ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilginç etimolojik bağlantılar
-
farsça kökenli "rast" sözcüğü "düz, doğru ve sağ" anlamlarına gelir. rast sözcüğü günlük hayatta sıkça kullanılan "işin gücün rast gelsin" ifadesiyle de karşımıza çıkar. bu ifafedeki rast da "doğru, düzgün" anlamına gelir. sağ sözcüğü de ikinci anlam olarak bu ifadeyi tamamlar. rastlamak sözcüğü de buradan gelir.
ingilizcedeki "right" sözcüğü de bu dilin akrabası olan farsçadaki ile aynıdır. aynı anlamlara gelir. yani "all right" nasıl ki "her şey tamam, yolunda" anlamına geliyorsa, aynı zamanda yön olarak "sağ"ı karşılar.
yine farsça kökenli "çap" sözcüğü de yukarıda bahsettiğimiz rast sözcüğünün anlamsal olarak karşıtıdır. yani "aykırı" ve "sol" anlamlarına gelir. aslında bu iki sözcükten de anlaşılacağı üzere alışılagelmiş yola ve düşünceye "rast" yani "sağ" , alışılanın dışında aykırı düşünceye ise "çap" yani "sol" denmiştir. siyasî taraflar da böyle oluşmuştur.
çap rast sözcükleri birleşerek çaprast yani "çapraz" sözcüğünü oluşturmuştur. çatışma, zıt yönlerde olma, eğik olarak birbiriyle kesişen, çift taraflı, karşılıklı anlamlarına gelmiştir.
doktorlarla halı saha maçı yapmak
-
enteresan diyaloglara ve enstantanelere yol açabilir.
bir kere 11 tane birçoğu uzman olan 30 yaş üstü doktorun bulunduğu sahada kendini mental açıdan yetersiz görüyorsun.maça başlarken takımın orta sahanın 2 yönünü de oynamaya çalışan dinamik zencisi olarak buluyorsun kendini.* sonra yapılan meslek espirilerine falan bakınca mevkin bir anda forvet arkasına doğru kayıyor. insanın özgüveni geliyor bir anda.
adam mesela kadın doğumcuymuş maç esnasında öğrendim.gol kaçırdı arkadan mesleğinin hakkını ver. şu deliği bul artık diye tepkiler geliyor. adamın teki kilolu bi doktor amcaydı koşu yoluna pas attım , benim nabzım çok yükseliyor koşamıyorum öyle pas atma dedi bana. adam koşamıyor ama halı saha maçına gelmiş. gerçekten de hiç koşmadı. öyle sergen gibi alex gibi az koşuyor anlamında demiyorum gerçekten koşmuyor , yürüyor.
düşen birisi olsa hemen teknik müdahaleler, basit olayı enine boyuna değerlendirmeler halı sahada görmeye alışık olmadığımız abartılı fairplay hareketleriyle maçı viran eylediler. maç baklavasınaydı kazanan takımdan 3 tanesinin trigliseridi yüksekmiş yemediler.yiyenler de lan ben şimdi bunu yerim gece rahat durmam hahahahah tarzı diyaloglara girdiler. hulen dedim çok bilmek de
iyi değil. esnaf amcalarla yapacaksın maçı herifler kalp tansiyon şeker hepsinin kombinleyip gelmişler haberleri yok. devre arasında da sigaralarını yakıyorlar, paketi çoraplarına sıkıştırıp giriyorlar maça.
cem yılmaz vs şahan gökbakar
-
birisi turizm ve otel yönetimi okulunun tiyatro kulübünü kurmuş, diğeri de tiyatro bölümünde turistmiş gibi duruyor.
özlenen dizi karakterleri
-
(bkz: desmond david hume)
eti küspe
-
sabah yediğim yulaflı kahvaltılık. paketinde lifalif yazıyor.
ince ince rendelenmiş çiğ yulaf taneleri sanırım. sütle karıştırıyorsun yine küspe; içine şeker, bal vs. koyuyorsun biraz daha tatlı ama yine küspe.
hanım sağolsun sağlıklı yaşıyoruz, at gibi...
nomadland
-
yönetmenlik koltuğunda the rider filmiyle büyük bir başarı yakalayan chloé zhao'nun oturduğu, başrolünde frances mcdormand'ın yer aldığı 2020 yapımı film.
