hesabın var mı? giriş yap

  • “ey millet! iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. en doğru, en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır. uygarlığın emir ve isteklerini yapmak, insan olmak için yeterlidir.” (atatürk, 30 ağustos 1925)

    “tekkeler kesinlikle kapatılmalıdır. türkiye cumhuriyeti, her alanda doğru yolu gösterecek güce sahiptir. hiçbirimiz tekkelerin yol göstermesine muhtaç değiliz. biz, uygarlıktan, bilimden, fenden güç alıyoruz ve ona göre yürüyoruz. başka bir şey tanımayız…”

  • bu matematik çok çılgın bi şey lan. tamam 2014 olarak ikisiyle de aramızda 16 sene var ama yani ne bileyim. 2030 lan i-k-i-b-i-n-o-t-u-z dile kolay. şunun şurasında kaç sene geçti 98 dünya kupasından. nasıl eşit olabilirler. yaşlanıyor muyuz ne? söyleyin algımla oynamasınlar.

  • 18 ve 19uncu yüzyıllarda osmanlı devletinde kullanılan gümüş para. “zlota” veya “zolota” da denilir. değeri “kuruş” un biraz altındadır. başlangıçta yaklaşık 20 gram basılan zoltaların ağırlıkları zamanla 3 grama kadar düşmüştür. aynı şekilde başlangıçta 39 mm olan çapları da küçülerek, son zoltayı bastıran 2. mahmut döneminde 28 mm olmuştur.
    devletin bastırdığı “kuruş” lardan biraz daha hafif olan lehistan baskısı “zlota” ların ülke içinde kullanımını önlemek amacıyla bastırılmaya başlamıştır. aynı dönemlerde basılmakta olan “taler” ve “zlota” lar örnek alınarak her iki yüzü de yazı ile doldurulmuştur. bu yazıların içerikleri paraların tedavülde oldukları sürece pek az değişikliğe uğramıştır. zoltalarda tuğra yoktur. örnek olarak 1. abdülhamid’in bastırdığı zoltanın üzerinde yazanlar şöyledir:
    ön yüz: sultan ül barreyni vel bahreyni hadim ül haremeyn iş şerif [iki karanın ve iki denizin sultanı, şerefli iki haremin** hizmetkârı]. arka yüz: essultan abdülhamid bin ahmed han dame mülkühü durube fi konstantiniye 1187 [ahmet oğlu sultan abdülhamid han, mülkü daim olsun, 1187 tarihinde istanbul’da basılmıştır (darb edilmiştir)].
    ayrıca ön yüzde paranın cülusun kaçıncı yılında basılmış olduğunu gösteren bir rakam bulunur. arka yüzde basım tarihi olarak belirtilen 1187 aslında padişahın tahta geçiş tarihidir. paranın gerçekten basıldığı tarihi bulmak için bu tarihe ön yüzde bulunan rakamı eklemek gerekir. bu yöntem hemen hemen bütün osmanlı paralarında geçerlidir.
    zoltanın büyüğü "çifte zolta", küçüğü de "yarım zolta"dır. özellikle çifte zolta, hem isminin azameti hem de cisminin cesameti (40 gr gümüş) ile güven ve saygı uyandıran bir paradır.

  • 6 sezonu izlemeyen okumasın. derin spoiler.

    --- spoiler ---

    rıza babaya suikast düzenleyecekler. hüsnü ölümden dönecek ve tabi ki süpriz bir aşk bizi bekliyor**.

    --- spoiler ---

  • başlık: koptum piçler okuyun

    1. ikinci dünya savaşı sırasında ingiltere başbakanı churchill radyoda konuşma yapmaya gidiyormuş. radyo evinin kapısına gelince, bindiği taksinin şoförüne sormuş: “beni yarım saat bekleyebilir misin?” karanlıkta müşterisinin yüzünü seçemeyen şoför: “özür dilerim sör, ama başbakanın konuşmasını dinleyeceğim.” churchill yurttaşının bu ilgisinden pek hoşnut kalarak iki sterlin uzatmış. şoför parayı aldıktan sonra yerlere eğilerek selam vermiş: “skerim churchill’i, sizi bekliyorum efendim.

