hesabın var mı? giriş yap

  • mahalle halkının itirazına rağmen, cami yapmak için polisler eşliğinde dozerler sokulan koru.
    cami+polis+iş makinası kombosu türkiye'yi özetliyor aslında.

  • bi yunan sırf kıllık yapmak için,

    y- üniversite var mı türkiyede?

    is- var (gülerek)

    y-adı ne seninkinin?

    is- istanbul üniversitesi

    y-aa ne zaman kurulmu$ ki yenidir o? (kıllık yapıcak ya)

    is- 1453

    y- ----sessizlik---

    is- ama sen ka$ındın*

  • - biliyor musun defne, bugün annenle benim evlilik yıldönümümüz*
    - yıldönümü nedir baba?
    - (açıklıyorum)
    - öyleyse size bir sürpriz yapacağım! benim dediklerimi yazar mısın baba?

    (buradan itibaren uzun bir mektup yazdırıyor, aşağıdaki paragraf o mektuptan ufak bir bölüm)

    sevgili banu ve barış, iyi ki evlendiniz. siz evlenmeseydiniz ben olamazdım. olduğum için çok mutluyum çünkü evde her gün oyun oynuyorum.

  • ben hayatini sag eliyle idame ettiren insanlardanim. yasamim sag elimle sekillendi; universiteye yetenek sinaviyla girdim, yillarca resim cizdim, minyatur yaptim, su anki isimde de ellerimle calisiyorum.
    sonra bir gun sag kolumun uyusmaya basladigini hissettim. yaklasik on gun icinde dokunduklarimin ne oldugunu anlayamamaya, bir ay icinde birakin yazi yazmayi kalem bile tutamamaya basladim. kolumu bir turlu hedefledigim noktaya isabet ettiremem de cabasi. kolum bana bagli ama benden bagimsiz, gorev tanimini tamamen sasirmis bir uzva dondu.
    bu sure zarfinda gunluk hayat cok zorlasti benim icin. tirnaklarimi anneme kestirdim, yemege disari ciktigimda bicak tutamadigim icin sadece catalla yenecek yemekler sectim. basimi kasimak isterken suursuz kolumu duvara carptim bazen de parmaklarimi gozume soktum. mouse ve kalvye kullanamadim,isimi yapamadim. kisacasi cok basit gorunen gunluk aktiviteleri kesinlikle dogru duzgun yerine getiremedim.
    simdi, uyusmanin basladigi geceden tam 3 ay sonra hala yazi yazamiyorum ama en azindan kalem tutabiliyorum, bardagi devirmeden su icebiliyorum, elimi attigim seye ilk hamlede ulasabiliyorum. hepsinden onemlisi sol elimle akici bir sekilde yazi yazip, otuz yillik kamyon soforleri gibi manevra yapabiliyorum. ne sagimi ne solumu yuzde yuz kullanamiyorum belki ama ikisini de aktif ve ise yarar sekilde kullanabildigim icin saglikli insanlardan bir sifir ondeyim.
    ms boyle bir sey iste. o benim ayak uydurmam gereken hayat arkadasim; beni hayata baglayan, beni depresyona sokan, yasamima anlam katan, icinden butun anlamlari teker teker alan, gece yarisi beni korkudan aglatan, sabahina dunyaya meydan okutan....

  • yarı doğulu mistisizmden bıkmayan, senariste her şekilde baskı kuran, sanki televole dünyasındaymışız gibi hala "halk bunu istiyor" diyerek iş yapan, kendine çöpte yer bulmak konusunda başarılı, vasatı öven, kendi ülkesinden başka diziyi acaba hangi az gelişmiş ülkeye satarım diye düşünen, toplantıda oyuncuların insta takipçisi kaç diye öğrenmek isteyen, ülke sınırını geçtim global anlamda da rezil olmayı madalya kabul etmiş, sadece "büyük" hikaye peşinde olup küçük dünyalar kuran ve tüm parayı onun bunun palazlandırmasıyla bir yerlere gelmiş vasat oyuncuların maldivler tatilini finanse etmek için ayıran yapımcıların bize dayattığı son eser.

  • "@mutewwit: osmanlı zamanında, metrobüs duraklarındaki iade makineleri akbil basılınca ötmezmş. öyle ki fakirler mahcup hissetmesin. inceliğe bakar mısn?"

  • beyler cok anlamiyoruz biz, ben de gec idrak ettim.

    siz yasini basini alip size göre garip davranan insanlara "kafayi yedi" gözüyle bakiyorsunuz. oysa özgürlesen onlar.

    adam yillarin tecrübesini yasamis, nice kaziklar yemis, ne ihanetler görmüs, ne cok sevinmis, deli gibi üzülmüs.

    hayatin öyle bir evresinde ki, sizin dünyanizi karartacak problemlere "sikkime kadar amk ahhaha" cekebilecek bir evresinde hayatin.

    samanizm güzel lan demis, saman olmus. kafasina uymazsa akp'ye de giydirir, cok da sikindeydi bu dakkadan sonra iceri girmek cikmak.

    siz yaslilarla bazen kafa buluyorsunuz burdan, yaslanabilmek inanilmaz büyük bir sans, saglikli yaslanabilmek muazzam bir hazinedir.

