hesabın var mı? giriş yap

  • bir tane evinin halen borcunun oldugunu soylemis diger borcsuz evlerinin kac tane oldugunu bilmiyoruz.

  • eloy'unkinden bahsediyorum, bunun gibi başka bir tane daha albüm yok, bundan sonra da gelmesi mümkün değil. 'artık kaliteli müzik yapılmıyor, ah 70'ler vah 80'ler' saçmalığından bahsetmiyorum, ama böyle bir atmosferin 2000'li yıllar itibariyle yakalanabilmesi mümkün değil, geçmiş artık o işler. yapılabilecek en isabetli şey, bu güzel albümü bilmeyen güzel insanların haberdar olmasını sağlamak, bu entrynin amacı odur esasen. belki bi tesadüf olur, bi space bi progressive sever sol frame'de denk gelir, neymiş lan bu der de keşfeder diye. biz nasıl bulduk sanki?

    (bu entry, gliding into light and knowledge'in o müthiş tomlu davul atakları ve yaylıları ve klavyesi eşliğinde yazılmıştır.)

  • şu ekşicilerin dünyanın gaz ve toz bulutu olduğu zamandan beri her şeye şahit olup çok iyi biliyor olmasına da ayarım.adam gelmiş howard daha iyidir demiş evet öyle düşünebilir bunda bir problem yok.sonuçta ikisini de izleyebiliyoruz.aynı dönemin kalecileri olduğu için değerlendirebiliyoruz falan.

    sonra pezevengin biri çıkıyor 1950'li yıllardan bir kaleciyi yazıyor millete cahil diyor falan.50'li yıllar lan hayvan herif 90'lar romantizmi falan yapsan bir nebze anlarız.bak 50'li yıllar diyorum.inönü hala hayatta mesela ikinci dünya savaşı biteli 10 sene olmamış.adama sorarlar sen daha babanın taşağında bile değildin adamı canlı izlemeyi geç tekrar maçlarını trt arşivinden 3 dakikalık görüntüler halinde zor buluyorsun ne halt etmeye adamın adını yazıp show yapmaya kasıyorsun dümbük.bir de subjektif bir konuda en iyisi bu demiş ölür müsün öldürür müsün?

    o dönemin futbol kalitesi falan gibi teknik mevzulara hiç girmiyorum bile.sigara içen futbolcuların göbekli kalecilerin falan dönemi.

    allah rızası için şu adamlara biraz ilgi gösterin,sevabına iki bira için karşılıklı falan da burada saçma sapan ilgi çekmeye çalışmasınlar.vardır öyle iyi ekşiciler değil mi?başını falan okşayın şu arkadaşların arada aferin sen en mükemmelsin falan deyin.

    umarım ironi falan yapmıştır da ben anlamamışımdır.

    tanım:milyonlarca euro kazanan zengin bir alman kaleci.

  • takımının oynadığı stadını 50 metre ötesi patladı, 40 kişi öldü. oynadığı maçtan sonra gece dışarı çıkıp eğlendiği yeri taradılar 50 kişi öldü. haftalarca, insanlar haftasonları dışarı bile çıkmadı. taksim'in, ortaköy'ün bomboş olduğu bir sürü cumartesi gördü bu gözler. her iki haftada bir ortalık patladı, son bir bucuk yılda 423 insan hayatını kaybetti.

    bir tanesi gelmiş, almanya'da doğru dürüst gerçekleşememiş saldırıyla, bizim başımıza gelen faciaları aynı kefeye koymuş, yaa mario diye girmiş lafa. diğeri de kariyerden dem vuruyor. almanya milli takımıyla dünya kupası, bayern münich ile kazanmadığı kupa kalmayan adama. tabi amk, üstüstü toto loto liginde kazanacağı 2. şampiyonluğu bıraktı ya, her gece gözüne uyku girmiyordur eminim. şakasınız lan yemin ediyorum.

