ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
lekelerle başa çıkma kılavuzu
-
mürekkep lekesi:
mürekkep lekesi bazı kumaş türlerinden anında çıkarılabilir. pamuklu ve beyaz kumaşlarda su katılmamış çamaşır suyuna batıracağınız bir parça bezle, lekeli yeri bastırmadan silerseniz leke kolaylıkla çıkacaktır.
fenerbahçe'nin gol yemeden içeri kaçamaması
-
üzgünüm ama ben bile yarıldım yani yuh mk.
edit: bjk
çocukken sahip olunan salakça fikirler
-
ilkokulda, okulu teröristler bassa ben de hepsini öldürsem; kahraman olsam.
ortaokulda, ingilizce öğretmeni bana aşık olsa keşke.
27 mayıs 2020 gelir vergisinin yükseltilmesi
-
halk ağır vergiler altında eziliyordu. kral çarlsın damadı salağın tekiydi. kral, damadın salak olduğunu herşey bittikten sonra anlayacaktı. damat aslında kötü bir adam değildi. sadece cenab-ı allah ona yeteri zekayı vermemişti. o da bu sebepten yeni yeni vergiler türetmenin peşindeydi. çarls ,"para gelsin de nereden gelirse gelsin" düşüncesindeydi. geçilmeyen köprülerden para alınıp, icilmeyen suların vergisi isteniyordu.
kral sarayında gününü gün ederken, damadın bu uygulamaları halkı fazlasıyla bunalttı. damat en son çaya vergi getirince halk isyan etti. isyanı bastıramayan çarls, ingiltere ve fransyaya kaçmak istese de basarılı olamadı. isyancılar natingım düzlüklerinde çarls ve damadını yakalayıp, azına sctılar .
iş yaşamının yazılı olmayan kuralları
-
bilmediğini asla çaktırma ama biliyormuş gibi de yapma. öyle bir çizgi ki kıldan ince kılıçtan keskin.
geceye z kuşağının bilmediği bir bilgi bırak
-
üniversitelerin bahar şenliklerinde içki içebiliyorduk, parti başkanları tv tartışma programlarına çıkıp iki kelimeyi biraraya getirebiliyorlardı, sevgililerimize mektup yazıyorduk, taksim'de akm'nin önünde buluşuyorduk, devlet okullarına gitmek daha havalıydı, metallica türkiye'de enfes bir konser vermişti ve bayağı büyük bir şeydi, cumhuriyet gazetesi okurduk ve gazeteler genel olarak itibarlıydı, bazı diziler vardı ve herkes onları izlerdi...
sınıfsal farklılıkların daha az hissedilir olduğu, hayatla bağlantımızın daha derin olduğu zamanlardı.
bunları bilmenize gerek yok ama z kuşağı. siz kendi yolunuza sahip çıkın yeter.
nöroçeşitlilik
-
hastalık tanımının sınırları verili ekonomik/sosyal/kültürel yapı tarafından belirlenir. popülasyonda bazı varyasyonlar bir dereceden sonra "hastalık" olarak tanımlanır. avcı-toplayıcı topluluklarda az rastlanan veya rastlansa bile popülasyondan kısa sürede elimine olan ve yine belki bazıları da kabilenin şamanı olabilen kişiler kapitalist, bireyci, piyasa toplumunda (tarihin bu anında elde olan bu.) yaşamlarını destek olmadan sürdüremez. bu durum "sevebilir ve çalışabilir olmak"* ile çelişir ve sorundur. sorun olmaklığı tarihi bir durum olsa da vakıadır. tanımın değiştirilerek, yani "hastalık" yerine "çeşitlilik" konularak sorunların çözülmesi söz konusu değil.
her şey bir yana, genç işsizliği %25.
fatih terim'den sonraki galatasaray hocası
-
aynı zamanda fatih terim'den önceki hocadır. biz böyle gördük şimdiye kadar.
2 milyon kişinin ak-saray'a yürümesi
-
hiç gerek yok. çare (bkz: ekonomik boykot)
çok değil 3 ay dişini sıksın bu ülkenin okumuş yazmış beyaz yaka kesimi, avm'ye gitmesin, pazar kahvaltıya gitmesin, kıyafet almasın, bu yaz tatile gideceğine evde kalıp fırsat bulup okuyamadığı kitapları, izleyemediği filmleri dizileri izlesin, bu eylemlerle arttıracağı parayı da döviz yapıp evde saklasın.
bak çok değil 3 ay diyorum. bunlara oy veren çomar esnaf da, devlet dört dörtlük çalışıyor diyen gavat da, beştepe eşrafı da bunun etkisini çok açık görür. yapın bunu aç kalsın pezevenkler, birbirlerine düşsünler. öyle oraya buraya yürüyüp ne canınızdan olmaya değer, ne de bunlara yeni mağduriyetler yaratmaya.
ekonomik gücünüzün farkına varın. keyfinizden feragat etmeyi öğrenin.
edit: uzun boylu biri ile ilgili nahoş denebilecek bazı doğru hitap şekilleri yumuşatıldı.
edit2: smokinle kopruden atlayan adam hatırlattı: bu eylemin etkili olacak olmasının en büyük sebebi ülkece katmadeğer üretmeyip sikimsonik tüketim/hizmet sektöründen para kazanmaya çalışıyor olmamız. o yüzden "tasarruf dövize, döviz yastık altına" hadi koçlarım tasarrufunuz bol, gazanız mübarek olsun!
debe edit: öncelikle teşekkürler destek mesajları için. sonra da bu yöntem etki etmez işe yaramaz diyenlere şu örnek video gelsin: https://www.youtube.com/watch?v=y97rbdsybkg
tekrarlayalım: gücünüzün farkında olun. öğrenilmiş çaresizliğe yenilmeyin.
halı sahaya girerken yaşanan coşku
-
bu hayatta sadece erkeklerin tadabileceği ve yine erkekler tarafından salgılandığına inandığım değişik bir hormon sayesinde yaşanan coşkudur efendim. gereksiz kibarlık, pozitiflik, insanın karnında kelebekler uçuşması, seviyesiz esprilere karşı abartılı kahkahalar, hadi beyler hadi nidaları falan.. off yazarken bile tüylerim diken diken oldu. en karamsar insanın bile "ehe ehe" diye yaşayacağı coşkudan bahsediyorum ben size. ağır depresyon geçiren insanların kurtuluş reçetesinden bahsediyorum.
biliyorum beyler; şu anda ekran karşısında manidar bir tebessümle okuyorsunuz yazdıklarımı. hepiniz yaşadınız bunları.