  • kendine iyi davranmaya karar vermek
    hayatının kontrolünü geri kazanabilmek
    saçmalamaya bir son vermek
    kendini cezalandırmayı bırakmak

    bu motivasyon, diğer alanlara da yarıyor. "ulan" diyorsun, "ben o kadar kiloyu kaybetmişim, seni kaybetmek koyar mı?"

    irade mi lazım? "ohoooo" diyorsun, "ben waffle'a kaç defa hayır demiş insanım, sana mı yenilicem?"

    beyleyken beyle. alın işte sabah gazınızı.

    ben şimdi yürüyüşe çıkıyorum. ağzına kürekle girmek istediğim insanları düşünerek, ayaklarımla yerleri dövücem.

  • sigortası 212'li ise ve basın kartı varsa ortada tartışacak bir durum yok demektir. zira basın kartı olanlara aşı yapılacak denmiş. berna laçin basın kartını sahtecilikle mi almış? hayır gazetede yazı yazmış (milliyet gazetesinde). o zaman sıkıntı nerede?

    edit: basın kartı sadece savaş muhabirlerine verilir sanan bir mal sürüsü varmış. ülkemizde basın kartı alıp almama patronun sigortanı 212'den yatırıp yatırmamasıyla ilgilidir daha çok. varlığını 100 kişinin bile bilmediği yerel gazetede tırıvırı kasaba dedikodularını yazan birisi de basın kartı sahibi olabilir.

  • üst edit 4: (#126681376)

    üst edit 3: (#126627108)

    üst edit2: arkadaşlar yalvarırım bölgeye yakın olanlar gitsin görsün, lütfen. otel açıklamalarında karalama kampanyası demiş. yanımızdaki otelin rant sağlaması demiş. videoda ki herkes oranın sakini, hepsi komşumuz. gidin oradaki halkla konuşun. birde tehdit etmişler hukuksal savaş bla bla. bir tane yetkili gelsin oraya, lütfen.

    üst edit: daha fazla kanıt isteyenler olmuş,
    youtube linki buyrunuz

    bunlarda anlık görüntüler, foseptik çalışmaya devam ediyor anlık
    fotoğraflar;
    görsel
    görsel
    (görseller ve video anlıktır. saat 10:35)

    başlığı nasıl açarsam daha çok gündem olur ya da ses getirir bilemedim. fakat, bu oteli arama sitelerinde arayanlar rahatlıkla bulsunlar diye kendi adıyla açmak istedim. hangi otele gittiklerini bilsinler, kararlarını öyle versinler.

    başlığımıza konu olan oteli bir hisarönü sakini olarak iyi biliyorum. patika yol olması gereken yolu kendi otellerininmişcesine kapatarak otelin foseptiğini de o yola yani ormanlık dağ alanına aktarmışlardır.

    bugüne kadar yerel halkı çeşitli nedenlerle sindirerek oradan geçmesini engellemişler ve dahası bunu normalleştirmişlerdir.

    ta ki bugüne kadar!

    hisarönü bildiğiniz gibi çok büyük bir felaketten çıktı. yangın neredeyse tüm hisarönü'nü sardı. işte hisarönü'nde yangın çıkan bir diğer sokakta huzur sokağı idi. neyse ki tomalar zamanında yetişmiş ve evlerimizde oluşan ve oluşacak olan hasarı en aza indirmişlerdir.

    otel ve yerel halkın sorunu aslında bugüne dayanmıyor. daha önce de bir çok kez aynı yol kullanılmak istenmiş fakat otel sahiplerinin üst düzey tanıdıkları olması sebebiyle engellenmiştir.

