hesabın var mı? giriş yap

  • çekilmiş en iyi spor temalı filmlerin başında geliyor, ekşi'de hakkında bu kadar az yazılması garip.

    bu tarz filmlere kıyasla az klişeli, bol güzellikli bir film, gerçek ve çarpıcı bir hikaye oluşuyla da fark yaratıyor. aslında siyah-beyaz ayrımını spor üzerinden anlatan çok yapım var -remember the titans'la bayağı benzer yanı var örneğin-

    ancak glory road'u farklı kılan yanı, belki de basketbol oyununun seyrini değiştiren gerçek bir olayı çok başarılı şekilde anlatıyor oluşu.

    not: jeneriklerde pat riley dahil olmak üzere, maçta yer almış isimlerle yapılan röportajlar var, kaçırmayın.

  • piyasada neredeyse tekel olduğu için istediği gibi at koşturan ismi türk aslı arap olan bu firmaya karşı (bkz: türk telekom yeni kotasız internet tarifeleri) yüzünden başlaması gereken protestolardır.

    tüketici olarak onların istediği fiyati ödemediğimizde davalık oluyorsak onlar da parasını ödediğimiz hizmeti bize sunmadıklarında buna karşı bir yaptırımla karşılaşmalı normalde ama şimdiye kadar hiçbirimiz sesimizi çıkarmadık.

    türkiye şartları demekten hizmet alamamaya göz yumduk ama şimdiye kadar hiç kimse düzgün hizmet alamamışken hükümetin çıkardığı yasa sonrası böyle fahiş fiyatlar çekebilme lüksüne sahip olan bu firmaya tüketici olarak tepkimizi en güzel şekilde dile getirmeliyiz.

    öncelikle türk telekom telefon hattı kullanan bütün arkadaşların bunu iptal edip turkcell veya vodafone alternatiflerine yönelmesi (ki hizmet kalitesi olarak en kötü operatör türk telekom)

    ardından çağrı merkezleri ve sosyal medya hesaplarını yağmura tutmak ve tepkimizi en ağır şekilde dile getirmeliyiz.

    başka fikri olan yazarlar da belirtmeli ki bu haklı protestomuzda artık hakkımızın yenmesinden ne kadar bıktığımızı bilsinler!

    bu bardağı taşıran son damlaydı!

    edit:

    (@pasolog) da özel mesajdan her eyleme destek olacağını belirtti ve bu yüzden ona da teşekkür editi yapmak istedim

    (#84274661) toplu olarak rekabet kuruluna şikayet etme fikri geldi ancak bu tepkimiz sadece fiyatlara değil, fiyatlardan önce altyapıya herhangi bir yatırım yapılmamış olması ve istanbul'da dahi hala 8 mbps internet satıp 4 mbps hizmet verilen yerlerin çoğunlukta olmasınadır. ancak yine de bu fikrin de değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum

    edit2: banka araplar sualtı kabloları tartışmalarına kaymayalım diye o arkadaşların yazdıklarını kaldırdım.

  • ağdlfgjlsdghndg. ahmet davutoğlu'nun mitingte akp seçmenine sorduğu ve "evet" yanıtını aldığı soru.

    "davutoğlu, mitinge katılanlara sorduğu “biz suriyeli kardeşlerimizi esad zalimine teslim eder miyiz?” sorusuna toplu bir “evet” yanıtı aldı."

    link

    video

    haberin başlığı: "davutoğlu kendi mitinglerinde bile dinlenmiyor" iyimser olmuş, dinleseler ne olacak.

    + nereye?

    - akp mitingine, iyi para veriyorlar sen de gel

    +napıyorsunuz peki mitingte?

    - yaw ne derse "he" diyoruz işte, o kadar.

  • dünyanın daha doğrusu "evrenin en yalnız adamı" olarak , literatüre, nasa'nın aya ayak basmak göreviyle uzaya gönderdiği apollo 11 uzay mekiğinde görevli astronot michael collins geçmiştir...

    neil armstrong ve edwin aldrin ile apollo 11 icinde aya yolculuk yapan collins'in en yalnız adam unvanını almasının sebebi ise diğer iki astronotun ay yüzeyine inmesiyle, kumanda modülünü opere etmek görevi ile modülün içinde yalnız kalması ,ayın yörüngesinde tek başına seyahat etmesi ve dahası ,ayın karanlık yüzü denilen, dünyaya bakmayan kısmında gerek arkadaşlarıyla gerekse dünyayla bütün iletişimi tamamen ortadan kalkmış şekilde 48 dakika geçirmiş olmasıdır.

    bu seyahati izleyen diger 5 apollo ay seyahatlerinde de yine her birinde 3 astronot aya gitmiş ve yine sadece iki astronot ay yuzeyine inerken bir astronot kumanda modülünde kalmıştır. bu yuzdendir ki ay yolculuklarında kumanda modülünde kalan astronotlar yalnız adam , '' lonely man " adıyla anılır...

    dünyada hala yalnız olduğunuzu düşünüyorsanız, tamamiyle yalnız ,iletişimi sıfır bir şekilde uzayda kalmış astronot collins'i aklınıza getirin.

    ve daha da önemlisi , ancak doğru iletişim kurabilirseniz yalnız olmadığınızı anlayabileceğinizi unutmayın.