  • fifa'nın oyuncuları strese sokup galeyana getirerek cebinden microtransaction ile parasını almak üzere kurduğu oyun modu.

    oyun aynı zamanda tarihin belki de en gelişmiş, en yenilikçi, en eğlenceli futbol oyunu. fakat zaman içerisinde tam bir sosyal deneye dönmüş olduğunu söylemek mümkün.

    1) oyun önce sizi içine çeker. size bir hayal vaat eder. hayallerinizin takımını kurma amacıyla ağına düşürür. oyuna yeni başlayanlar için genelde her şey daha tozpembe olur. paketlerden daha iyi oyuncular çıkar, oyun içinde görünmez el sizden yana olur.

    2) yavaş yavaş takımınız gelişmeye başlar. bu seviyeden itibaren tehlike çanları sizin için çalıyor demektir. takımınız geliştikçe paketten çıkanların değeri de düşmeye başlar. her ne kadar ea sports bunu kabul etmese de, paketten çıkanlar kişiden kişiye, dönemden döneme değişir.

    3) bu aşamada eşleştiğiniz rakipten tutun, oyun içinde yaşadıklarınıza kadar her şey aleyhinize işlemeye başlar. oyunun bu safhası oyuncuyu strese sokmak üzerine kuruldur. bazen durup dururken yenilgi serileri yaşamaya başlarsınız. 10'larca şut çekersiniz gol olmaz, rakip bir kontra ile golü bulur ve kazanır.

    4) takımınızı ne kadar geliştirirseniz, geliştirin, 1 ay önce esen gürleyen oyuncu bir anda kalasa döner. yetersiz gelmeye başlar. bu sırada her hafta yeni yeni oyuncular çıkar. her yeni oyuncu bir öncekilerden daha iyidir. oyun döngüsü o kadar hızlıdır ki, oynayarak kazandıklarınız asla bu hıza yetişmeye yeterli olmaz.

    5) bu sırada ödüller için ea sports'un ağına düşmüşsünüzdür zaten. wl her hafta sonu 30 maç yapıp karşılığında ödüller kazandığını bir turnuva. bu 30 maçın stres seviyesi öyle yüksektir ki bittiğinde üzerinizden tır geçmiş gibi hissedersiniz. bazen o 30 maç bitmek bilmez. bazen tek güne sığdırmaya çalışırsınız. çünkü sürekli geride kalma, yetişememe, bir şeyleri kaçırıyor olma hissi yakanıza yapışmıştır.

    6) paket açma işi de bildiğiniz kumardan farklı değil. yavaş yavaş pençesine düşürür sizi. paraya hiç ihtiyacı olmayan zenginlerin kumar bağımlılığı gibi bir kere bu paket işine düştünüz mü içinden çıkamazsınız. önceleri kadro kurma görevleri ile açtığınız paketler yavaş yavaş fifa point'ler ile açılmaya başlanır. her bağımlı gibi kendinize yalanlar söylersiniz; "bu defa son." , "sonuçta saatlerce oynadığım bir oyun zevk almak için veriyorum bu parayı." hepsi yalan. karşılığında hiç bir şey almayacağını bile bile, sırf hırs ve kumar bağımlılığı ile paket açarsınız.

    7) oyunda bir de ticaret imkanı var. bu sayede gerçek para harcamadan oyun içi para (coin) kazanmak mümkün. fakat bu da inanılmaz emek ve çaba gerektirir. boş zamanlarınızın tamamında kartları düşünürsünüz. futbin'de onun fiyatı artmış mı, bunun fiyatı azalmış mı buna bakmaktan başka şeylere zaman ayıramazsınız.yetmiyormuş gibi bir de ea sports, bu sene oyunundaki en iyi ticaret yapanları kendi bünyesine kattı ve ticaret yapanların işini bozmak için karşı hamle olarak kullanıyor.

    özetle, bu oyun gelmiş geçmiş en kapsamlı ve en zevkli futbol oyunu olabilir. fakat içine girdikçe kötü yüzünü tatmamak imkansız. bir süre sonra bir adım geri çıkıp uzaktan baktığınızda gördüğünüz tek şey şu olacaktır;

    1) bu oyun bağımlılık ve kumar üzerine kurulu
    2) oyunun dinamikleri oyuncu psikolojisi ile oynamak üzerine kurulu ve ciddi ruh sağlığına zararlı.

    oyunun bu etkileri uzmanlar tarafından da ortaya çıkarıldı. belçika'da oyun içi alışveriş çocukları kumara özendirdiği için yasaklandı. bir çok ülkede de yasaklanmak üzere. türkiye'de ne zaman yasaklanır bilmiyorum ama burayı okuyan anne baba'lar, sözüm size; bu oyun basit bir futbol oyunu değil. tamamen kumar üzerine kurulu.

    bu oyunun nasıl bir batak olduğunu görmeniz için reddit'ten bir link paylaşacağım aşağıda. oyuncuların nasıl tükendiğini ve hayatlarının nasıl olumsuz etkilendiğini kendi ağızlarından okuyabilirsiniz;

    https://www.reddit.com/…all_it_quits_for_my_health/