ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
27 mart 2018 kemal kılıçdaroğlu açıklaması
-
edit: başlık, fetö'nün 1 nolu siyasi ayağı tayyip erdoğan'dır şeklindeydi, ama bu şekilde değiştirilmiş. sözlük'te durum böyleyken, biz ne hakla çıkıp 'kılıçdar muhalefet yapamıyor' deriz?
kemal kılıçdaroğlu'nun an itibariyle üzerine basa basa söylediği, chp grup toplantısı salonundaki insanların gaza gelerek ayakta alkışlar kopardığı, efsane bir konuşmanın başlangıcı olan cümle. 'beni mahkemeye ver, fetö'nün siyasi ayağı sensin, her şeyi verdin' dedi.
sanırım bu konuşma ile chp için 2019 seçimleri başlamıştır.
4 dakikalık efsane konuşma için buyrun:
https://youtu.be/lrxfulqpzni?t=2785
edit 2: (bkz: 27 mart 2018 ekşi sözlük sansür rezaleti)
netflix türkiye
-
the last dance gibi türünün belki de en değerli örneklerinden olan ve nakış gibi işlenmiş bir belgeseli, cahil oğlu cahil bir çevirmenin eline teslim edip, çıkan ürünün nasıl bir facia olduğunu algılayamayan cahil oğlu cahil bir denetim mekanizmasına sahip kişi, kurum ya da kuruluş. ya hep kendimi tekrar ediyormuş gibi hissediyorum ama gerçekten vasatlık bizde ata sporu. tüm genetiğimize sirayet etmiş.
televizyon sektöründe çalışmaya başladığım ilk yıl boyunca yaptığım diğer işlerin yanında altyazı da yazıyordum. hata yapmamak için o kadar çok kontrol ediyordum ki yazdıklarımı, hakim olmadığım bir alanda yazıyorsam en az 2 gün ön çalışma yapıp, her tereddütümde de arama motoru üzerinden çevirilerimi teyit etme ihtiyacı duyuyordum. az izlenen ve görece değersiz projeler olmasına rağmen verilen emeğe olan saygımdan dolayı bunu yapmak zorunda hissediyordum.
arkadaşım eline the last dance altyazı çevirmeni olma fırsatı geçmiş, be cahil oğlu cahil, bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken bir adet basketbol terimini bile nasıl doğru çeviremezsin. hadi diyelim bu adam/kadın içerikle alakalı cahil, tamam denetim mekanizması da basketbol topunu görse bomba zannedecek tipler, abicim ilk iki bölümün ardından bir sürü eleştiri ve uyarı gelmiş size. 10 saatlik bir içeriğin altyazısını küçük bir ekiple yazmak 2, bilemedin 3 günlük iş. ver parasını, al danışmanlığını, tekrar yazdır. eminim ki sözlükten bile bu işi bedavaya yapmaya gönüllü pek çok insan çıkar.
ben belki 2-3 kişinin okuyacağı şu yazıyı yazarken bile en az 5 defa kelimelerin doğru yazılışını aratıyorken, her ay belli bir miktar para karşılığında bana sunulan bu vasatlığa tahammül edemiyorum.
zengin imamoğlu kazansın diye yırtınan fakir solcu
-
fakir binali yıldırım varken büyük saçmalamış solcudur.
kullanılmış külot satan kızın ilanı
-
bu yaşlı ve felçli adam donu gibi geldi bana ama, yine de alıcısına hayırlı olsun diyelim.
facebook eskiden var olsaydı olabilecekler
-
bülent ecevit : ayşe tatile çıktı (5 hours ago)
bülent ecevit : bülent has just checked in to cyprus via foursquare. (22 minutes ago)
kırk yıllık şükela'nın şapka olması
-
bir keyif şukelamız vardı. onu da aldılar elimizden. kahretsin. yukarı okunu verdim kardeş deriz artık.
haklıyken haksız konuma düştük benden bu kadar
-
maaşlı şakirt troll'lerin son zamanlarda sarıldıkları yeni tür cümlelerin ortak paydası.
bir de uzun ve süslü entry'lerle pekiştiriyorlar güya düşüncelerini.
sanırsın ki her gün gaz yemiş, her gün ıslanmış, özgürlük ve demokrasi için parkta sürünmüş, evine gidip yatmamış bile..
