hesabın var mı? giriş yap

  • bir algı operasyonu.

    az önce marketteydim, karpuz seçiyorum. lakin pek anlamam. ortam sakinken karpuzları incelemeye başladım fakat bir anda müşteriler etrafımı sardı. karpuz bakanlar falan da var. hemen o esnada bütün cesaretimi topladım ve “pat pat” karpuzları tokatlamaya başladım. karpuzdan karpuza geziyorum, suratımda memnuniyetsiz bir ifade ile. ama iç dünyamda ne yaptığıma dair bir fikrim yok. derken karpuzun birinde karar kıldım, alıp sağına soluna baktım. “heh tamam aradığım karpuz sesi bu” dercesine tezgahtan uzaklaştım. geride kalanlarda “bu adam bu işten anlıyor” izlenimi bıraktığıma yemin edebilirim ama ispatlayamam.

    aldığım karpuz mu nasıldı? tabi ki dandik.

  • mardin savur'da 8 çocuklu bir ailenin 7. çocuğu olarak dünyaya gelmiş bilim adamı.

    küçükken milli takımda kaleci olmak istiyormuş, lisede takımda kaleciymiş ama sonradan milli takım hayalinden vazgeçmiş. bundan vazgeçse de türk milli takımı formasını giymekten vazgeçmemiş. bkz

    istanbul'da tıp okumuş. fakülteyi birincilikle bitirmiş. fakülte bitince savur'da gönüllü doktorluk yaparken, sağlık bakanı'nın mardin ziyaretinde kendisiyle tanışmış ve bu vesileyle savur'a tayin edilmiş. yani gönüllü doktorken, kadrolu doktor olmuş savur'da.

    tübitak bursu ile abd'ye gitmiş.

    abd'de günde 16-18 saat çalışıyormuş, şikayet edilmiş, yasalar bu kadar uzun çalışmaya izin vermiyor diye.

    amerikan bilimler akademisine kabul edilen ilk amerikalı türk olmuş.

    soyadı olan sancar, hint dilindeki sankar kelimesiyle karıştığı için hint zannediliyormuş. bunu engellemek için "first american turkish member" şeklinde tanıtıyormuş kendini.

    vehbi koç ödülü'nü türk nobeliolarak gördüğünü ve abd'de böyle anlattığını söylüyor.

    vehbi koç ödülü ile aldığı 100 bin dolara, kendi de cebinden 100 bin dolar ekleyerek abd'de bir türk evi açacağını söylemiş. bu ev abd'ye yeni gelen türk öğrencilerin gelebileceği bir ev olacakmış.

    kürtçe bilmediği için mardin savur'daki hastalarla tercüman aracılığıyla anlaşıyormuş. okuma yazma bilmeyen kadınlar reçeteyi muska sanıyormuş. ancak yine de o günleri en mutlu günleri olarak görmekteymiş.

    çocuğu yokmuş, eşi de yine abd'de üniversitede çalışıyormuş.

    http://www.koc.com.tr/…documents/2007/haziran07.pdf

  • çikolata sever misin?

    edit: sorular editlenebiliyormuş. şimdi ben çikolatayı değiştirip "başka bir şey" yazsam, alttaki çok cevabı aynı yerinde dursa, bunun vebali kime kalır ey sözlük yönetimi?

  • şinasi yurtsever'in rolünün hakkını verdiği enfes bir dizi.

    --- spoiler ---

    filmin başlarında bi ara sadi'yi mi gördüm bana mı öyle geldi emin değilim.

    hilmi: ben hiç dişçiye gitmedim. neden? çok sağlıklı dişlerim var. çünki zenginim, bakımlıyım, uzun yaşamam lazım. kanımı bile değiştiriyorum ben. hayat fakirlere güzel valla. hep bi macera, koşturmaca, adrenalin

    muhasebeci: benim dişim ağrıyo da

    hilmi: bak nasıl da havasını atıyo, biliyosun tabi içimin gittiğini. ah ulan fakirler.

    --- spoiler ---

  • artık o günlere dönüş yoktur. ancak insan düşünmeden duramaz. özellikle zor zamanlarda. ayrı bir hayatı sürdürmeye çalışırken önce anna ya da babadan biri hayata veda eder. tek başına kalan anne ya da baba için olağanüstü bir emek harcanır. tam işler yoluna girerken başka yakın akrabalar ya da kardeşlerden biri bir dram yaşar. bu drama tanık olunur. bu arada ayrı olarak sürdürülen hayatın sihiri kaybolur. başka sıkıntılı durumlar başgösterir. işte bu durumda sık sık flashbackler yaşanır. şen şakrak pazar kahvaltıları, küçükken topluca gidilen tatiller, uzak akrabaların düğünlerinde yaşanan saçma/komik hikayeler vs. faydasızdır ama kardeşim. mücadele bizi bekler. sağlam durmak gerekir. haydi, toparlan bakalım.

