ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sabah kalkınca ilk düşünülenler
-
lan gece niye geç yattıysam ben amk
mühendisleri sinir eden sorular
-
- ne muhendisisin sen abi ya?
- kimya muhendisiyim.
- e peki soylesene abi cama$ir suyunda ne var? icerik olarak yani?
- ac arkasini oku.
- hmm, bunlar bunlar bunlar varmi$, zararli midir bunlar?
- degildir.
- icebilir miyim yani $imdi?
- icebilirsin tabi guvenle, kana kana ic...
- yandim abi yaniyorum!
- geber yarragimin kurma kolu...
üç camili ve 53 mescitli üniversite
-
daha 3 ay önce, iktisadi ve idari bilimler fakültesi'nde kablosuz internet olmayan, kablolu internetin bağlı olduğu tek bilgisayarın da bir takım aksaklıklar yüzünden internete giremediği üniversite.
yerler filan hep parlak granit ama, valilik binası gibi.
(bkz: türkiye)
28 ocak 2024 kadının soyadı özgürlüğüne kavuşması
-
kadınların artık kocasının soyadı yerine babasının soyadını kullanabilmesini sağlayan gelişme.
kudurmalar üzerine edit: isteyen elbette ki istediği soyadını kullansın, hatta çocuk annesinin veya babasının soyadı ve kütüğü arasında seçim de yapabilsin. bunlar olağan şeyler. benim asıl sinirimi bozan şey şu konuyu bile "toksik erkeklik, eril hakimiyet" gibi sikko terimlere sığdırma çabanız. böyle beyni üç gram etmeyen feminist zırvası terimler görünce kendimi tutamıyorum sadece.
edit 2: halen özel mesaj atıp "daha çocuklar annelerinin soyadını alacak siz de kuduracaksınız" gibi şeyler yazıp tahrik etmeye çalışanlar var. tekrar ve tekrar kanaat getirdim ki feminizm bir nefret suçudur, akıl hastalığıdır, bağnazlıktır, yobazlıktır.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: eski sevgilimi unutacağıma
1. amca oğlunu unutmuşum amk çok ayıp oldu.
yaran fıkralar
-
kadının biri kocasını 3 erkekle aldatıyormuş.
hergün kocası evden gidince 3 adam eve gelir ve kadınla yatarmış.
kadın yine böyle bir günün sonunda adamlardan birisine demiş ki;
- 'sen yarın gelirken bir tepsi dolma yaptırıp getir'; diğerine,
- 'sen de bir büyük kap ayran getir.' demiş.
diğer adam çok fakir olduğu icin ona,
- 'sen de... boşver, sen hiç bir şey getirme demiş.
ertesi gün gelmiş fakat kadın bugünün günlerden pazar olduğunu unutmuş, eteği tutuşmaya başlamış.
- 'eyvaah' diyerek kocasının yanına gitmiş.
- 'sen bugün kahveye filan gitmeyecek misin? ben evde temizlik yapacağım deyip kocasını zar zor da olsa evden yollamış.
kocası gittiği gibi 3 adam da eve gelmiş kadın demiş ki;
- 'siz hemen gidin. kocam buralarda!' tam bunu söylerken zil çalmış.
kadın 'eyvah' demiş, 'geldi galiba!' adamları sağa sola saklamış ve kapıya bakmaya gitmiş.
kocasını karşısında gorunce 'ne oldu?' diye sormuş adam da
- 'yahu karnım cok acıktı. bana dolma yapsana, canım çok istedi' demiş.
kadın - 'allah'ım bir tepsi dolma olsa da yesek!' demiş.
elinde dolma tepsisi olan adam çıkıp yanlarına gelmiş. kadının kocası şaşırmış.
- 'sen kimsin yahu?!' diye sormuş. adam sakin bir şekilde;
- 'ben allah tarafından geliyorum. karınız dolma istedi.' demiş. ve hemen çıkıp gitmiş.
kadının kocası olayın şokunu atlatamadan...
- 'yaa tamam da..' demiş bu sefer koca,
- 'bu ayransız gitmez. sen bari bi ayran yap 'kadın büyük bir sevinçle;
- 'allah'ım bir damacana ayran olsa da içsek' demiş. ayranı getiren adam çıkıp gelmiş.
kocası tabii çok şasırmış. - 'sen de kimsin?' demiş.
adam da diğeri gibi,
- 'ben allah tarafindan gönderildim. karınız ayran istedi' diyerek çıkmış gitmiş.
kocası hayretler içinde, kendi kendine 'bizim karı ermiş mi oldu ki?' diye söylenmiş.
kadınla kocası yemekleri yemişler ama 3.adam hâlâ saklanıyormuş.
1 saat geçmiş, 2 saat geçmiş. 3 saat derken adam dayanamayıp çıkmış yerinden.
kadının kocası bağırmış,
- 'ulan sen de kimsin?!!'
adam:-
-'ben allah tarafindan geliyorum. boşları almaya geldim...
