ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
noob
-
her ne kadar çıkış noktası newbie olsa da, newbie'yle arasında ufak bir nüans bulunan multiplayer oyun terimdir.
şöyle ki;
newbie herhangi bir şeye (online oyun olabilir, herhangi bir meslek olabilir, her şey olabilir) yeni başlamış, tecrübesiz demektir. noob ise tecrübesizden ziyade "yeteneksiz", "kazma", vb. aşağılamalar için kullanılır. gerçekten de ne her newbie noob'tur diye bi şey söylenebilir, ne de her noob newbie'dir diye bişey.
birkaç misalle konumuzu zenginleştirelim:
wow'dan tipik noob örnekleri:
- heroic instance'ta petini aggressive'de unutup wipe'a neden olan ve bunu sürekli olarak yapan lvl70 hunter. (bi kere yapıp adam gibi özür dilese içim yanmaz, hatasız bi allah var)
- soulstone resurrection'ı bulunan ama wipe durumunda güvenli bi yere kaçıp orda ölmeyi bir türlü beceremeyen veya kötü giden ve kurtarılması mümkün olmayan bi encounter'da ölünce soulstone'u gereksiz kullanıp hemen resslenerek tekrar ölen ve mezarlıktan geri koşmak zorunda kalan healer.
- aşırı veya özel durumlar haricinde aggro tutamayan tank.
- büyük oranda overheal yapan (bazı gerekli durumlar hariç) healer.
- ota boka sırf kullanabiliyo diye need atan ninja.
ayrıca nub, n00b, nab, vs. gibi kullanımlarının yanısıra bi arkadaş tarafından kullanılan ve duyulduğu zaman yere yıkma kapasitesine sahip "noobardinli" şeklinde söylenişlere de sahiptir.
goal 3'ten akılda kalanlar
-
kalecilerin hiçbir şekilde tutamadığı brezilya'nın özel vuruşu. top balık oluyordu ve kaleci tutmaya çalışınca şaftı kayıyordu. brezilya ve balık nasıl bir bağlantı onu da anlamadım pek.
ekleme: o balık piranaymış. amazon nehrinde bolca bulunurmuş. yani brezilya'da pirana meşhur imiş.
özel vuruş şu şekildeydi. tabi kaleci alman olunca pirana bile işlememiş.
ek: imla.
alkollü yolcu taşımam diyen otobüs şöförü
-
sofor denen hiyarin ''alkollu yolcu tasimiyorum'' diye bagirmasina karsi kadinin soyledigi ''ben mi kullaniyorum otobusu gerizekali'' lafina bayildim, guzel koymus.
sosyal fobi
-
sokakta bir kız size bakmazsa "zaten kim bakar ki lan bana?", bir kız size bakarsa da "niye bakıyor lan bu, tipimde bir şey mi var?" demektir.
sabire meltem banko
-
eller ayır sabire
yollar ayır sabire
yıllar ayır sabire
biz ayrılamayız.
acıtasyonun ingilizcesi
16 nisan 2015 ali ağaoğlu'nun dernek tatsızlığı
-
ali ağaoğlu haklıdır.
adam zengin amk. sikko bir daireye aşağı yukarı 1 milyon tl verdi diye kendini zengin sanan var. paran kadar konuş.
bak ben buraya param kadar yazıy
ay'ın yörüngesi 1 cm sapsa felaket olurdu adamları
-
beynimizin % 2'sini kullanıyoruz insanlarının kuzenleridir.
kızımdan ayrıl diye verilen paranın kurtarmaması
-
dün akşam intikam dizisini seyrederken aklıma takılan husus. dizide kızın anası oğlana 25 bin veriyor, oğlan da alıyor. bence günümüz şartlarında bir kızı bırakmak için, hele de kız zenginse 25 bin çok az para. gerçi bu para kızla çıkma süresi, aşkın büyüklüğü, ailenin ciddiyeti, nakite sıkışma gibi parametreler göz önünde bulundurularak hesaplanır ancak yine de 25 bin kurtarmazdı.
mesela o anda ben eşime, baban bana 25 bin verseydi seni bırakmazdım, çatır çatır pazarlık eder rahat 75-100 bin alırdım dedim, gözlerime sevgiyle baktı. yani demem o ki kızımdan ayrıl diye verilen paranın ciddiyetle hesaplanması gerekir. boğaza nazır villada otururken, kızına doğum gününde hediye diye 250 bin liralık araba alırken, sevgilisine kızımdan ayrıl diye 25 bin vermenin hiçbir mantığı yok. o kız su içinde 100 bin ederdi.
02.57'de gelen uyudun mu mesajı
-
sıcak bir yaz gecesi, yazlıktayız...
odamdayım uyku tutmuyor, vakit de geçmiyor, derken telefonuma bir mesaj "uyudun mu prenses?"...
hemen cevap yapışıyor "uyku tutmadı, yanıyomm çok sıcak!"...
ardından beklenen cevap öttürüyor telefonumu "odama gelsene"...
yüzüme pis bir sırıtış dalga dalga yayılıyor ve en doğal halimle odasına dalıyorum...
ablam benim yaa, uyumak bilmeyen bebesini nihayet uyutmuş ve sigarasını yalnız içmek istememiş..
sonrasında bi mesaj daha geliyor "sessiz konuşun eşşolueşekler, torunlar uyuyor" *