  • led, nanocell, qled zart zurt hepsi lcd televizyonlardır.

    sadece günümüzde kendinden aydınlatmalı led teknolojisi oled tv'lerde var. efsane black ve gray to gray bu tv teknolojisinde mevcut.

    oled tv'lerde ne yazık ki burn in denilen, aynı göruntünün çok uzun süreler ekranda kalmasından kaynaklanan yanıklar oluşuyor, yani evladiyelik bir tv almak istiyorsanız oled yazanlardan uzak durun. mesela hep aynı tv haber kanalını izliyorsunuz, altta bulunan haber bantları, tv'nin logosu ekranda iz bırakabilir. ( ne kadar sürede oluyor derseniz 2 sene ve sonrasında risk artıyor )

    gelelim standart lcd tv olayına. bunlarda da edge led yerine full led - direct led- full array led olanları tercih edin edge led yani köşelerden aydınlatma yapanları değil.

    çünkü ışıklandırma panelin arkasından yapılır, böylelikle ışık alan siyah bolgelerde hareler daha az görünür, nispeten daha iyi gray ve black alırsınız ama nispeten. oled'in yerini tutamaz ama keyifli görüntü izlersiniz.

    ancak bu full array ya da direct led denilen tv'ler daha pahalıdır ve daha kalındır unutmayın.

    samsung tv ile geçmişte hoş tecrübelerim olmadığından ürünlerine hiç bakmadım.

    benim üzerinde durduğum iki tv modeli var. birincisi lg nano916 yada genel ismi olan 91 serisi, diğeri sony xh9505 ya da xh95 serisi.

    ikisinde de düşük gecikme mevcut, oyuncular için iyi bir deneyim yaşatır ama hdmi 2.1 desteği sadece lg'de var.

    ancak youtube kanalı rtings'de izlediğime göre oyun oynamak isteyenler daha düşük response time arayanlar bu iki model arasında lg nano916 serisini tercih etmeli.

    bu arada bu işin uzmanı değilim ama çok araştırma yaptığım için sorulan bir iki soru var cevap vereyim.

    tn paneller ki tv'lerde artık kullanılmıyor, monitörlerde sıklıkla mevcut, en düşük gecikme süresine sahip olan ancak renk kalitesi açısından en düşük olanlar.

    va paneller, nispeten ips panellere göre gecikme zamanı düşük ama tn panellere renk gamutu karşılama oranı daha yüksek daha doygun renk veren panel tipi.

    ıps paneller gecikme oranı içlerinde en yüksek ama bir lcd ekrana göre en kaliteli görüntüye yer veren panel tipi. ancak unutmayın son dönemde asus, samsung, lg gibi firmalar ips panellerde anlık 1-2 milisaniyeye kadar düştüler. genel olaraksa görüntüdeki resmin karmaşıklığına ve çözünürlüğün yukselmesine bağlı olarak 10-60 ms arasında gidip geliyor.

    abi bizde para sorunu yok bozulursa yenisini alırım, hangisini alırdın derseniz kesinlikle sony ve lg'nin oledleri derim. özellikle sony a serisi ve biraz daha uygun fiyata lg'nin cx serisi biçilmiş kaftan.

    ancak sony'nin görüntüsü lg'den bir iki tık önde. zira kullandığı işlemciler ve görüntü düzeltme imkanı daha fazla ve android tv olmasının getirdiği faydalar çok. mesela güncelleme bulma imkanı, ekstra bir stick alma mecburiyetini ortadan kaldırıyor.

    lg web os ise çok ciddi aşama kayedetti. bende 5 yıl evvelin lg tv'si var, web os 2.0 çalışıyor hala en ufak bir takılma bekleme sorunu yok.

    yine bir soru geldi cevaplayım. benim lg tv'de yani 2015 modelinde, amazon, tivibu, netflix, youtube vesaire default olarak geliyor, arada bir güncelleme de alıyor. ancak web modu artık takılmaya başladı biraz ve google desteği artık yok sanırım browser'da. o sebeple android tv candır.

    debe edit: dünyaya pek faydam olduğu söylenemez belki bir yavruya hayrım dokunur.