film dünya prömiyerini 77. venedik film festivali ve 45. uluslararası toronto film festivali'nde eş zamanlı olarak yapan filmin ülkemizdeki ilk gösterimi ise 39. istanbul film festivali kapsamında gerçekleşecek.
edit: film, 77. venedik film festivali'nde "altın aslan"ın sahibi olmuştur.
jessica bruder'ın kurmaca olmayan 2017 tarihli kitabı `nomadland surviving america in the twenty-first century`'den uyarlanan filmde frances mcdormand, ekonomik krizde her şeyini kaybettikten sonra karavanıyla birlikte amerika'nın batısına doğru yolculuğa çıkan 60'lı yaşlarındaki fern karakterini canlandırıyor.
fern'in modern bir göçebe olarak yaşamını sürdürdüğü filmin kadrosunda oyunculuk tecrübesi bulunmayan ve gerçek hayatta da amerika'da göçmen olarak yaşayan linda may ile charlene swankie yer alırken; bu isimlere good night and good luck, lincoln, the bourne ultimatum filmlerinden tanıdığımız david strathairn eşlik ediyor.
yaran inci sözlük entry'leri
-
kız arkadaşımdan yazdan beri haber alamıyoruz
en son denize girerken fotosunu çekmiştim denizden bir daha çıkmadı, onu çok özlüyorum..
http://c11.incisozluk.com.tr/…000/1/43891_oe1e5.jpg
chp'nin bilal'e anlatırcasına hazırladığı grafik
-
adam diyor ki "3 öğün simit bile yeseniz açsınız, aç."
adamlar anlıyor "kundaktaki bebeğe simit yedirin, çay içirin, adam gibi sıçsın."
hey gidi güzel ülkem hey.
göçmenleri gönderemeyecekler
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: didi reklamındaki yaratık
1. her izlediğimde babannemi tokatlıyom amk yaşlılara saygım kalmadı lan!
2 ekim 2022 ankara'da öldürülen müzisyen
-
işinde ekmeğinde olan geçim derdindeki adamdan ne istediniz hayvanoğlu hayvanlar. allah da belanızı versin.
sigarayı bıraktıktan sonra olanlar
-
27 yıl sigara içmiş 40 yaşında bir adamın deneyimleri; ilk önce kalp daha yavaş atmaya başlıyor, el ve ayaklarınız ısınıyor, vücutta daha fazla oksijen olacağından kalp krizi riskiniz azalıyor, koku alma ve ağzınızın tadı yerine geliyor. bunlar ilk etapta olanlar bir hafta 10 gün sonra yürümek ve merdiven çıkmak daha kolaylaşıyor enerji artıyor, öksürük ve nefes darlığı azalıyor. ilk bir hafta içerideki canavar varını yoğunu kullanıyor tekrar içirebilmek için en önemli zaman burası, ben etrafımda ki herşeyi sigaraya benzetiyordum ilk hafta, buna direnen herkes kurtulur bana göre.
15 ay oldu bırakalı ilk hafta haricinde sadece 3. ay içme isteği oldu o da bir kez. şimdi yaşadıklarım ise, herşeyden önce bence tek negatif yönü 8 kilo aldım bu aralar vermek için yırtınıyorum. bi dönem gördüğüm herşeyi yutasım geliyordu. ancak vericez bu kiloları işşallah, olumlu taraflarından bahsedeyim ama bunu zaten herkes bilir bu nedenle sadece birkaçı şöyle ki; artık daha kolay uyanıyorum, sabahları ağzımda bir pas kokusu olmuyor, ne kadar içersem içeyim sabah kalktığımda baş ağrısı ile karşılaşmadım şimdiye kadar, 25 sene sonra sebze yemeye ve hatta yemekten keyif almaya başladım, meğer bamya, kabak, ıspanak ne lezzetli şeylermiş öyle :), evim 9. katta canım istediği zaman merdivenle çıkabiliyorum artık önceden asansör arıza yaptığında yolda mola vermek zorunda kalıyordum, bu arada en önemli faydalarında biride vücudun orta kısmına oldu, laf aramızda 40 yaşındayım ve hiç takviyesiz geceyi 3 hatta bazen 4 seferle kapatabiliyorum.
en önemli tespitimde şu ki isteyen herkez bu mereti bırakabilir. bir zaman belirleyin ve deneyin hemen.