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama apo posteri açılınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama polise taş atılınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım amaesnaf siftah yapamayınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama borsa çakılınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama mitinglere 1,5 milyon kişi katılınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama iş dükkan boykotuna gelince nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama ab desteğini görünce nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama cnn 8,5 saat yayın yapınca nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
"ben oraya ağaçlar için çıktım ama kabul edelim beyler, yenildik ve ben nasıl bir oyunun parçası olduğumu anladım"
he gülüm he..
ben o başlığa düşüncelerimi yazmak için geldim ama senin troll entry'ni görünce nasıl bir oyunun parçası olduğunu anladım..
simit ile gevrek arasındaki fark
-
şekilleri ve üzerindeki susam dışında hiç bir şeyi birbirine benzemeyen iki farklı yiyeceğin karşılaştırmasıdır.
simit yapmak isteyen vatandaş süt-su-yağ-tuz-şeker-pakmaya karışımını un ile yoğurup hamurunu hazırlar, halka yapar, susamları üzerine yapıştırır, fırınlar. son 20-25 yıldır izmir'e özenenler nedeniyle bu susam yapıştırma aşamasında su yerine pekmezli su kullanmaya başladılar. neyse, neticede çıkan ürün simittir.
gevrek yapmak isteyen vatandaş su-yağ-tuz-nohut mayası karışımını unla yoğurur halka olarak açar, kaynayan pekmeze atar 7-8 dakika pişirir. pişmiş halkaları kevgirle dışarı alır, susama bular, fırına atar 30 dakika kızartır. yani haşlayarak pişirilen ve sonra fırında kızartılan tamamen değişik bir yiyecektir gevrek.
özetle, gevrek süt-şeker içermez. nohut mayası ile yapılır. fırında pişirilmez, pekmezde haşlanarak pişirilir. fırında kızartılır.
moral bozukluğuna iyi gelen şeyler
-
(bkz: bisiklete binmek)
öldürülen teröristin cesedinin torbada verilmesi
-
babanın oğlunun dağa çıkmasını istemediğini şuradan anlayabilirsiniz. eğer baba pkklı olsaydı şimdi yanında bir sürü partili gazete vs olurdu ama baba belli ki gariban. ben kendi adıma çok üzüldüm baba için.
100 bin lira altına otomobil almış efsanevi nesil
-
yıl 2008
baba işçi
iki kardeşiz, birimiz bebek sayılır, diğerimiz ilkokul öğrencisi
anne çalışmıyor,
baba tüm birikimiyle (42.000tl) altınoluk'tan yazlık alıyor, sıfırlanıyor.
yıl 2009
aradan tam bir sene geçmiş,
ötv indirim kampanyası var
baba 0'dan kenera koyduğu 17.000tl'ye sıfır km dacia logan alıyor.
hala o arabayı kullanarak yazın yazlığımıza gidiyoruz,
bebek kardeşim de büyüdü, ben de.
ikimiz de çalışıyoruz
fakat işçi babamın iki senede yaptığının üzerine, bir ömür çalışsakta bir tuğla koyamamızın mümkün olmadığını şimdiden kabullenmişiz.
ne yazık bize, çalışıp hiçbir şey alamayışımıza...
kadıköy'deki kokoreççide tebliğ yapan tebliğciler
-
"demokratik haklarını kullanmışlardır" diyen arkadaşlar..
hadi gidin caminin önünde ateizm anlatın.. anlatın da görün bu arkadaşların demokrasiden anladıklarının ne olduğunu..
onlar için demokrasi inilecek durağa varana kadar binilecek tramvaydır. (tanıdık geldi mi? )
kendilerine bir şey olunca "insan hakları" , kendileri bir şey yaptıklarında "burası müslüman ülke"
hadi canım , hadi .. demokratik hakmış... bizim karnımız tok artık.. eskiden yedik biz bunların demokratik ayak oyunlarını..