    (bkz: ada'ya umut ol)

    (bkz: sma hastası ahmet alp'e yardım kampanyası)

  • simdi biraz fantastik gelebilir; ama gercek.

    iki yil once bitirdigim, oncesinde de iki yil suren bir dunya turu seruvenim oldu. katildigim gemi ile okyanustan okyanusa, limandan limana dolanmistim. yasadigim bu donemi yillar sonra hatirlamami saglayacak anilar biriktirme karari almistim ilk adimimi attigimda disari. bu minvalde, en basta cok klasik olan gittigim ulkelerden magnet ya da kartpostal biriktirmek geldi aklima ama sonra cok siradan buldum bunu ve vazgectim. ne yapsam diye dusunurken aklima cok zor ama inanilmaz bir sey geldi.

    bitirebilmem yillarimi aldi; ama degdi.
    amerika'sindan japonya'sina kadar, hindistan'dan isvec'e kadar, portekiz'inden tut da turkiye'ye kadar butun maviliklerden gectim. ve bu seyirler sirasinda geminin arkasindan sarkittigim kucuk bir kova ile sular topladim ve bir kavanozda biriktirmeye basladim. gunu gelip de son okyanus suyunu kavanoza aldigimda hedefime ulasmistim. bir kucuk iksir sisesi aldim ve butun topladigim sulardan birer kasik alarak o sisede harman yaptim.

    dunyanin dort bir yanindan topladigim, tam yedi denizin suyu var bende. bir gun karsima biri cikar da evlenecek olursam, mustakbel kisiye teklifimi sacma bir yuzukle degil, emegimi verdigim bu kucuk sise ile yapmayi dusunuyorum. mecaz anlamda degil, gercekten dunyayi avuclarina sermis olacagim.

  • çinli ilaç kimyageri tu youyou tarafından bulunan, sıtmaya karşı etkili olan bir bileşik. tu youyou sayesinde milyonlarca insan yaşama tutunmuştur. keşiflerinden ötürü 2015'te nobel ödülü kazanmıştır. aşağıda bu keşif konusunda bir derleme oluşturdum. keyifli okumalar.

    tu youyou, beijing medical college'da eczacılık bölümünde okudu. 1955 yılında mezun olduktan sonra, geleneksel çin tıbbı akademisi'nde (daha sonra çin tıp bilimleri akademisi) materia medica enstitüsüne seçildi. 1959'dan 1962'ye kadar, batı tıbbında uzman araştırmacılara yönelik verilen geleneksel çin tıbbı kullanımı konusunda tam zamanlı bir eğitim kursuna katıldı. 1967'de vietnam savaşı sırasında (1954-75), tu sıtma tedavisi bulmak için oluşturulan ve gizli bir oluşum olan proje 523'e liderlik etmek üzere atandı. proje, çin hükümeti tarafından sıtmanın sayısız askerin hayatına mal olması üzerine başlatıldı.

    tu ve araştırma ekibi, eski çin tıbbı metinlerinde açıklanan bilgiler temelinde sıtmaya karşı etkinliği olduğu varsayılan bitkileri tanımlayarak başladı. ekip, 640 bitki tanımladı, ve ardından, sıtmaya neden olan plasmodium parazitleri ile enfekte olmuş fareleri iyileştirme kabiliyetlerini tespit etmek için için yaklaşık 200 bitki türünden 380 özüt test etti. tatlı pelin otu- artemisia annua'dan elde edilen bir ekstrakt başarılı oldu. 1971'de, ekstraksiyon işleminden sonra sonra, tu ve meslektaşları, plasmodium parazitlerini farelerden ve maymunlardan etkili bir şekilde ortadan kaldıran tatlı pelinden elde edilen toksik olmayan bir ekstraktı başarıyla izole etti. bundan sonra, kısa sürede tatlı pelin otu özlerinin ateşi düşürdüğü ve kandaki parazit seviyelerini düşürdüğüne yönelik sıtma hastalarında klinik çalışmalar yapıldı. 1972'de tu ve arkadaşları, qinghaosu ya da artemisinin olarak adlandırılan ekstrelerdeki aktif bileşiği ortaya çıkardılar.

