ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türklerin öğrenemediği şeyler
-
metroda inen yolcuya öncelik vermek.
kenan sofuoğlu'nun arabamı çizerler açıklaması
8 haziran 2019 türkiye fransa maçı
-
- cinayet saati napıyodun.
- mbappe'yi kesiyordum.
- cinayet saatini nerden biliyorsun?
- ben hep mpabbe'yi keserim.
hasan ali kaldırım
üniversiteli gençlerin yüzde 60'ı cünüp geziyor
-
ulan birinizde kimlik siyaseti yapmayın, bir şey üretin.
%100'ü gezse ne olur, beyniniz cünup olmuş milletin uçkurunun hesabını tutuyorsunuz. (bkz: başınımı bekledin)
baba kız diyalogları
11 ağustos 1999 güneş tutulmasını görmüş nesil
-
mahallemizin bakkalı röntgen filmlerinden gözlük yapıp satmıştı o gün, ticari zeka dediğimiz bu olsa gerek.
koronavirüs'ün sebebi zinadır
-
umreden dönenleri zan altında bırakan açıklamadır.
hastası olunan sözler
-
"şayet yumurta dış bir güçle kırılırsa yaşam sona erer. içerideki güç ile kırılırsa yaşam başlar. büyük şeyler her zaman içeriden başlar."
yaş ilerledikçe katlanılması zor şeyler
-
ergen tavırlar. kendi ergenliğimden bile tiksindim.
masum türbanlı yerine domuz yemiş kızla evlenmek
-
anlamadım. şimdi bu kız, masum türbanlı yememiş de domuz mu yemiş?
thy hayal edince reklamı
-
ığdır havaalanı ve thy'nin ülkenin her yere uçmasıyla alakalı bir reklam olmasına rağmen çekimleri antalya korkuteli ilçesi'nin imecik köyü'nde ve antalya havaalanı'nda yapılan reklamdır. reklamda süper oynayan çocuklarla yapılan bir söyleşi de şöyledir.
söyleşinin sonunda çocuklardan nihat'ın babası olan ali büyüksolak ise bir sürü probleme de uyarlanabilecek bir sorunu dile getiriyor:
"köyümüz, reklam filmi sayesinde daha çok ilgi çekti. bu film köy için çok güzel oldu. en büyük sorunumuz su. içme suyumuz 18 kilometre ileriden geliyor, sağlığa da uygun olmadığını söylediler. biz burada havaalanı istemiyoruz, su olmadığı zaman hayat bitmiş demektir, su istiyoruz."
al bu son cümleyi her yere koy:
"biz istanbul'da mega proje istemiyoruz, insanca seyahat edebileceğimiz toplu taşıma sistemi istiyoruz, park istiyoruz yeşil alan istiyoruz."
"biz hasankeyf'te hes istemiyoruz, tarihin şimdiye kadar olduğu gibi yaşamasını istiyoruz."
"biz sinop'ta nükleer santral istemiyoruz, tabiatın korunmasını istiyoruz."
"biz uludağ'a yapılacak teleferiğin milli parktaki asırlık ormanları tahrip etmesini istemiyoruz."
"biz istanbul'a daha fazla yatırım istemiyoruz, ülkenin her yerinin asgari düzeyde eşitleneceği kadar kalkındırılmasını istiyoruz."
bağdat baharat
-
kablelvuku tarafından (bkz: #53466324) 3 yumurtayı 2 yumurtaya düşürmeden de ticari kazanç (ya da kayıp) sağlayabileceğini öğrenmiş bir patrona sahip firma. patron öğrendiği şey için kablelvuku'ya borçlu iken, sanırım bu entry'i sildirmeye çalışıyormuş. patron'un orada lafı geçiyorsa, kablelvuku'nun da burada lafı geçiyor. orada pozisyonun yüzünden senin nazını çeken kablelvuku iken, burada da pozisyonun itibariyla sen onun nazını çekiyorsun. demek ki neymiş;
1- insan ilişkilerini -pozisyonun ne olursa olsun- mesafeli, saygılı yürütecekmişsin, paranın ve makamın getirdiği güç ve itibarla başkalarının onuruyla, gururuyla oyun hamuruyla oynar gibi oynamayacakmışsın, zira fernando pessoa ne demiş:
''kimseyle alay etme, asla kimseyi gülünç duruma düşürme, kalbinin en ücra köşesinde bile yapma bunu. insan yaşamı alaya alınmayacak kadar hüzünlü ve ciddidir.''
2- sana para/itibar kazandıran şey sadece çalışanların değil, bizzat senin tavırların imiş. an gelir, senin tek bir mimiğin, sana çalıştırdığın x işçinden daha fazla kazandırır ya da kaybettirir.
hayat mücadele. hayat zor.