ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
karıncayı gideceği yere kadar bırakmak
-
çocukluğumda yapmaktan süper zevk aldığım bir eylemdi. ne güzel adammışım lan ben.
(bkz: karıncalara büyük saygı duymak)
ekşi sözlük
-
bugün metrobüste gelirken kendisini düşündüğüm sözlük.
bazen çok eski bir entry'm oylanmış oluyor, "o tarihte nerede ve kiminleydim" diye düşünmeye başlıyorum. o entry'yi yazarken neler düşündüğümü hatırlamaya çalışıyorum.
sekiz buçuk yıldır buradayım.
o zaman lisans öğrencisiydim. sözlük'ün yazar aldığını tam da bir sınava girmek üzereyken ablam mesajla haber vermişti, ben de "beni de kaydet, nikim şu olsun" diye cevap yazmıştım.
şimdi, 4.5 yıllık bir avukat ve taze bir doktora öğrencisiyim.
o zamanlar okuldan bir sevgilim vardı. sonra 3 tane daha oldu. bu dört sevgiliden başka, bir tane sevgili olduğu sanılan ama aslında olmayan adam, bir tane de tam sevgili olacakken son anda vazgeçen gerizekalı oldu. (düzensiz ilişkileri saymıyoruz.)
şu anda ise, yine sözlük'te yazar olan ama buradan tanışmadığım bir sevgilim var. şubatta bir yıl olacak.
o zamanlar balmumcu'da oturuyordum, sonra dört ev daha değiştirdim, şu an istanbul'daki 6. evimdeyim.
şu andaki en yakın arkadaşlarımın, o zamanlar varlığından haberdar bile değildim.
siyasi görüşüm de çok değişti. daha doğrusu, o zamanlar siyasi görüş sandığım şeyin aslında "elitizm" olduğunu sonradan fark ettim.
o zamanlar "yirmi yaşında yaşlanmak" başlığında yazdığım şeylerin, aslında ne kadar arabesk olduğunu demek ki önceden fark etmişim ki entry'yi silmişim. fakat "dünyadan bihaber" de olduğunu 28 yaşında fark ettim.
sözlük, artık gerçekten eskisi kadar keyifli bir yer değil. fakat benim kişisel tarihim.
sırf geçmişine kıyamadığın için vazgeçemediğin bir sevgili gibi.
6 haziran 2022 kuzeni kaçırılan sözlük yazarı
-
üst edit: bulundu arkadaşlar şişhanede bulundu. herkese çok ama çok teşekkür ederiz. kendisini tanıyan birisi tarafından bulunuyor o sırada kaçıran kişi kaçıyor. ama çok şükür şuan ailesiyle birlikte. herkese çok ama çok teşekkür ederiz. tüm sözlük ailesine sonsuz minnettarız.
arkadaşlar sizlerden acil destek bekliyorum. ne kadar erken davranabilirsek kuzenimi bulma şansımız o kadar artar. bu sabah büyükçekmecedeki evlerinden çıkmış ve polis görüntüsünden görüldüğü üzere bir kişi ile kayıplara karışmıştır. o saatten beri telefonları kapalı olup kendisine ulaşılamamaktadır. kendisi mental engelli olup herkese ve herşeye çabucak inanabilen ve güvenen birisidir. şu an kimlerinde elinde olduğunu bilemiyoruz ama organ mafyası vb. herşey olabilir. annesi ve biz perişan durumdayız. lütfen bu iletiyi yukarda tutarak bizlere destek olmanızı rica ediyoruz. gelişmeleri paylaşacağım. aşağıda kuzenimin resmini paylaşıyorum.
edit:kaçıran kişinin görüntüsü net değilmiş. 30-40 yaşlarında erkek olduğunu söyledi polisten görüntü alabilirsem hemen paylaşacağım.
edit2:
polisten gelen görüntü:görsel
edit4:bir haber gelirse tabiki editleyeceğim destekler için teşekkür ediyoruz. bu arada kaçırılmış gibi durmuyor diye mesaj atan yazarlara kendisinin mental engelli olduğunu hatırlatmak istiyorum.
edit5:eminönünde görüldüğüne dair bir ihbar telefonu gelmiş. polis ihbarı değerlendiriyor.
ilginç kablosuz ağ isimleri
-
sifresiz hali: "abartmadan kullan"
aradan zaman gecince pezevenk sifre koymus ve kablosuz ag adini da "abarttin" olarak degistirmis.
atanamayan öğretmenler diye bir şey uydurmuşlar
-
sabah sabah ağzımı kötü kötü sözlerle açmama sebep olan müthiş açıklama.
http://tvarsivi.com/…php?y=11&z=2011-10-28 08:25:00
kalktım, birşeyler atıştırdım, açtım televizyonu. hazırlanıyorum bir yandan işe gitmek için, bir yandan da göz ucuyla sabah haberlerini takip ediyorum. neyse, milli eğitim bakanımız ömer dinçer paris'te açıklama yapıyordu.
