hesabın var mı? giriş yap

  • ben hep beta kaset kiraladığım için düşmanlarımızın yaptığı aktivite.
    yaşı yetmeyenler bilmez ama o zamanların türkiyesindeki vhs ile beta video kullananların arasındaki savaş, dünya savaşlarından beterdi.
    beta ulan. şaka lan şaka. ben de sonradan vhs'ye döndüm. beta çöpmüş.

  • günümüzde tek eliyle araba kullanırken diğer eliyle cep telefonundan mesaj atabilen türklerin atalarıdır...

  • 1970'lerden kalma, sovyet teknolojisiyle yapılan dünyanın en eski santrallerinden biri. santralin bulunduğu bölgede doğru düzgün su kaynağı yok, buda yetmezmiş gibi bölge 1.derece deprem bölgesi, soyvetler hangi akla hizmet santral yapmış buraya inanılır gibi değil.
    rüzgarlar konusunda da yukarılarda değinilsede herhangi bir büyük sızıntıda ankara'ya kadar etki göstereceği tahmin ediliyor. beklenen büyük istanbul depremi ve bu nükleer santral, önlem alınmayacağını bildiğim için iyi günler beklemiyor bu ülkeyi.

  • iskoçlar akşam 10 dan sabah 8 e 4.200.000 oyu sayamazken bizim 3-4 saatte 50 milyon oyu saymamız heraldi gelişmişlik göstergemiz...

  • bir gün noterlere acıyacağım hiç aklıma gelmezdi. yazık, 2-3 yıllık gelirleri ile ancak ev alıyorlarmış. yardım kampanyası filan mı düzenlesek.

  • adamım.

    - bir gün cep telefonu verdiler bana, cebime koydum. akşam yine içmeye gittik pasaja. baktım hanım arıyor; "fazla içme" diyor. ertesi gün o cep telefonunu hanıma verdim ve bir daha kullanmadım.

  • savunduğu kişi: tarihin en büyük yolsuzluğunu yapmış olan adam.
    savunma yapılan program: o ses
    bu programın sahibi: acun
    savunma şekli: ajitasyon
    ajitasyonda kullanılan: çocuk

    başka eyyorlamam yok hakim bey.

  • nikah memuru: "... 'yı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
    gelin : "evet!"
    nikah memuru: "peki siz damat bey ... 'yı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?"
    damat : "evet!"
    nikah memuru: "ben de evet diyorum ve 3 evetle uğurluyoruz''

  • doğma büyüme eskişehirliyim.

    teyzemler ve halamlar bursa'da oturuyor, halamın kocası enişte bulgaristan göçmeni.

    kuzenler de doğma büyüme bursalı. teyze tarafı çarşambada, hala tarafı hürriyette oturuyordu.

    çocukluğumda yazları bir ay falan kalmaya bursaya giderdik (yaklaşık 20 sene öncesi)

    o yıllarda eskişehirden bursaya gidince orası bize çok daha güzel geliyordu. hürriyette komşuluk vardı, yazdan yaza gitsek de orada arkadaşlarım vardı, çoğu göçmen çocuklarıydı. çok sevimli temiz mahalleydi. güvenliydi.

    çarşamba daha merkezi, daha güzeldi. apartmanın altında darmstad fırınını hatırlıyorum. her yer yeşil, her yer parktı. akşamları da kültürparka gidiyorduk. o yıllarda eskişehirde kültürpark gibi bir alan sanıyorum yoktu. ailece geç saatlere kadar dolaşır yorgunluk atar eve öyle giderdik.

    geldik bu güne;

    sanırım hürriyet çok bozulmadı ama çarşamba resmen suriye olmuş.türkçe tabela görmek zor. insan kalitesi çok düşük, çok kalabalık, eski rahatlık güvenli ortam yok.

    uzun uzadıya yazmak istemiyorum, kısacası semti mahvetmişler.

    teyzemler çarşambadan dikkaldırıma taşınarak biraz olsun nefes aldılar.

    eski güzel bursa yok.

    şimdi kuzenler nefes almaya eskişehire geliyorlar.

    güzel bursamızı el birliği ile mahvettiler. ve kimse bunu nufus artışıyla sanayiyle göçle falan izah edemez. 20 yıl önce de bursada sanayi vardı, 20 yıl önce de bursa göç alıyordu.

    eski güzel bursa kötü niyetli insanlar tarafında bu hale dönüştürüldü.

    şimdi konuyu siyasete çekmiş olmak istemezdim ama eskişehirde yerelde büyükerşen'e oy atarken aklımdaki şey "eskişehir de bursa gibi olmasın"dı.

    uzun lafın kısası genç sayılabilecek bir yaşta olan ben, kötü yönetilen bir şehrin nasıl kötüye gittiğini, iyi yönetilen bir şehrin de nasıl iyiye gittiğini 15-20 yılda canlı olarak gözlemledim.

    bursa seçimlerinin bedelini ödüyor, eskişehir de seçimlerinin karşılığını alıyor diyebilirim.

  • doğal seleksiyon denen şeyin yalan olduğunu ispatlayan entry'i yazan arkadaşın kızdığı mallardır. amk doğal seleksiyon olsa sen nasıl entry girecen.

  • çok fazla otobüs geçmiyor olması. gidin bakın bağcılara. 5 dakikada bir otobüs bulursunuz. ama bir tarabyaya, bir nişantaşına gidemezsiniz. iyi ki fakiriz yoksa saatlerce otobüs bekleyecektik asşdlaişsldi.