hesabın var mı? giriş yap

  • e ne yapalim? yillarca kaymagini yerken sesiniz cikmadi da simdi ayni sefaya devam edin diye halk olarak bir de sizin zararinizimi karsilayalim? ne guzel dunya oh valla. ticaret yap, kar ederken ses çıkarma ama zarar edince bindir halkin sırtına.

  • kariyerin bir aşamasında takılıp kalma korkusu.
    daha çok aile şirketinde çalışan, aileden olmayan kişilerde görünür.
    kariyerinizde hızla ükselirsiniz, şirketin üst düzeylerine kadar gelirsiniz, ama bir üst aşamaya geçemezsiniz. ne halt ederseniz edin o aşamada takılır kalırsınız. ortada net bir sebep de göremezsiniz. işte kariyerinizin önündeki engel cam tavandır. bu genelde sizin amiriniz olan patronun sevgilisi ya da sizin kadar .başarılı olmasa da şirkette sizden daha kıdemli olduğu için geçemediğiniz bir başka eleman olabilir.
    bir gün, iki gün, üç ay, 1 yıl derken bir bakarsınız ki o noktada takılıp kalmışsınız. "ağa bu şirkette daha fazla ilerlenmez." der ve kapıyı çarpıp çıkarsanız genelde bir başka şirkette tekrar sıfırdan başlamanız gerekebilir. genel eğilim kariyerin cam tavanına çarpıp orada durmaya yöneliktir. bir gün önünüzü kapatan kişyinin gideceğini, camın çatlayacağını beklersiniz. ama tecrübeyle sabittir. daha çok beklersiniz.

  • -oo ıspanak bey, gidiyorsunuz demek.
    -napiyim be piç kurusu mesai bitmedi mi? kov lan beni.
    -kovmuyorum ulan.
    -tamam hadi iyi akşamlar.

  • randy rhoads uyuşturucu kullanmazmış, vito corleone gibi anisette'yi severmiş ve alkolle ilişkisi de nadiren içtiği anisetteden ibaretmiş söylenene göre. ancak inanılmaz fazla sigara içermiş. akciğer kanseri olimpiyatları olsa kesinlikle randy kazanırdı diyor osbourne.

    konserden sonra, otobüste giderlerken osbourne yine tıksırana kadar içmiş, sulu kuru ne bulduysa atmış. temiz yürekli randy, onun karşısına geçmiş ve çok fazla içiyorsun, içme şu mereti, kendini öldüreceksin yakında demiş. bu ikilinin bilinen son konuşmasıydı. biraz sonra osbourne uyurken, otobüsün bozulan havalandırma sisteminin tamir edilmesi için mola verirler. o sırada yakınlarında ufak bir pist ve üç beş uçak bulunan bir bölgedeler. otobüsün şöforü, eskiden pilotluk yapmış olan andrew aycock yanına ekipten birilerini alarak, ben bunların ağababalarını sürüyordum amk deyip, hemen uçağın birisine atlamış. ilk seferde başarılı bir uçuş gerçekleştirmişler. ikinci turda aycock, rhoads'a gel lan tırsak bir tur da seni gezdireyim demiş ve bunun üzerine rhoads uçağa binmiş. sonrası malum, hikaye olacak ya, uçağın kontrolünü kaybeder aycock, kanatlarından birisi kırılır ve uçak düşer, rhoads ve diğerlerinin cesetleri parçalara ayrılır. öyle ki rhoads'ın cesedini ancak takılarından tanıyabilirler. yapılan testlerde rhoads'ın kanında alkol ve uyuşturucu bulunmamış, lüzumsuz şöfor aycock'un kanında ise kokaine rastlanmış. alkol ve uyuşturucu kullanmayan, daha bir saat önce bu konuda arkadaşını uyaran rhoads, kokain çekmiş bir lüzumsuz yüzünden dramatik bir şekilde ölmüştü.

    gitar tekniğinde, fiziksel gövdelerde vs. çığır açan birisiydi rhoads. ossy osbourne'in black sabbath sonrasında dip yapan kariyerinin ayağa kalkmasındaki en büyük etkendi belki de. mahçup, iyi bir insandı bunların yanında. osbourne'ın dediğine göre randy ile beraber ilk yaptıkları şarkı goodbye to romance'dı. şarkıyı dinler ve sözlerini incelerseniz, rhoads'ın veda mektubu gibidir, ilahi bir tesadüfle. ve evet uçağın kanadı kırılmıştı. şarkıda dediği gibi "i've been the king, i've been the clown, now broken wings can't hold me down, i'm free again"