ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
eşyadan öğrenilen hayat gerçeği
-
tuvalet kağıdından öğrenileni
hayatta ne yumuşak ne de hesaplı olacaksın... olursan sonun bok yoludur.
alaska
-
birkaç yaz önce work and travel programıyla gidip 3.5 ay kaldığım yer. en büyük şehri olan anchorage'ta "istanbul cafe" vardı. bunu öğrenmemle birlikte dünyanın her yerinde en az bir türk restoranı olduğuna ciddi ciddi inanmaya başladım diyebilirim. şehirden şehire coğrafi konumlarına bağlı olarak değişmekle beraber yazın akşam saat 9 da güneşlendiğiniz ve gece 11 civarı havanın hala aydınlık olduğunu görebileceğiniz yerler bulunabilir, insan ister istemez şaşırıyor.
kimi yerlerinde o meşhur eskimoların şehirlere göç etmiş kesimini görmek mümkündür ama genelde hepsi dilenci modunda yaşar ve yüzlerindeki ölsekte kurtulsak şu hayattan ifadesini görüp üzüleceğiniz derecede kötü koşullarda hayatlarını sürdürürler. bir genelleme yaparak rahatlıkla söyleyebilirim ki alaska insanı bir tanedir, en asil duygunun insanıdır. otobüs şoförleri sizinle sohbet eder, elli metre öteden gelen araba siz kuralları hiçe sayarak yolun bi tarafından salına salına yürüyerek karşıdan karşıya geçmeye başladığınızda hızını arttırıp siz gelmeden geçmek yerine yavaşlar, kimi fazla iyi bünyeler durur hatta, sizi dumura uğratırlar. marketlerdeki kasiyerlerle her gittiğinizde konuşa konuşa bir süre sonra ahbap olursunuz. lafın kısası alaska insanı gerçekten çok sıcak kanlıdır ve gördüğüm kadarıyla amerika nın diğer eyaletlerindeki insanlarla kıyaslanamaz.
çalıştığım 2 küçük ada olan wrangell ve kodiak'ta cep telefonu kullanmak mümkün değildi, zira çekmiyordu. hatta wrangell da mcdonald s, burger king bile yoktu. alaska için sadece dünyanın değil amerika nın kendisinin bile çok iplemediği bir eyalet izlenimine sahip olmuştum. gerçi ben de topu topu bin kişinin yaşadığı, uçsuz bucaksız bir adaya gidip mcdonald s açmam yani.
gözlemlediğim ve yerli halktan edindiğim bilgilere dayanarak söyleyebilirim ki alaska da trafiz kazası, gasp, kapkaç vb. kriminal olaylar çok fazla yaşanmıyor. hatta şöyle de ilginç bir olay vardı. wrangell'da yaşayanlardan duyduguma göre şehrin geçmişinde sadece bir tane trafik kazası bulunmaktadır. o da ciddiye alınacak türden değildir ve türkiye'den gibi work and travel programıyla gelen bir elemanın yerli halktan birinin arabasını ödünç alıp sebebiyet verdiği bir olaydır. çok kişiden duydum, efsane olduğunu zannetmiyorum. yapmışızdır biz, türküz ilklerin adamıyız misali.
velhasıl bambaşka bir yerdir alaska, doğasına hayran bırakır. zannetmem ama olurda yolunuz düşerse keyfini çıkarın derim.
8 mart 2018 çaylak onay rezaleti
-
sözlük yönetiminin yazar alımları hususunda sabırla sırada bekleyen bütün çaylaklardan ivedi bir şekilde özür dilemesi gereken, o da olmadı açıklama yapılması gereken dumur edici bir rezalettir.
lafı fazla uzatmayacağım. daha dün yazarlığı onaylanmış birinin çaylakken girdiği entryleri görünce ne demek istediğim anlaşılacaktır. buyrunuz;
https://i.hizliresim.com/a18onr.jpg
https://i.hizliresim.com/bbzok0.jpg
ve bu arkadaşın yazarlığı onaylanıyor.
https://i.hizliresim.com/p6m70q.jpg
garip ama böyle onlarca haksız bir şekilde yazar alımı olurken tüm kurallara uyup senelerce sıra bekleyenler acaba neden bekliyor anlamış değilim.
ve yukarıdaki linkleri gördüğü halde sessiz kalıp susan, kılını dahi kıpırdatmayan yazar arkadaşlara da sesleniyorum.
unutmayın aga. daha dün burada hepimiz çaylaktık. o yüzden haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır düsturu asla unutulmasın. bu büyük bir rezalettir. koy kendini çaylağın yerine. asgfrssf kıjfırjsh sırfjsghsyr... falan diye entry giren yazar oluyor ama bilgi yüklü destan yazanlar senelerce bekliyor. blah blah...
susmayın!
selfie çekerken bile şike yapan takım
polis sağ kalan elini kaldırsın dedi güvenemedik
-
reina katliamından sağ kurtulmayı başarabilenlerin sözü.
acı.
müşteri yorumlarına hakaretle karşılık veren otel
-
kullanıcı yorumu
"iyi"
otel
"işte gerçeğin yansıması. ismi halil ibrahim. gerçeği olduğu gibi göstermiş. sağolun."
oğlunun adını ares koyan aile
-
mitolojide en nefret edilen, kavgacı pislik, antipatik tanrı değil mi ares? direkt deyyus koysalardı.
edit: eski sevgilimin yeni ismiymiş! şaka değil, resmi olarak ismini ares olarak değiştirmiş. öyle deyyusa da anca böyle isim yakışırdı.
beyaz türk ahlakı
-
benim baba tarafim sizlerin "beyaz turk" diyebileceginiz bir aile ve annemin ailesi ise biraz "anadolu comari" ile iliskilendirilebilecek bir aile. kucukken ben annemin babasi olan dedemin namaz kildigini gorurdum ve ozamanlar icki ictigini gordugum babamin babasi olan dedemden daha ahlakli ve dindar oldugunu dusunuyordum. buyudugumde ise dayim ve hergun namaz kilan dedem dolandiriciliktan hapisteydi.
obur "beyaz turk" dedem ise mahallenin bildigi en guvenilir insandi. insanlar tatile gittiklerinde evlerinin arabalarinin anahtarlarini dedeme emanet edip giderlerdi. hicbir zaman yalanla dolanla isi olmaz, kandirilsada kandirmazdi. kendisi vefat ettiginde ise babaannemin evine onlarca mektup gelmisti. hepsinde adini bilmedigimiz insanlar dedemin onlara burs verip okuttugunu soyluyordu. onun vesilesi ile onlarca insan hayallerine kavusmus ve okumus ama o bunu hickimseye (babaanneme dahil) bahsetmemisti. ben bu insanin ahlakini istiyorum, "anadolu comarlari"ninkini degil.
serenay sarıkaya ve barbara palvin'in mavi reklamı
-
sektörün içinden biri olarak söyleyebilirim ki reklam tamamen başarısız, mesaj yeterince kuvvetli değil ve görsel olarak tatmin etmiyor. sektör dediysem reklam değil lan, 31 sektöründeyim ben.
hindistan'da çok az corona virüs görülmesi
-
kimseye test yapmazsanız vaka da ortaya çıkmaz... burada olduğu gibi..