"atanamamış öğretmenler diye uyduruk bir sorun çıkardılar, her cuma gelip bizim bakanlığın önünde toplanıyorlar, geliyorlar bizi öğretmen olarak alın diyorlar"
bizim ülkede hiç atanamayan öğretmen mi olurmuş.
elit kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler
-
büyüsün de caddede düşük bel giyinip pijlik yapsın diye konulur bazıları;
-->maşallah ne tatlı adı ne?
-->adı yamaç
-->paraşütü var onun di mi?
-->hııııııı
çocukların üstünde çok yapay dururlar
-->maşallah ne tatlı adı ne?
-->adı poyraz,
-->kardeşi? keşişleme falan mı
-->yoook. kardeşi ada
bazılarını anlamazsınız,
-->maşallah ne tatlı adı ne?
-->adı burçiğ
-->burçin?
-->yoook burakla çiğdem'den burçiğ,
-->iç ses: hay mnıza koyim sizin...oooo çok yaratıcı ya
var bir sürü; arca, adonis, suyüz, erke, doruk, çınar falan bir sürü...
fehmi ulan fehmi!
fehmi!
çok iyi bir insan olduğu düşünülen ünlüler
-
(bkz: hakan altun)
squid game
umut sarıkaya
-
yarıcı cümlelerin yazarı.
benim de söyleyeceklerim var kitabından:
"aylaklığa övgü kitabından çok etkilendiğini söyleyen bir kadın, şimdi benden set üstü ocak taksidine girmemi istiyorsa ben o kitabı yakarım aga!"
sayın sarıkaya, lütfen çok yaşayın ve çok yazın, çok çizin!
okurken ağlanan kitaplar
-
beyaz gemi-cengiz aytmatov
özellikle son sayfaları ağlatır adamı, defalarca okutur. beklemenin hayal kurmanın çaresizliğin kelimelere bürünmüş hali var..
ayrıca yine cengiz aytmatov elveda gülsarı hüzün doludur. tavsiye edilir.
rte'nin ekrem imamoğlu'na fetö'cü demesi
-
akp genel başkanı rte'nin (ak) gençlerle yaptığı iftar tiyatrosunda, bir soru üzerine 26. dakikada "... ve derdimiz şudur; bu ülkede inancından etnik yapısından, bölgesel, dinsel ne olursa olsun kimsenin dışlanmadığı bir türkiye..." diyor. (https://youtu.be/uuvk9zhmpqu?t=1574)
aynı rte, 10 dakika sonra başka bir soru üzerine istanbul halkının çoğunluğunun oylarını alarak ibb başkanı seçilen ekrem imamoğlu için; "...haa bir şey yaptılar, ne yaptıklarını söyleyeyim, hemen veri kontrollerini yapmaya başladılar. bu da fetö terör örgütünün uygulamalarından. beyefendi de (ekrem imamoğlu) bu uygulamayı samanyolu'nda çalıştığı için oradan biliyor." diyerek devam ediyor. (https://youtu.be/uuvk9zhmpqu?t=2198)
ülkenin cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan bir zaat halkın çoğunluğunun oylarını alarak seçilen bir kişinin, belediye'deki usülsüzlüklerin ortaya çıkarılması için aldığı bir kararı fetö eylemi olarak nitelendiriyor. durmuyor, ve bu kişinin eskiden fetö çalışanı olduğunu ve bu eylemi fetö kurumlarında öğrendiğini söylüyor. ve işin trajik boyutu bu iftiraları ramazan ayında bir iftar organizasyonunda sarfediyor. akp genel başkanı, hassasiyet göstermiş ve en azından iftirayı iftar sonrasında atarak orucunu sıkıntıya sokmamış (!). siyasi menfaat uğruna, 3-5 oy için bu kadar düşmeye değer mi?