hesabın var mı? giriş yap

  • elenmemiz aslında çok da kötü olmadı. bakanlıktan uçaklar dolusu bürokrat katar gezisi yapacaktı, futbolculara sonuncu olmalarında bile 50 milyon dolar prim dağıtılacaktı...

    her hanenin 150 tl vergisi israftan döndü.

  • “mars’taki araştırma üssü n’oldu yiğenim? bak tarih verdik, mahçup olmayalım!?”

    ahaha vizyonunu yediklerim. uzayda bile inşaat ve esnaf karışımına devam.

  • hikayesinin şu şekilde olduğunu düşündüğüm video:

    yılmaz: paylaşılamyan erkek
    ayşe: yılmaza yanık
    yılmazın gacesi: eski gacesi olmuştur
    sibel: yılmazın gacesinin kankası
    suzi: fitneci, kameraman
    şuküfe(şükriye): zamansız gelen çağrının sahibi

    yılmaz gacesinden ayrılmış ve ayşe ile konuşmaya, görüşmeye başlamıştır. gace bunu öğrenir ve soluğu can dostu sibelde alır. sibele ağlar, zırlar. genç yaşına aldırış etmeden kendini içkiye verir. sibel kankasının acısına karşı duyarsız kalamaz.sibel kankasının içine düştüğü buhrandan ayşeyi sorumlu tutmaktadır. yanına fitneci suziyi de alarak ayşeyi bir köşede sıkıştırır. ayşe o gün sibel ve suzi tarafından yeterince korkutulur. ayşe yılmazla, sibelle, suziyle bir daha uğraşmaması ve gözlük takması konusunda fazlasıyla uyarılmıştır. hatta akıllı durursa sibel tarafından korunacağı da taahhüt edilmiştir. aradan zaman geçmiş, yaz bitmiş ve kış gelmiştir. ancak gel gör ki ayşe tüm olanları unutmuş ve yılmazla görüşmüştür. bunu haber alan sibel, suzi ve yılmazın eski gacesi akıllanmayan ayşeye bir ders vermek için o gün kaydettikleri videoyu ocak 2009 itibariyle internet ortamında paylaşıma açmıştır.

    peki tüm bunlar kimden ötürüdür? kimden ötürü yaşanmıştır?

    söz konusu videoyu çok karışık ve çok karşıt hislerle defalarca izlememin sonucunda tüm bunların suziden ötürü olduğu kanaatine vardım. ortada bir aldatma yoktur. yılmaz gacesinden ayrılmıştır. bunun akabinde ayşe ile görüşmeye başlamıştır. tahminime göre, yılmazın eski gacesi sibele ağlarken suzi de oradadır.suzi bu iki kankanın arasında varlık gösterebilmek için olaya müdahale etmek ister, suçluyu bulur ve cezasını keser. suzi fitnecidir. zaten suzinin tüm olanları kayda alırken sibeli gazlayan sözleri gözden kaçmamaktadır.

    bu arada bu videoyu her ne kadar kendim defalarca izlemiş olsam da karışık hislerimin bazılarının etkisi ile fazla yayılmamasını temenni ettiğimi de belirtmeliyim.

  • sigaranın tek bir faydası bile yokken ülkelerin yeni nesillerini korumak için böyle kararlar alması çok doğru geliyor.
    buna müsaade edilmesi bile aşırı saçma hatta. sigara firmalarının 1900 lerde aşırı büyüyüp piyasayı manipüle etmesi sebebiyle dünya hiç olmadığı kadar tütün kullanmaya başladı. insanların bağımlı olmasına bile isteye izin verildi. ben sigara bağımlılığımdan kurtuldum. darısı diğerlerine.

    tanım: gelmesi doğru olan bir yasaktır. keşke ülkemizde de gelse ama oy kaybetme korkusuyla 3. sınıf ülkelerde asla gelmeyecek olan yasadır.

  • cahil insanların karşısındakiyle fikri münakaşaya giremeyeceğini anladığı noktada hakarete başvurmasının bir örneğini gördüğümüz, ayardan ziyade cahilliği ortaya çıkaran bir ifade.

  • şu an buradalar, iki tane ilkokul 3 bebesi. pek şatırlar. bi vasıtayla "ödevlerine yardımcı olur musunuz?" ricasıyla gönderilmişler.

    - ne istiyorsunuz bakalım siz şimdi.
    - örtmen dedi ki; güneş sistemiyle ilgili resim.
    - tamam çıkaralım.
    - bilgi.
    - yazdırırız şimdi.
    - bi de şiir.
    - (tüm büro) ahahahhaaa, güneş sistemiyle ilgili şiir olur mu çocuum ya?
    - (çok ciddi) örtmen istedi, vardır.

    yoksa yazıcaz mecbur bi dörtlük en azıdan. misal "plüton'un acısı"

  • muhteşem bir doğa olayı.

    - kimsin lan sen?

    - sen kimsin lan?

    - kimsin olm?

    - sen kimsin lan sen kimsin? (bu noktada yunzuk ve depik vurmaya başlıyorlar birbirlerine)

    *
    kavgalarda en çok sevdiğim şey bu kısım. ama bir sorun var: fazla kültürel bir döngü bu. yani bizim memleketimiz dışındaki kavgalarda bu havayı yakalamak mümkün değil. bir londra seyahatim sırasında ingiliz'in biriyle birbirimize girdik. "who are you?" diyorum "i am richard" diyor, "who are you, who are you?" diyorum "i am richard, i am english, 79 years old" diyor, hiç bir tat alamadım, fiske vurasım gelmedi adama. desene sen de bana "who are you?" diye şöyle güzel bir güleşelim, türk tokadının tadına bak, sülüman diye bayıltayım seni.

  • reklamdan anladığım tek mesaj ;

    "bir banka düşünün kendi parasına bile sahip çıkamıyor 7 milyon lirayı bu çakma sarı kafaya veriyor sizin paranızı nasıl korusun? "