ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cüneyt tanman
-
futbolculuğu döneminde sağlam bir defans oyuncusuydu, tekmeye kafa uzatırdı, keşke o kadar sık uzatmasaymış.
300 yaşında olduğu iddia edilen pakistanlı nine
-
klasik doğu masalıdır.
bu topraklarda insanlar masallara inanırlar, gerçekler bombok olduğu için sanırım.
iş yaşamında yapılan en büyük hatalar
-
benim değil ama bi arkadaşımın yaptığı ise 5 kısılık japon kafilesini başlarında rehber olmadan kıbrısa tura gönderecekti.. gerizekalı andaval ucak biletini kesen kız ercan havalimanının ecn olan havalimanı kodunu erc diye kesiyor bilete bakmıyor ve garibim 5 tane japon bi başlarına erzincana gittiler.
japonlarla iş yapanlar bilir ki bu insanlar cok fazla sorgulamazlar kendilerine soyleneni yaparlar.. bunları havalimanına bırakacak olan sofor dıs hatlara bırakıyor ama yocular iç hatlara gidip bi güzel erzincan a gittiler.
kimse de dememiş ki aga bu nedir.
üç ayda 2 bin lirasını 3 milyon lira yapan çocuk
-
olabilir diyenler ilkokul terk sanırım. borsadan çok para kazananlar var ama bu rakamlara inananlar kendine dikkat etmeli.
size 1 saat verseler ve son 3 aydaki borsa hareketlerini bir deftere yaz sonra da seni zaman makinesiyle 3 ay öncesine yollayacağız deseler bile büyük çoğunluk o parayı 1500 katına çıkaramaz.
boğa falan diye mal mal konuşmayın.
hizmet sektörünün amansız bahşiş beklentisi
-
bu işten ciddi manada sıkıldım artık.
-arabayı yıkatıyorum, herifçioğlu ödemeyi yaparken gelip yanımda dikiliyor.
-cafeye gidip iki kahve içiyorum, ödeme yaparken garson gözlerimin içine bakıyor.
-eve yemek söylüyorum, kurye ödemeyi aldıktan sonra gitmeyip bekliyor.
-hamama gidiyorum, tellak ödeme esnasında yapışıyor.
-arabayı otoparka veriyorum, adam anahtarı getirdikten sonra elini uzatıyor.
-otele gidiyorum, kat görevlisi hem odayı gösterecem ayağına pis ayakkabılarıyla tüm odada tur atıyor hem de gitmeyip bahşiş bekliyor.
-berbere gidiyorum, çırak montu çırpıyormuş gibi yapıp hemen bahşiş bekliyor.
-taksiye biniyorum, diyelim ki 87 tl tuttu, 100 uzattım, taksici o 13 tl pra üstünü 8 dakikada anca veriyor, üstü kalsın dememi istercesine.
bahşiş, zorla alınan bir şey değildir. hizmetten memnun kalırsa kişi ancak o zaman gönlünden kopqrsa verir. biz ise hem sik gibi hizmet alıp hem de üstüne tehditvari şekilde bahşiş beklentisine giren adamlarla muhattap oluyoruz.
bundan sonra size tek kuruş bahşiş vermeyeceğim. işinizi beğenmiyorsanız gidin başka iş yapın.
after hours
-
martin scorsese'in underrated filmlerinden biri. zamanında hak ettiği değeri bulamamış muhteşem bir kara mizah örneği. diyalogları, olayların gelişimi her şey ile izleyeni güldürmekten öte şaşırtan; griffin dune'un canlandırdığı paul hackett ile takdir topladığı bir film. heralde paul heckett'ın o tek bir gecede başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmemiştir.
pepe: art sure is ugly.
neil: shows how much you know about art. the uglier the art, the more it's worth.
pepe: this must be worth a fortune, man.
1971'den istanbul fotoğrafları
-
boston üniversitesi arşivinden alıntı yapılmıştır. daha fazla fotoğraf için : https://open.bu.edu/handle/2144/7960
-------------------------------
galeri tarzı bakmak isteyenler için :
https://yadi.sk/d/urhhhe8bdssxw
-----------------------------
meni yutmak
-
(bkz: aşkım bugün menide ne var)
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
on yaşındaki yeğen'e gülerek :
- şştt tükkan açık kalmış.
- olsun, içerde çırak var.
dumur.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
- metin, pi'yi kaç aldın?
- 3 aldım
- aynısı eminönü'nde 2