    her ne kadar tu, eski metinlerden elde edilen bilgilere dayanmış olsa da, eserler qinghao olarak bilinen bitki hakkında çok az şey söyledi ve ekibinin bitkinin antimalarial aktivitesiyle ilgili ilk bulgularını yeniden üretme girişimlerinin birçoğu başarısız oldu. ancak nihayetinde tu, tatlı pelinotunun yapraklarının artemisinin içerdiğini ve bileşiğin nispeten düşük sıcaklıklarda en iyi şekilde elde edildiğini keşfetti. tu, başlangıçta çin’de bulunan bilimsel bilgilerin yayınlanmasındaki kısıtlamalar nedeniyle, bulguların yayınlaması engellendi. çalışma nihayet 1980'lerin başında geniş kitlelere hitap eden uluslararası bir boyuta ulaştı. 2000'li yılların başında, dünya sağlık örgütü, sıtma için birinci basamak tedavi olarak artemisinin bazlı kombinasyon ilaç tedavilerinin kullanılmasını tavsiye etti.

    tu, artemisinin araştırılmasını sürdürdü ve biyoaktif bir artemisinin metaboliti olan "dihidroartemisinin" isimli ikincil bir anti sıtma bileşiği geliştirdi. 2011 yılında artemisinin keşfine yönelik katkılarından dolayı lasker-debakey tıbbi araştırma ödülü'nü aldı. kısaca artemisinin, tatlı pelin bitkisinin (artemisia annua) yapraklarından elde edilen bir anti sıtma ilacıdır ve milyonlarca yaşamı kurtarmıştır.

    kaynak : https://www.britannica.com/biography/tu-youyou

    (tu youyou ayrıca bbc two'da yayınlanan "icons: the greatest person of the 20th century" isimli tv serisinde de kısaca işlenmiştir)

  • beşiktaş'ın son 10 iç saha, osmanlı'nın son 10 deplasman maç sonucuna göre beşiktaş'ın osmanlı maçında puan alamama olasılığı %9.
    beşiktaş'ın son 10 deplasman, konya'nın son 10 iç saha maç sonucuna göre beşiktaş'ın konya maçında puan alamama olasılığı %36.
    fenerbahçe'nin son 10 iç saha, gençlerbirliği'nin son 10 deplasman maç sonucuna göre fenerbahçe'nin gençlerbirliği maçında 3 puan alma olasılığı %50.
    fenerbahçe'nin son 10 deplasman, sivas'ın son 10 iç saha maç sonucuna göre fenerbahçe'nin sivas maçında 3 puan alma olasılığı %41.
    buna göre beşiktaş'ın iki maçtan da puan alamama olasılığı %3,24, fenerbahçe'nin iki maçta 6 puan alma olasılığı %20,50'dir. beşiktaş'ın şampiyonluğu kaçırma ihtimali de bu iki oranın çarpımı olan % 0,66'dır.

  • hırsızlık, cinayet, tecavüz mahkumu adi suçluların bulunduğu hapishane koğuşlarında pek bulunmazlar.
    ancak siyasi suçluların koğuşlarında bol miktarda bulunurlar diye tahmin ediyorum.

  • ne güzel söylemiş.

    <<güzel olan tasolar değildi belki de, oyun oynamak, arkadaşlarla birlikte olmaktı, yoksa aynı taso işte, şimdi de var>>

    ruffles bey, üzüyorsunuz.

  • -ne oldu, ne düşünüyorsun?

    -bi şey düşünmüyom

    -nasıl lan illa bi şey düşünüyosundur

    -ya ilkan birisine ne düşünüyosun diye sormak çok saçma yaa.. ayrıca nezaketsiz de bir şey abi. kusura bakma ama bence öyle yani

    -alla alla niye abi?

    -abi birincisi bu çok kişisel bir şey, ikincisi bunu anlatması çok zor, üçüncüsü hiç bir zaman insanın kafasında böyle yekpare kristal top gibi parlayan tek bir düşünce olmuyo. yani sen şimdi sorup da bok edene kadar benim aklımın bir köşesinde aint no sunshine when shes gone şarkısı çalıyodu birazcık bu akşam ne yiyeceğiz acaba sandwich mi yiyeceğiz, makarna mı yapsak? sulu yemek yemiyoruz yememiz lazım düşünceleri.. onun haricinde benim eski ev sahibimi biliyosun.. o ev sahibiyle kafamda hayali bir tartışma yaşıyodum yani hatta kazanmak da üzereydim o tartışmayı. o yüzden ne düşünüyosun diye sorduğun zaman bu çok saçma oluyor ve içinden çıkılamaz bir hal alıyor. bildiğin vakit kaybı oluyor. bilmiyorum ki ne düşünüyorum. ne düşünüyosun diye düşünüyorum ne düşündüğümü düşünüyor oluyorum o sırada işin içinden çıkamıyoruz sonra

    şahane olmuş lan bu.