collection, la couleur, cuire, aucun(e), écrivain, la biscuit, le coq, la classe, le crayon, le carnaval, le cadeau, la mélancolie
c
3. kelime, hece sonunda (k) sesi verir
le sac, sacré(e), donc
istisna: blanc (blan okunur)
ç (s, kurala göre c’nin k sesi vermesi gereken yerde s sesi almak için kullanılır. c cedille denilir bu harfe)
ça, le garçon, la façon, la leçon
ch
1. genelde (ş) sesi verir.
chanter, la chance, le roche, le charbon, la chaise, la vache, le chat, le château, chaud(e), chercher, le cheval, chez, la pêche, le chemin, acheter
ch (ve chr, chl)
2. eski yunan kökenli kelimelerde (k) sesi verir.
le chaos, le choléra, l’anachronie, le chrome, le cholestérol, chrétien(ne), chronique, le chrysanthème
g
1. ge, gi, gy ile beraber (j) olarak okunur
le gymnastique, manger, l’origine (f), orange, la page, la girafe, le magicien, l’agence (f), beige, la nage, l’âge (m)
g
2. ga, go, gu, gl, gr ile beraber (g) olarak okunur
le légume, le garage, gris, grand(e), le gâteau, l’égalité, le garçon, l’église (f)
not: g’nin ince ünlülerle (e, i, y) beraber j değil de g sesi vermesi istenirse araya u harfi alınır: gu*
le guitare, le guide, la guerre, la vague, guy
g
3. sözcük sonunda ise okunmaz
le sang, vingt, le coing
gn (ny sesi verir)
gagner, magnifique, l’agneau (m), la signature, le champignon, le cognac, la vigne, l’oignon, mignon(ne)
h (okunmaz, ama muet veya aspiré olma durumuna göre artikelin yazımını değiştirir. tek tek bilmek gerekir, bir kuralı yoktur)
l’homme (m), l’héroïne (f), l’hiver (m), l’histoire (f), l’hirondelle (f), l’heure (f)
le héros, le haricot, le hibou, la hiérarchie, haut(e)
le théâtre, le thé, aujourd’hui
m
1. kelime veya hece sonlarında -am, -em şeklindeyse (an) olarak okunur
le champ, le printemps, employer, le temps,
m
2. kelime veya hece sonlarında -im, -ym şeklindeyse (en), -um ise (ön) olarak okunur
le symbole, sympathique, le parfum
n
1. kelime veya hece sonlarında -an, -en şeklindeyse (an) olarak okunur
pendant, l’enfant (m), prendre, l’accent (m), l’aventure (f), client(e), l’argent (m)
n
2. kelime veya hece sonlarında -in, -yn şeklindeyse (en) olarak okunur
intéressant, quinze, le matin, le jardin, la peinture, le moulin, cousin, le syndicat
n
3. kelime veya hece sonlarında -*ine şeklindeyse (in) olarak okunur
la vitrine, la marine, la benzine, la marine, la cuisine, l’origine (f)
ph (f)
le phrase, sophie, la philosophie
q (k sesi verir, yanındaki u harfini okutmaz. ince veya kalın olması u harfinin devamında gelen ünlü harf ve onun okuma kuralına göre değişir)
la musique, quel, la question, qui, equitable, equinox, l’aquarium, quatre
s
1. kelime veya hece başında (önceki hece ünsüz ile bitiyorsa) (s) olarak okunur.
la santé, le sac, danser, la chanson, la semaine, le succès, personne, servir, salut, sacré(e)
s
2. iki sesli harf arasında (z) olarak okunur
la maison, la fraise, le raisin, la rose, le raison, le poison, l’oiseau (m), le musée
s
3. iki sesli harf arsında iki s yan yana ss şeklinde yazılırsa (s) olarak okunur
la classe, le professeur, l’adresse (f), le message, la boisson, le croissant, la necessité
s
4. -st* formlarında (st) sesi verir
triste, le gymnastique, l’existence (f), l’histoire (f), la question
s
5. kelime sonlarında okunmaz
les, mes, des, le succès, l’ours (m), gris, le héros, le printemps, le temps
istisnalar: le chaos, l’os (m) (ama çoğulu des os olunca sondaki s okunmaz), hélas, l’autobus
w (v)
le wagon, le week-end
x
1. bazen (ks) olarak okunur.