şevval sam'ın her güzel şeye salça olması
-
bir şarkının, bir dizinin veya başka bir şeyin ömründeki önemli bir periyottur şevval sam periyodu. adeta osmanlı'nın duraklama dönemi gibi.
- yavaş yavaş duyulma
- popüler olma
- şevval sam'ın elini atması
- unutuluş ve kayboluş
edit: bu arada tespiti yapan arkadaşı tebrik ediyorum.
1 aralık 2015 istanbul'da duyulan patlama
-
sozlukte ne kadar boktan insanlarin oldugunu gosteren patlamadir. istanbul'da tanidigi ailesi olup sehir disinda yasayan bir suru adam var. panikle basliga bakiyosun nerde olmus ne olmus diye, yok efendim surdan duymus, buradan duymamis, bize ne... gelip espri kasiyor bir de yok izmir'den duyulmamis da bilmemne.
butun ulke diken ustunde, daha bir ay olmadi ankara'da 100 kisi oldu, adam gelip burda futursuzca espri yapabiliyor ya, insanliginiza tukureyim.
edit: patlamayla ilgili bilgiler bu entri'de yeterince mevcut (bkz: #56642929)
türkçe dil bilgisi takıntısı olan ruh hastaları
-
türkçe konuşmayı yazmayı bilmeyen tiplere dert olur. yaşınız kaç? hala öğrenemediniz mi iki tane yazım kuralını yahu?
bahsedilen ruh hastalığı için;
(bkz: mehmet ali erbil'in uzun süredir olay çıkartmaması/#38891726)
misafirin çocuğuna bilgisayar oynatma zorunluluğu
-
konsol versiyonlari da mevcuttur
soyle ki;
based on a true story
kahramanlar:
ogul britannica - ruh ve sinir hastasi
orcun - birsen teyzenin 10 yasinda dombili ekose gomlekli ve askili cocugu
ozet:
birsen teyzenin ricasi sonucu oturma odasina kurulan ps2 aleti. takilan oyun orcun(gerizekali)un istegiyle araba oyunu...(need for speed underground)
oyunun turu: drag(dumduz yol zamaninda vites atma uzerine kurulu)
annanneme...
chapter 1 - orcuna tuslari anlattim.
orcuna tuslari anlattim...
denedim...
aklinda sadece gaz vermek kaldi..
ilk oyun
vinnnnnnnnngrrrccc(vites atmiyor orcun)...boom
blown engine... motor yanar...
orcun guler..
o embesil cocuga bir daha gosterdim.. oh bebek inan denedim..
vinnnnnnnnnnngrccc(hala vites atmiyor)... kaboom
blown engine... motor yanar...
orcun kahkahalara bogulur
ben yumrugumu sikarim..
orcun gulmeye devam eder..
chapter 2-afferim efendi efendi oynayin
afferim efendi efendi oynayin... dedi oturma odasinin kapisindan birsen teyze..
sadece basimi salladim
orcunun yanina oturdum.
baska oyun acayim mi dedim
orcun burnunu karistiriyordu.
suratina tukurmek istedim.
son bir kez gosterdim.
ibre yesil olunca vites atacaksin dedim
orcun basini salladi...
onun basini kesecegim...
bir kaziga saplayacagim
the final chapter - ve oyun basladi
ve oyun basladi
anlamis gibi gozuken orcunu uzaktan sessizce izliyordum...izliyordum
3.
2.
1.
rakip arabalar gaza basti
orcun da oyle
ama orcun deliler gibi vitese basiyordu!
surekli
sonuc olarak 250 basan araba, 10 ile gitmeye basladi..
ben gozlerim acik, donuk bir ifadeyle televizyona bakiyordum.
orcun 10 ile gitmeye devam ediyordu
yarisi oyle bitirecekti...
guluyordu ve hala vitese basiyordu...
elimi havaya kaldirdim
orcuna elimin tersiyle oyle bir caktim ki.. elim acidi...
orcun agliyordu...
ben guluyordum...
-the end-
ingiliz aksanını sevdiren insanlar
-
(bkz: terry wogan)
(bkz: ainsley harriot) - bbc'deki zenci matrak sef
(bkz: matthew macfadyen) - siz onu asil spooks'da seyredin
(bkz: hugh laurie) - blackadder zamanindan kalma
(bkz: alan rickman)
(bkz: john cleese) ya da (bkz: monty python)
ama iskoc aksani icin: the incomprable mr. don castellaneta, (bkz: groundskeeper willie)
avustralya aksani icin (bkz: bruces) yani (bkz: monty python)
hadise'nin times square'de reklam vermesi
-
hayır gülünç olan ne biliyor musunuz? reklam verip sanki bunun kendi başarılarıyla orada ücretsiz yayınlanmış gibi lanse edip bunu kadınların gücüne bağlaması. kadınların böyle şeylere ihtiyacı yok hadisecim.