ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hızlı tren ile istanbul ankara bir buçuk saat
-
lan daha iş çıkış saatlerinde ümraniye'den altunizade'ye bir buçuk saatte zor geliniyor amk şehrinde.
ankara'ya gidiliyormuş...
ankara'yı bırak, tcdd-pendik garına gitmek kafadan bir saat lan zaten kartal-pendik'te oturmuyorsanız..
karizmatik cevaplar
-
olay 60 li yıllarda bir trende geçmektedir.
o dönemde bütün ulaşım trenle sağlandığından trenlerde her zaman milletvekilleri için boş bir koltuk bulundurulurmuş, ayakta bekleyenler olsa bile kimse koltuğa oturtulmaz, oturanlar kavga dövüş kaldırılırmış.
şef tren* bir gün bilet kontrolü için gezerken yırtık pırtık kıyafetleriyle bir köylünün koltuğa oturduğunu görür.
- kalk ordan orası millet vekilleri için
- ben milletiyn keyndisiyim, ben burdayken vekilim oturamaz bu koltua!
- !?!
bu cevapla afallayan şef tren ısrar etmez ve koşarak olay yerinden uzaklaşır
bir ilişkiyi bozmak için yeterli laflar
-
star wars teklifini reddeden sevgilinin bu hareketinin ilişkiyi bozacağını iddia edenlerin büyük ihtimalle bir ilişkisi yoktur. eğer varsa sevgilileri bu teklifi reddetmemiştir veya reddetme potansiyeline sahip değildir. öyle bir filmle bozulmaz bu işler. bozulur da, üçüncü sınıf ergen sitcomlarında falan olur öyle sahneler. sanırım geyik olsun diye yazılıyor bunların çoğu veya star wars sevdiğini belli etmek için de olabilir bak.
evlenilecek kızın smeg beyaz eşya istemesi
küçükken sevilmeyip büyüyünce sevilen yemekler
-
biber dolmasının kabukları efenim.
ev almanın mantıksız olması
-
evet arkadaş, öylesine bir saptama işte. bana göre biraz mantıksız, başkasına göre de belki çok mantıklı.
aga, şimdi bir ev düşünün, 800 tl kirası var aylık. oturuyorum ben bunda, sat dedim ev sahibine, 300.000 tl istiyor.
hesap yapalım, 800*12 = 9600 tl/yıl.
300.000/9600 = 31,25 sene ediyor.
kredi alsam 330, 340 bin tl olacak , 5 sene de oradan.
lan ben zaten 43 yaşındayım, kim sker 80 yaşında sahip olunan evi, hem ev de ömrününü doldurur 40 senede. zaten ölürüm o zamana kadar. he çocuklara falan kalacaksa da ben mi düşünecem onları, babam mı düşünmüş beni bugüne kadar? hayır.
solak çocuğu sağ elini kullanmaya zorlamak
-
sonuçları trajikomik olabilir bunun. çocuk solak işte ne zorluyorsun sağ elini kullandırmaya.
evet efenim gelelim olayın gerçeklik boyutuna. insanlarımız sol eli kullanmanın, yemek yemenin vesairenin haram olduğu düşüncesiyle çocukları sağ el kullanmaya zorlarlar genelde. pek sık görünür bu durum toplumumuzda.
arkadaşlarımla birgün yürüyoruz yolda. bir tanesinin cep telefonu çaldı. çocuk durdu konuşmaya başladı; ama bildiğin durdu, yürümüyor. "hadisene cem, hadi yürü cem" dedik çocuk kıpırdamıyor. neyse sonra kapattı telefonu. neden yürüyerek konuşmuyorsun diye sordum. sonra başladı anlatmaya:
"ben küçükken solakmışım, sol elimle yazmaya çalışıyorken bizimkiler 'oğlum sol elle yazı yazılmaz sağ elle yaz' diyerek zorladılar beni. şimdi iki elimle de yazı yazabiliyorum; ama böyle aynı anda iki işi falan yapamıyorum. yürürken telefonla konuşamıyorum, yürürken merdivenden çıkarken falan sakız çiğneyemiyorum" diye döktü içini garibim.
