hesabın var mı? giriş yap

  • sıkı bir takiple ve diyetisyen destekli psikolojik tedaviyle çözülebilen yeni çağ nevrozu. alametleri şöyleymiş;
    -sürekli ne yiyeceğini planlama
    -sağlıklı beslenmenin her şeyden önemli olması
    -çoğu yiyeceğin sağlıksız olduğu fikri
    -bütün gıda maddelerinin peketlerini, içindeki katkı maddelerine kadar aşırı titizlikle inceleme
    -sadece sağlıklı olduğu düşünülen yiyeceklerin tüketilmesi ve miktarın gittikçe azalması
    -sürekli beslenmeyle ilgili haberler izleme

    sanırım tek eksiğimiz orhorexiaydı...

  • her yeri türkiye zanneden, medeniyet görünce güvercine dönen iri yarıların düştüğü utanç verici hal. ülkemizin nasıl bir bok çukuru olduğu aslında yurtdışındaki tavırlarından daha iyi anlaşılıyor.
    bizde bilal'e afiyet olsun, yemeğin parasını kim verdi" diyen çocuktan kimlik istemişti bir takım siyah ceketli, hiç bir sıfatı olmayan delikanlılar.
    adamı böyle mum gibi yaparlar işte.

    ibretlik bir örneği de şurada var:
    (bkz: alman polisine söyle hepsinin kimliğini istiyorum)

  • bir heves ve bakkal hesabıyla, "sen yazılımı yapsan, ben marketing'i yaparım. aylık 2 bin giderimiz olsa" şeklinde yola çıkılıp, uzun vadeliyi geçtim, kısa vadeli bile bir stratejileri olmadığındandır. ayrıca türkiye dediğimiz ülke de start-up düşmanıdır. koruyup kollayıcı kanunlar yoktur/yetrsizdir. türkiye'de start-up, zengin çocuklarının işidir. bye.

  • şimdi yarıçapı ve hızlanma eğrisi doğrusal olarak ilerleseydi, hızlanmanın yarattığı bükülmede bazı hüzmelerin paralel olarak azaldığı tespit edilirdi. buna karşın gerek mekanik eğrilme gerekse de tepkisel yoğuşma en üst düzeyde yaşanıyor. tabii buna evrenin genişleme hızı sabit değişken olarak dahil edilirse bu sefer de kütlenin neyi çekip neyi çekemeyeceğini net olarak bilemeyeceğiz. üşenmeden bu satıra kadar okuyan varsa özür dilerim, ne dediğimi ben de bilmiyorum. nasıl olsa bilen yok ya salla amınıyum.