l’axe, excuser, expliquer, extra, l’oxygène (m)
x
2. bazen de (gz) olarak okunur
l’examen, exotique, l’exit (m), l’exhibition (f), l’existence (f), exécuter, l’exemple (m)
1 ve 2 için istisna: bruxelles kelimesinde (ss) olarak okunur (brüssel)
x
3. kelime sonunda okunmaz (x'in çoğul eki olarak kullanıldığı tüm -eaux, -eux vb. formları dahil)
deux, les yeux, la croix, la paix
d normalde (d) sesi verip, sözcük sonunda ise okunmaz
chaud, nord, froid
t
1. normalde (t) sesi verir
la tête, petit(e), la tarte, le gâteau, le théâtre, le château, le thé, le tableau, la beauté, le manteau, la fontaine, le portail, le travail, l’ordinateur (m)
istisna: l’initiative *
t
2. sözcük sonunda ise okunmaz
le chat, petit, le lait, le maillot, le dent, la nuit, la mort, le mot, la fôret, le lit
t
3. -tion şeklinde yazılışlarda (s) sesi verir ve kalıp (-siyon) olarak okunur
le national, rationel le, la notion, la collection, l’exception (f), l’exhibition (f), la dictionnaire
istisna: -stion şeklinde yazılışlarda s (s) ve t (t) seslerini verir, kalıp (stiyon) şeklinde okunur: la question, la cogestion
yukarıdaki durumlar haricinde (okuma kuralı gerektiren herhangi bir harf grubu oluşmamışsa) aşağıdaki harfler, türkçe'deki gibi okunur:
b (b)
le bain, la table, la beauté, le tableau, le problème, la liberté, la boisson, le bœuf, blanc
d (d)
la dinde, le dimanche, le dent, chaude, le cadeau, la demande, le demain, deux, l’ordinateur (m), l’adresse (f), danser, le jardin, l’hirondelle (f), difficile, décider
f (f)
la fontaine, faire, le professeur, la fleur, le feu, difficile, la faille, fatigué, le fer, finir, la famille, la forêt, la girafe, l’enfant
istisna: œufs (m, pl) (l’œuf* l’öf olarak okunurken çoğulu des œufs ise de-z-ö olarak okunur, f söylenmez)
j (j)
le jour, aujourd’hui, je, le jeu, le jardin,
k (k)
le kiosque
l (l)
le lait, l’animal, la classe, blanc, le carnaval, le tableau, la fleur, l’élève, la clé, le lion
m (m)
le manteau, la main, le demain, le maillot
n (n)
non, le nom, noir(e), le nord, la nuit, enfin, le carnaval, l’âne (m), le manteau, le raison, le bain, le pain, la main, la fontaine, le demain, l’ordinateur (m)
p (p)
le pain, le portail, le professeur
r (r, aslında bu harfin genizden böyle yumuşak g gibi okunması durumu var ki, entryde izah etmek mümkün değil, ama bana kalırsa hiç kasmayın dalida gibi r'leri bastıra bastıra okuyun. tv5'te spikerlik falan yapmayacaksınız nasılsa..)
venir, rare, parler, la tarte, le carnaval, le théâtre, aujourd’hui, le raison, faire, le rail, le portail, le travail, le professeur, la fleur, l’ordinateur (m), l’erreur (f)
t (t)
(yukarıda yazıyor)
v (v)
le veau, le travail
sktch.in'de çizilen ekşi sözlük nick'leri
-
şüphesiz ki bunlardan bazıları çizime daha bir müsaittir;
http://sketchtoy.com/#1045608
kısa yoldan görmek isteyenler için; görsel
edit:
(bkz: geceye bir resim bırak/#80508480)
(bkz: 14 şubat sevgililer günü/#119538852)
(bkz: ekşi sözlük 22 yaşında/#119580688)
(bkz: sevgilisi olmayanların uyumadan önce düşündükleri/#123194469)
nikola tesla
-
bos vaktinde megafon u yaparak patates sogan terorune imkan tanimasiyla da eksi hanede puan toplamistir.
evliliğe dair mide bulandırıcı detaylar
-
benim evliliğimde çocuklardır.
biri sekiz, diğeri altı yaşında iki vahşi erkek besliyoruz. eşim için hiçbir problem yok, çocuklar mükemmel. özellikle büyük çok zeki. fakat benim için boşanmanın eşiği. iki çocuk da o sevimli hallerinden bu noktaya nasıl geldi çözemiyorum. eve girmek istemiyorum artık.
en son büyük olanı, küçüğe kedi maması yedirirken yakaladım. önlüğünü de taktırmış, itinayla mamaları kaşığa tek tek koyup besliyor. vurmadım. kaç tane yedirdiğini sordum, güldü; ama yine vurmadım. yemeğini aldım diye küçük ağlamaya başladı bu sefer.
arkadaşlarım özgür eğitim, özgür okul, ekolojik pedagoji muhabbetleriyle başımın etini yedi. iyi dedim, okudum hepsini. güzel tamam da sanmıyorum dedim. büyüğü müfredat dışı, bahsi geçen referanslara dair eğitim veren özel bir okula gönderiyorum. ağaçlar altında ders, doğa gezileri, atölyeler falan. ikinci ayında okula çağırdılar. bir sıkıntısı mı varmış evde? anlatmak ister miyiz? var. kardeşine kedi maması yedirip mobilyaları kırıyor. ağaç falan yaramamış. bahçeye bağlasalar sesimi çıkarmam. çocuk da iki ay çıkarmaz, sever. hoşuna gidiyor böyle acayip şeyler. bi ara eğitim videoları izlerken önüme köpek eğitim videoları çıktı. eline ödül maması koyup burnuna tutuyor köpeğin, o da oturuyor. aldım çikolatayı gittim yanına, burnuna doğrultup otur, dedim. kaçtı gitti.
keşke şimdi hiç değilse büyük olanı alıp otuz iki yaşında falan geri getirseler eve.
ilk kez starbucks'a gideceklere tavsiyeler
-
9 tl'ye tall mocha frappucino içeceğinize 7.75 tl'ye tall coffee frappucino için. aradaki tat farkını vedat milor olsa anlayamaz.
(bkz: barista'dan tavsiyeler)
fakat müzeyyen bu derin bir tutku
yaran facebook durum güncellemeleri
-
posta kutusunda faturalara bakıyodum, komşuya 600 lira doğalgaz faturası gelmiş. camı aç da bizde ısınalım amk.