sonra en bombası geldi:
"bir gün patates kızartıyorum tavada. sol elimde kızarmış olan patatesleri aldığım tabak duruyor, sağ elimle de tavadan kızaranları alıyorum kevgirle. hani yağını süzmek için aşağı yukarı sallarsın ya kevgiri; ben de başladım sallamaya. sonra farkettim ki kevgiri değil, sol elimde tuttuğum tabağı sallıyormuşum, bütün patatesler yere döküldü."
işte böyle de dengesiz olabilir çocuğunuz. aman diyim zorlamayın*.
oytun erbaş
-
birileri yapar diye bekledim ama çıkmayınca hazır karantinadayız televizyonda yaptığı hataları ve kıvırmalarının bir kısmını video olarak ayarlayayım dedim, bu süreçte tek falsosu türk geni değildir tahmin edileceği üzere:
köpek riskli vs köpek risksiz bağışıklık kazandırır (fazla sallayınca çelişebiliyor insan tabii)
her dediği yanlış çıkan adam (virüs yukarı çıkar)
oytun ve maske (hepa bile korumaz)
nisanın sonunda biter bu iş, en büyük pikini yaptı zaten, en tepede
oytun ve tuzlu su (ben iyi geliyor demiyom)
oytun hoca ile virüsler hakkında sallıyoruz (sözlüde sorsanız kalmıştık eheh)
sallamakta hızını alamayıp kendisiyle çelişmek (türk çayı bu sefer)
oytun - genetik faktörler (anca 10-20 vak'a olur)
tuzlu suyun tuz kullanmaması kişiler için zararlı olmayacağını savunuşu
abartıyorlar komedi bu (ft. canan karatay, yavuz dizdar)
gen baba gen
var olan araştırmaları bilmeyip direkt yok diye hükmederken
daha bir sürü çıkar ama tadında bırakalım:)
generative adversarial networks
-
2014'te ian goodfellow'un başını çektiği kanadalı bir araştırma grubu tarafında ortaya atılan bir fikirdir. ian goodfellow bu fikrin sonucunda 2017'de innovators under 35 seçilenlerden biridir. facebook ai direktörü yann lecun bu fikirden övgüyle bahsetmiştir. fikrin mimari ian goodfellow google brain takımında staff researcher olarak çalışmalarına devam etmektedir.
standart üretici ağlardan ayrıldığı nokta sistemde üreticiye ek bir ayrıştırıcı bulunması ve üreticiden gelen fotoğrafları gerçek ya da sahte olarak ayırmasıdır. bu sayede üretici ağ nasıl daha gerçek görünen fotoğraf üreteciğini öğrenmektedir.
generative adversarial networkler ya da kısaca ganlar üretilmesi gereken distribution'u öğrenmeye çalışıp oradan örnekler üretmeye çalışır.
vanilla gan'lar eğitim esnasında stabilite sorunu yaşamaktadır. bu sorunların üstesinden gelmek için wasserstein gan, began gibi fikirler çıkmış ve eğitimi stabilleştirmek için çeşitli yöntemler denenmiştir ve denenmektedir.
bir kaç güzel gan makalesi
https://arxiv.org/abs/1611.07004
https://arxiv.org/abs/1612.00005
https://arxiv.org/abs/1703.10593
https://arxiv.org/abs/1511.06434
kız kıza içmek
-
bir kutu birayı 4 kız içip dün naptınız diye sorulduğunda "içtik" demektir.
villains
-
yeni olmuş, kötü olmamış.. ama daha iyileri de olmuştu. ilk dinleyişte birazcık hayal kırıklığı yaratıyor sanki... yani sürükleyici şarkılar var ama albümün tamamı eskilerin tadını vermedi.. yine de van leeuwen'nın gitarını duymak her aklı başında insana iyi geliyor olmalı.
(bkz: queens of the stone age)