hesabın var mı? giriş yap

  • plaja filaş dedi geçen gün annem, anam anam canım anam...

    yalnız katalitiğe dili dönmeyip katolik deyişi var ki beni benden alıyor. "şu katoliği yaksana evladım" dedikçe gülmekten yerlere yatmamak için kendimi zor tutuyorum.

  • yanlış orandır. bizim türk insanlarının yaptığı aşı bu korona denen mikroba yüzde binbeşyüz etkilidir. kesin anlamında yüzde binbeşyüz. yani daha bilimsel konuşmak gerekirse aşı yaptırana bi sikim olmaz.

  • ilk entryi yazanın aklına işlenmiş endişeyi gösteren durum.

    haberi bile "pkk sevici falan değilim" şerhi ile yazabilmek memleket genelinde olduğu gibi sözlüğün de ne hale geldiğinin göstergesidir.

  • sonra perdenin arasından sızan güneş beni uyandırdı ve ıslaklık hissettim.evet kamyonu devirmiştim'' diye devam etmesi gereken hikaye.

  • hayatında yurt dışı görmemiş, denize girmemiş, kocası tarafından tecavüze uğramış her gün fiziksel ve psikolojik şiddet görmüş kadından anne oluyor ise...sosyalleşip içinden geleni yaparak mutlu olan ve mutluluğu ileride çocuğuna aktaracak kızdan da tabiki de anne olur

  • 4 kişi adam dövmeyi marifet sanan arapların olayıdır. hayretler olsun ki türk vatandaşı bu olayda mal gibi dikilip izlememiş ve pilotu kurtarıp karşı saldırıya geçmiştir.

  • ebeveyn, düzenli sporla uğraşan, iş güç sahibi, tercrübelerini size aktaracak veya yanlışlarından ders almanıza vesile olacak o “30 yaş üstü bunaklar” olmasa burada anca sik sok muhabbeti yapıp tayt giyen kızın asıl amacı başlıklarında birbirinizi yersiniz.

  • bolşevik devrimi'nden sonra türkiye'ye sığınan rus ordusudur. (bkz: beyaz ordu)

    rusya'daki çarlık rejiminin son generallerinden olan pyotr nikolayeviç vrangel'in komutasındaki bu ordu, kızıl ordu tarafından mağlup edilince, itilaf devletleri'nin yardımıyla 1920'nin kasım ayında rusya'dan kaçıp, istanbul'a gelmişti. ordunun bir kısmı istanbul'un kırsal kesimlerine yerleştirilirken, bir kısmı da gelibolu, tekirdağ gibi çeşitli bölgelere yerleştirilmişti. ordunun maliyetlerini bir süreliğine fransa üstlenecekti. itilaf güçlerinin bu orduya dair ilk baştaki niyet ve amaçları; bir süre ellerinin altında tutmak, derleyip, toparlamak, daha sonra da tekrar bolşeviklerle savaşmaya göndermekti. fakat bu böyle olmadı.

    profesyonel ve donanımlı bir orduydu. dolayısıyla bu savaş döneminde taraflar bu orduyu kullanmak istediler:
    - yunanlılar, gelibolu'ya yerleştirilen ordunun kurmaylarıyla görüşmeler yapıp, türklere karşı beraber savaşma teklifinde bulundular fakat ordu mensupları buna yanaşmadı.
    - ingilizler, ordunun subaylarını casus olarak kullandılar. onların, türk subaylarıyla yakınlık kurmalarını sağlayıp, bilgi toplamaya çalıştılar.
    - en dikkat çeken temas ise enver paşa'nınkiydi. o da bu orduyla temasa geçmişti. o dönemde bolşevikler, enver paşa'yı yanlarına çekmişti. enver paşa'nın türk ve müslüman topraklarındaki nüfuzundan ve şöhretinden faydalanmak istiyorlardı. boğazlardaki itilaf devletlerinin varlığı aleyhlerineydi. dolayısıyla burasını temizlemek istiyorlardı. bir yandan da tam bağımsız bir milli devlet kurma fikrinde olan mustafa kemal paşa, bolşeviklere karşı temkinli yaklaşmaktaydı. ideolojilerine ise kapıları tamamen kapatmış durumdaydı. bu sebeple enver'in anadolu'ya girmesi, bolşeviklerin anadolu'daki nüfuzunu arttırması yönünde önemli bir hamle olabilirdi. nitekim enver paşa'nın, düşmanları general vrangel ile temasına ve anlaşmasına karşı çıkmadılar, hatta desteklediler dahi denilebilir. 1921 baharında joseph stalin, enver ile vrangel'in anlaşmasından sonra, o dönemde moskova'da bulunan ali fuat paşa'ya: enver-vrangel ordusu ile anadolu ordusunun eş zamanlı istanbul'a saldırabileceğini, böylelikle de itilaf güçlerini oradan çıkarılabileceğini teklif etti. ayrıca türk ordusu yunanlılara saldırırken, boğazları kontrol etmek maksadıyla üç sovyet kolordusunun kocaeli civarlarına yerleşmesi teklifi de sunuldu. görüldüğü üzere bolşeviklerin ana hedefi boğazları kontrol altına almak, bunun yanında da anadolu'ya girebilmekti. bu teklifleri ankara hükümeti reddetti.

    bu tarihten sonra itilaf devletleri, maliyetler ağır gelmeye başladığından vrangel ordusuna olan desteğini çekti. ardından da ordunun dağıtılması gündeme geldi. bunun üzerine zor durumda kalan askerlerin bazıları gelir elde etmek için ankara'ya silah ve teçhizat satmaya başladı. nihayetinde de ordu dağıtıldı, askerlerin bir kısmı başka ülkelere göç etti, bir kısmı da türkiye'de kalıp sivil yaşama karıştı.

    kaynaklar:
    + ali fuat cebesoy - moskova hatıraları - kültür ve turizm bakanlığı yayınları.
    + abdülahat akşin - atatürk'ün dış politika ilkeleri ve diplomasisi - türk tarih kurumu yayınları.
    + ahmet altıntaş - milli mücadele'de yeşil ordu cemiyeti ve siyasi kökeni - (doktora tezi)