hesabın var mı? giriş yap

  • bu zorbalığı yapan kişilerin aileleri de bence sorunlu, kötü insanlardan oluşuyor olmalı.
    eğitim ailede başlar, öğretim ise okulda.
    ne kadar üzücü ki kötü aileler var ve böyle kötü cocuklar yetiştiriyorlar.

  • parkın kısa tarihçesi:
    1864’de bir grup zengin amsterdamlı şehir için bir gezme parkı girişimde bulunurlar ve toprak satın alırlar. bir vakıf kurulur. 1865’de parkın yapımına başlanılır ve yaza doğru halka açılır. iki sene sonra şair joost van den vondel’in heykeli konulur. halk heykelden dolayı parka artık ‘vondelpark’ demeye başlar. ilk etapta at sürme, yüreme, dinlenme olarak düşünülür park. sonradan süt evi, yumurtacı v.s. küçük girişimlerle park daha canlanır, şehire yeni nefes olur.

    1875’de parkın yarım kalan bölümü de düzenlenir ve 1877’de 47 hektar toprak artık tamamen bir halk parkı olarak kullanıma hazır hale gelmiştir çeşitli binalarıyla. parkın stili ingiliz parklarını andırır. herşey güllük gülistanlık değildir, yangından mesela bir bina kül olmuştur.
    1930 yıllarında koşu faaliyetleri başlamıştır. 1953 yılında da vakıf artık vondelpark’ın masraflarını karşılayamaz hale geldiğinde belediye parkı deviralır.

    1960-1970’lerde vondelpark artık tamamen halkındır ve bir nevi ‘esneklik’ nefesler ziyaretçisine. o kadar esnekleşmiştir ki, hippiler çadırlarıyla parkta uyumaya başlar.
    ilk başta çok masum gelen topluluk, gittikçe uyuşturucu yüzünden büyük problem yaratmaya başlar. en sonunda polis zoruyla parktan yaka paça çıkartılırlar. parkta uyuma yasağı getirilir.

    1980’lerde açık hava tiyatrosu inşa edilir ve yazlık tiyatro programlarına başlanılır.
    (bir yaz günü bisiklet ile parktan geçerken türkçe müzik duyup ışınlandığım podyum, yüreğinize sağlık altın gün.)

    vondelpark ve içinde bulunan binalar 1996’dan beri tarihi devlet statüsü ve koruması altındadır. yılda 10 milyondan fazla ziyaretçisi olan bu parkın havası diğer amsterdam parklarına kıyasen gerçekten farklı. parkta çok çeşitli kültür faaliyetleri ve sanat eserleri var (birisi mesela pablo picasso'nun) ve bir o kadar da huzur. parkın gönüllü vakfı ‘vondelpark’ın arkadaşları’ fanatik ve inatçı bir vakıf, ama park için güzel şeyler yapmaktalar.

    parkın kısa tarihini anlatan vidyosunu buradan izleyebilirsiniz.

  • dedeler çalışır, didinir, uğraşır iş kurar ve büyütür. babalar bu işi geliştirir daha ileri taşır. 3. nesil de playboy olur alemlere akar. biraz düzgün olanı da klüp başkanı falan olur ve paraları ezerrler. türk burjuvasının yaşam döngüsü budur.

    t: magazinsel bir hikaye

  • öncelikle allah belamı versin ki ben de böyle başlık açtım. ama böyle leş başlık açana değil açtırana bak. örneklemim +40 teyzeler. ve hatta utanarak türbanlı teyzeler bu gözlemimde başı çekiyorlar.
    bir değil iki değil artık içimde tutamıyorum. yol verirsin yüzüne küfretmişsin gibi bakar, yer verirsin bakar. yere markette bir şey düşürür onun yerine sen koyarsın rafa, o sadece bakar. kapı tutarsın, bakar. öküz gibi bakar.kasada senin önüne geçer. hastanede önüne atılır, sıra falan neymiş asla, sallamaz.

    yeter yeter. sen kimsin? terbiyesizliğini geçtik, nezaket görünce bir ağzından teşekkür ederim çıksın.

  • del bosque ye ayar verirken rıdvanın ayarına maruz kalan eski futbolcu, yeni futbol yorumcusu..

    güntekin onay: del bosque’yi anlatır mısın biraz sergen?
    sergen yalçın: adama kamp dediler, ‘o ne’ dedi. kamp yaptırmamış ki hiç, kampın ne olduğunu bilmiyordu.
    rıdvan dilmen: ne üzülmüşsündür sen de kamp olmadığına..

  • sahibi, istanbul büyükşehir belediye başkanı ekrem imamoğlu'na hırsız demiş bir kimsedir. kaynak

    ayrıca trt world çalışanıdır. kaynak

    bunun yanında rakip restoranların menüsünde domuz etli yemekler sunduğuna dair kara propaganda yapmaktadır.kaynak

    tipik bir islamcı yani. ama çok ilginçtir ki küfrettiği modern, seküler ve demokrat kesime bir şeyler satmaya çalışmaktadır. bu kafayla yallah bağcılar’a...

  • yazım kurallarını iyi bilmezseniz, "ulan dürzü, karı mı sattım..." yazacağınıza " ulan dürzü karımı sattım..." yazabilirsiniz.