    bugün ise bu yolun kullanıma açılması artık elzem hale gelmiştir. tahliye olması gereken yerel halk, bu yol açık olmadığı için tahliye olurken zorluklar yaşamıştır. sahile aralarında 100m bile olmayan evler bu yol açık olmadığı için tahliyelerini sokağın diğer tarafından yaklaşık 1 km uzaklıktaki başka bir yolu kullanarak tahliyelerini gerçekleştirmişlerdir.

    iş bununla da bitmiyor. tapu kadastro müdürlüğü bu yolu patika yol olarak belirlediği halde otel bu yolu gelişi güzel bir şekilde kapatmış ve geçişleri engellemiştir.
    gerekçeleri ise üst düzey insanları tanıdıkları ve arkalarına almalarıdır.

    aşağıda krokiyi paylaşıyorum;
    görsel

    itfaiye mahallemize geldiğinde bu yolun açılması gerektiğini ve olası tahliye işlemleri için elzem ve acil olduğunu belirttiği halde bu otel yolun açılmaması için elinden geleni yapmaktadır.

    videoda yerel halkı dinleyebilirsiniz;
    video

    son olarak otel arazisini birlikte kullanan başka bir otel daha mevcuttur. bu otel yardım için gelen bir çok insana kapılarını açmıştır. fakat, yine başlığa konu olan otel, komşusu olan otele geçişleri engellemiş ve yardımımıza koşan onca yardımseveri mağdur etmiştir. video hotel galife

    sesimizi burdan duyurmak istiyorum, ekşisözlük bugüne kadar böyle olaylarda duyarsız kalmadı ve bu duruma da kalmayacağına canı gönülden inanıyorum.

    lütfen sesimizi duyun ve duyurun! "arkamızda üst düzey insanlar var" diyerek orman yolunu foseptiğe çevirmiş bu otelin daha fazla oradaki insanları mağdur etmesine engel olun.
    #oyolaçılacak

    edit: üst düzey tanıdıkları için link

    çiçek mi suluyorlarmış?!
    görsel

    edit: güzel insanlar destek vermeye devam ediyorlar, kampanyayı ben başlatmadım ama sesimizi duyan güzel insanlar kampanya açmışlar, buyrun linki

    hepinize ayrı ayrı teşekkürlerimizi sunuyorum. hepiniz birer umutsunuz, harikasınız.

  • bir makina, bir elektronik bir de bilgisayar muhendisi otomobil ile yolculuk ediyorlarmis. otomobil issiz bir yolda ariza yapmis. makina muhendisi atlamis;
    -kesin motordandir ben bir bakayim.
    orasina burasına bakmis motorun, ama bir ise yaramamis.
    ardindan elektronik muhendisinin aklina sorunun elektrik aksamindan olabilecegi gelmis. oda uzunca bir sure kurcalamis arabanin biyerlerini ama nafile. sonunda kimsenin yapacak biseyi kalmayinca bilgisayar muhendisi caresiz bir ifadeyle;
    - bence bi inip tekrar binelim...

  • nedenini anlamak çok da zor değildir.

    araştırma görevlisi demek, eli henüz para görmüş yeni mezun demektir. para da öyle çok matah bir para değildir ama "almışken" felsefesini kısmen uygulamanıza izin verir. kışlık bot alsanız, yazın sıkıntı çekersiniz. yazlık ayakkabı alsanız kışın sıkıntı çekersiniz. abiye ayakkabı alsanız, bir anda gardırobunuzu değiştirmek zorunda kalacağınız için pahalıya patlar. hem spor ayakkabı olacak hem her mevsim olacak hem spor giyinmenize uygun olacak hem de trekking vs hafta sonu kaçışlarına uygun olacak. eh, işte 10 fonksiyonu yerine getirdiği için elde de para var, artık öğrencilikteki gibi değilsiniz, bastırıp parayı alıyorsunuz en iyisinden bir dağcı ayakkabısı.

    işe git, uyumlu. oradan çıkınca bara git cool. oradan çıkınca eve git, çıkarmadan yat, terletmez. hafta sonu atla trekking'e git, şukela.

    ben dağcılık ayakkabısı giymeyen araştırma görevlisine iyi gözle bakmam.