hesabın var mı? giriş yap

  • "benim soyumda aslan kaplan, seninkinde maymun var arkada$im.. herkes yerini bilsin lutfen" tavrinda, nev i $ahsina munhasir canli.

  • (bkz: gasp)

    öyle bir yansıtılıyor ki;

    gasp ettiği kişinin 5 bin lirası olsa, 4995 lirayı bırakacaktı sanki.

  • defne samyeli'nin (46) acun'un (50) kaynanası olması hadisesi. deren talu'nun da (defne samyeli 2.0) üvey babası cem yılmaz (45) oluyor. aile ağacı büyüyor, büyük şehir çalışıyor.

    ozan güven'i de alın oyuna. yazık çocuk dışarıda kalmasın.

  • ifab kural kitabının 100. sayfasında konu düzenlenmiş. ilgili bölümde ofsayt düzenlemesi yapıldıktan sonra şunlara da dikkat edilmeli diye bir kaç durum sayılmış. biraz kafa karıştırıcı bir metin. şöyle diyor;

    "şu durumlara dikkat edilmelidir:

    • topla oynama niyetiyle topa doğru hareket eden ofsayt pozisyonundaki oyuncu ya topla oynamadan veya topla oynamaya teşebbüs etmeden veya rakibi ile top için mücadeleye girmeden önce faul yapılırsa, bu durum ofsayt ihlalinden önce gerçekleştiği için faul ile cezalandırılır
    • halihazırda topla oynayan veya oynamaya teşebbüs eden veya rakibi ile top için mücadele eden ofsayt pozisyonundaki bir oyuncuya ihlal yapıldığında, faul yapılmadan önce ofsayt gerçekleştiği için pozisyon ofsayt ile cezalandırılır"

    anladığım şu;

    1 - genel kural, ofsaytın çalınma anı: takım arkadaşı topa dokunduğu an ofsayt durumunda olan bir oyuncu atılan bu topa dokunursa, rakibin görüş açısını kapatarak oynamasını engellerse ya da top için rakibiyle mücadeleye girerse ofsayt düdüğü çalınır. temel kural bu.

    2- kenardaki futbolcu ortayı yaptığında, top daha gelmeden içerdeki ofsayt durumunda olan futbolcu çekildi, dirsek yedi vs. o zaman faul verilir. çünkü ofsayttaki hücum oyuncusu daha topa dokunmadı, oynamaya teşebbüs etmedi ya da top için rakip ile mücadeleye girmedi.

    3- kenardaki futbolcu ortayı yaptığında, ofsayt durumundaki hücum oyuncusu topla oynamış, oynamaya teşebbüs etmiş ya da top için rakibi ile mücadeleye girmişse ofsayt gerçekleşmiş olur. tam bu aşamada faule maruz kalmışsa artık faul değil ofsayt çalınır.

    alanya-fenerbahçe maçındaki valencia'nın pozisyonuna bu perspektiften bakacak olursak:

    top ceza alanına gönderildiği an valencia ofsayt pozisyonunda. valencia'ya faulün yapıldığı an, onun topla oynadığı, oynamaya teşebbüs ettiği ya da rakibi ile top için mücadeleye girdiği andan önce ise karar penaltı olmalı. sonra ise karar ofsayt olmalı.

    izlediğim kadarıyla, top atıldığında valencia'nın topa teması yok ama oynama teşebbüsü ve rakibi ile top için mücadelesi tartışmasız biçimde var. bu nedenle buradaki ofsayt kararı doğru.

    edit: aklıma geldi. ofsaytın gerçekleştiği andan sonraki faulleri kabul edip penaltı çalmak var uygulaması nedeniyle de mümkün olamaz. zira yardımcı hakemler tereddütlü pozisyonlarda pozisyon sona erene kadar bayrak kaldırmıyorlar. bu şekilde devam ettirdikleri bir anda faul yapılırsa nasıl penaltı verilecek?

    mesela beşiktaş'ın iptal edilen golünde, ofsayttaki gökhan topla gitti ljajiçe' pas verdi, o aşamada ljajiç'e ceza sahası içerisinde faul yapılsa penaltı mı verilmesi gerekecekti?

  • sn. cumhurbaşkanımızı dilimize sahip çıktığı için destekliyoruz. sırada türkçe ezan var biiznillah.

  • şu videoyu yayınlamak bile aslında ne kadar acınası durumda olduklarının göstergesi. kaldı ki, erdoğan yürürken rahat değil videoda, iyice kasılmış.

    atanamamış gobbels'ten de anca bu beklenirdi zaten. şu an erdoğan'ın son rahatsızlığından haberi olmayanlara bile ulaştı bu video. çünkü bu adamı takip eden kitle belli. şimdi "lan ne alaka, dosta güven düşmana korku, yine ne oldu?" diye kafalarda soru işareti oluşturacak. kendi kendini imha etmek de böyle bir şey işte. süreç ilerliyor.

    "her şeyi durdurabilirsiniz ama zamanı durduramazsınız."

  • (bkz: based on true story)
    trafikte sıkışmış halk otobüsü

    bruce tea: abi beşiktaş'a kaç saatte gideriz.
    biletçi mavin: valla şu köprüyü bir geçsek, yol açıktır bilader.
    şoför: istanbul' a üç katlı köprü lazım. las vegasta varmış.
    muavin: ahh vegas... günahlar şehri...