  • en bilinen imgeleri göz alabildigine uzanan uçsuz bucaksız manzaralara gizlenmi$ detaylar, günlük ya$amdan alnımı$ ve bilinçaltından gelen bi yaratıcılıkla kurgulanmı$ düzenekler, yarı insan yarı hayvan canavarlar (buna ileri görü$lülükte denebilir kanımca), yaratıklar ve $eytanlardır. kimse aslında anlam verememi$tir bu akli dengesi bozuk amcamın niye böyle $eyleri resmettigine ama kendinden sonra gelen yeni yetmeleri de detayları ve simgesel yakla$ımlarıyla derinden etkilemi$, sarsmı$, e$$ekten dü$mü$ten beter etmi$tir. (bkz: helal olsun)

  • seçtiğiniz mesleğe göre değişir. iibf'de okuyorsunuz, amaç ales ya da kpss ise yüklenin gno'ya. yok özelde çalışacaksanız; hele ki sektör okuduğunuz bölümle alakalı değilse, son seneye başlamadan stajınızı yapıp işi öğrendiyseniz, e staj yaptığınız yer de sizi tuttuysa o-hoo son senenin tadını çıkarın. ayrıca özel sektörde kolay kolay kimse; ''hımm şu dersi aa ile geçmişsin, seni seniiii anlıyorsun bu işten, kaptın maaşı köftehor'' demez. özel sektör öyle değil geçler.

    2:00'ı zor bulup da şimdi güzel paralar kazanan bir sürü insan tanıyorum. neden? çünkü hafız gibi ders ezberlemek yerine hedef belirleyip kendilerini geliştirdiler. ayrıca, ortalama 4:00 diye kimse sizi mezun olur olmaz müdür yapmayacak. biraz gerçekçi olun. ortalama kasacağım diye o üniversiteyi bomboş bitirirseniz daha çok işsiz kalırsınız.

  • çevremdeki her dört insandan beşinin garipsediği, benimse garipsenmesini garipsediğim davranış. güneş gözlüğünün hava sıcaklığıyla ne tür bir ilişkisi olduğuna dair sağlam bir argümanla gelebilenini de görmedim.

    güneş gözlüğünün kışın gözü rüzgardan ve rüzgarla göze kaçabilecek parçacıklardan koruduğu ve gözün kışın da çevredeki ışıktan rahatsız olabileceği gibi dünyanın en basit gerçeğini geçiyorum. (ayrıca hafif bulutlu bir havada her yönden ve her yerden gelen sinir bozucu beyaz ışığın tamamen açık havada tek bir kaynaktan ve tek bir yönden gelen sarı güneş ışığından çok daha rahatsız edici olduğunu da unutmayalım)

    "kışın neden güneş gözlüğü takıyorsun?" sorusu, "yazın neden ayakkabı giyiyorsun?" sorusundan farksız bence. istesek yalınayak gezebiliriz yazın, ayağımız üşümez, buna rağmen yazın hala ayağımıza bir şey geçiriyorsak başka bir işlevi olsa gerek, değil mi?

    onu da geçtim, güneş gözlüğü takmak kendimi rahat hissetmemi sağlıyor olabilir, kime nedir? tanınmak ve sohbet içine çekilmek istemiyor olabilirim, gözlerim hassas olabilir, saatlerce gözümü kısa kısa dolaşmak istemiyor olabilirim. ışıktan korunmamı gerektiren bir rahatsızlığım olabilir. gözümün şişliğini saklamak istiyor olabilirim, gözlerimin kırışmaması gibi bi derdim olabilir falan filan. ya da bazısının saat takmayı sevdiği gibi güneş gözlüğü takmak öylesine hoşuma gidiyor olabilir.

    hepsini geçtim, hiçbir işlevi olmadığı halde sadece cool görünmek için takıyor olsam ne yazar? bunun nesi kötü? sanırsın kimsenin cool görünme kaygısı yok, bi güneş gözlüklüler dert etmiş bunu. iki dakka dürüst olalım.

    özet: güneş gözlüğü süper bir şeydir ve yaz kış takma özgürlüğüm için canımı vermeye hazırım. hırsımdan şu an evde de takıyorum.