  • dedem babaannemi kaybettiğinde 78 yaşındaydı. vefatın ardından bir süre sonra evde sohbet ederken babaannemi ne kadar özlediğini söyledi ve ardından şunu ilave etti:

    - 20 sene önce falandı galiba, ..... 'nın karısı ölmüştü. hüngür hüngür ağlıyordu. dedim ki içimden " erkek adam karısı için böylesi ağlar mı" .

    ardından gözlerinden bir kaç damla yaş döküldü.

    - ölürmüş bile, dedi.

    sonra birbirimize sarılıp beraber ağladık.

  • 8 şubat 2004'te 21 yaşındaki maura murray, arabayla babası tarafından massachusetts üniversitesi'ndeki yurduna bırakıldı. bundan 24 saat sonra maura kayboldu ve hala da kayıp. 9 şubat'ta maura, 112. yolda bir trafik kazası yaptı. yakındaki bir evden maura'ya yardım etmek için insanlar geldi fakat maura reddetti. özellikle 911'i aramamalarını istedi. bunun dışında yoldan geçen bir kamyoncunun yardım teklifini de aynı şekilde reddettiği söyleniyor. kazadan yaklaşık 10 dakika sonra gelen polisler, maura'yı arabada veya etrafta bulamıyorlar. fakat eşyaları arabadadır. maura'nın kayboluşundan 24 saat önce yaptıkları ise ilginç. uzaktaki erkek arkadaşına mail atıyor, bundan hemen sonra da hocalarına ailemde biri öldü falan filan diye mail atıyor fakat böyle bir durum yok. bunun dışında maura olaydan birkaç gün önce aldığı bir telefon sonrasında yurtta ağlayarak odasına kapanıyor ve bütün gün çıkmıyor, kimseyle de ne olduğunu paylaşmıyor.

    maura'nın kayboluşunun yıl dönümünde youtube'da şu video yayınlanıyor: https://youtu.be/z3x9b4aexea (fakat orjinal uploader bu kullanıcı değil)

    daha sonra kaldırılıp tekrar yüklenen videoyu ilk yollayan kişinin ismi mr112dirtbag. (112 = maura'nın kazayı yaptığı yolun numarası) babası da polislere verdiği ilk ifadede "she may have been kidnapped by some dirtbags" diyor. bu da ilginç bir ayrıntı. o günden bu yana maura ile ilgili çeşitli ihbarlar gelmiş bunlardan bir tanesine göre, maura'nın tarifine uyan bir kadın kendisinden yaşlı bir adamla görülüyor ve kendisine tanır gibi bakan kişiye sessizce help me diyor. fakat herhangi bir help gelmiyor. maura'nın erkek arkadaşı da kazanın olduğu zamanlarda maura'nın kendisini tek kullanımlık bir telefondan aradığını fakat cevap veremediğini söylüyor ki maura sık sık tek kullanımlık telefonlardan kullanırmış. mesajda ayılmaya çalışan bir kadına benzer bir sesi varmış polis teşkilatı maura'yı kayıp vakası olarak görüyor. kaçırıldı mı kendi hayatını kurmak için kaçtı mı kaçmak zorunda mı kaldı bilinmiyor.

    alıntı: https://twitter.com/…endi/status/635195064604585985

    edit: video yayından kaldırıldığı için link güncellenmiştir. uyarısı için pert araba alan adam'a teşekkürler

  • dişi dondurma yerken yanına gidilir
    -yalayabilirmiyim
    -hayır
    - o zaman dondurmandan yaliyim.ehehe
    -çat*

    [başarı yüzdesi : %0]

  • birgün sedat'la kanzuk dürümcüde bi'şeyler yiyorlar ve bir yandan da hararetli hararetli sözlüğün ticari itibari ve sansür konusunu tartışıyorlarmış. bir türlü aralarında sorunu çözemedikleri için, ikinci dürüm siparişlerini getiren garsona sormaya karar vermişler.

    neyse garson gelmiş. sedat dönmüş ve demiş ki,

    - hey garson şimdi sana, bir şirket yüzünden 1.300 yazarı uçuracağımı, 6.400 entryi sansürleyeceğimi, 150 başlığı tamamen sileceğimi ve şu ayranı da yere dökeceğimi söylesem ne dersin?

    - iyi de ayranı niye döktün aq :/

    cevabını alınca kanzuk'a dönmüş ve demiş ki,

    - dostum sana sözlükte sansürün kimsenin sikinde olmayacağını söylemiştim...