hesabın var mı? giriş yap

  • abi lincoln gelmiş 15 sene sonra plaket veriliyor, sen yayıncı kuruluş olarak yalandan 10 saniye arka planda gösterip tek kelime etmiyorsun, üstüne hemen yayından kesip lincoln taraftarı selamlarken eski kaleci tolga’ya berkan’ın sol kanatta oynamasını yorumlatıyorsun.

    bunlar ufak detay gibi görülebilir ama değil. büyük beceriksizlik. kim sikler tolganın galatasaray’ın dizilişi hakkındaki yorumunu maçı izleyen galatasaraylılar arasında allahaşkına. beceriksizsiniz. her alana yansıyor bu beceriksizlik sonunda işte.

  • u17'deki hakemlerin bile satılmış olduğunu gösteren fauldür. o harekete nasıl sadece sarı kart veriyorsun lan sen haysiyetsiz herif!?

  • yolcu 1: hostes hanım bakar mısınız?
    hostes: buyrun.
    y1: şu arkadaki koltuk (acil çıkış tarafındaki koltuğu gösteriyor) buradan daha geniş ben oraya geçebilir miyim?
    h: maalesef efendim. koltuk değişikliği yapılamıyor.
    y1: neden?
    h: acil çıkış kapısındaki kapılar ek ücrete tabi oluyor ve ek ücret ödeyenler oturabiliyor.
    y1: ya hanım kızım boş oturayım ne olacak işte?
    h: efendim maalesef belirttiğim gibi sizi oraya alma şansım yok.

    [adam burada uf puf eder, hostes gider.]

    yolcu 2 [adamı tanımayan başka bir adam]: ya geç hemşehrim kimse oturmuyor n'olacak!
    yolcu 3 [adamı tanımayan adamı tanımayan, yolcu adamı da tanımayan başka bir adam]: tabi tabi ya geçin ne var oturacaksınız da yiyecek misiniz sanki koltuğu n'olur yani!
    yolcu 4 [aslında kimsenin yüzüne bakmadan, konuştukları çevresindekiler tarafından duyulacak şekilde konuşuyor]: aman şirket politikasıymış insanlara eziyet etmekten başka bir şey değil..
    y1 [acayip gaza gelir hostesi falan dinlemez ve bir hızla yerinden kalkar]: tabii ya sanki ne var yiyecek değiliz ya koltuğu. [oturur] oh be ayaklarım rahat etti vallaha.

    [y1 y2 y3 y4 arası karşılıklı tebessümler]

    hostes gelir, bakar, dudağının kenarlarını kulaklarına doğru çekme, gözlerini kapama ve kafasını sağa doğru çevirmek sureti ile sitemkâr bakışlar atıp geri döner.

    hostes --> emir kulu. ekmek kapısı. türk.
    yolcu 1 --> kendine kalsa yapmayacağı bir şeyi biraz gaza gelince kolaylıkla yapabiliyor. türk.
    yolcu 2 --> küçük meselelerde birine destek olmayı çok sever. türk.
    yolcu 3 --> küçük meselelerde biri birine destek olunca olaya dahil olmaktan çok hoşlanır. türk.
    yolcu 4 --> ortalık galeyana gelince çorbaya tuz atmak, birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirmek temel görevidir. türk.