hesabın var mı? giriş yap

  • senede iki defa gerçekleştirdiğim aktivite. ebeveynleri sevindirmek tek amacım. bitti herhalde, eve geçeyim artık.

    edit: millet de bir garip he, ahlaksızlıkmış yaptığım. hırsızlık mı yapmışım, rüşvet mi almışım, faizcilik mi yapmışım, başkasının rızkını mı çalmışım.

    edit 2: ne çabuk geldi lan bu kurban bayramı.. yine yollara düşmek amaçsızca..

    edit 3: görüyorum ki kalabalıklaşıyoruz. parti kuralım mı?

  • dokuz yıl önce soğuk bir bayram tatiliydi. her fırsatta kaçtığım yer olan köye, dedemin yanına gitmiştim. tatilimin son günü, evde yalnız kaldığımız bir anda dedem bana seslendi. koştum gittim, "gel dedi, yanıma otur" oturdum. kolunu attı, sarıldı, iki damla yaş düştü gözlerinden. şaşırmıştım. çerkes ihtiyarları sert olur. sert adamdı benim dedem de. neredeyse altmış yıl aynı yastığa baş koyduğu babaannem öldüğü gün bile tek damla gözyaşı görmedim ben bu adamın gözlerinde. bana yakında öleceğini, bir daha görüşemeyeceğimizi söyleyerek vedalaştı ve helalleşti benimle. o an tek düşündüğüm şey dedemin bunamaya başladığıydı ama çok geçmeden ölüm haberini aldım. ölürken bile kendini bozmadan öldü. durup dururken " oğluma (babama) haber verin, ben ölüyorum" demiş, yatmış ve ölmüş. bir daha asla ne bir bayramın tadı oldu eskisi gibi, ne de köyün. evin direği yok o öldüğünden beri ve kimse yıl 1934, ağustosunun 26'sı diye başlayan hikayeler anlatmadı bir daha. ve eminim ki dünyada bir kez daha bu kadar saygı duyacağım bir insan olmayacak.

  • bu yasima geldim fakat kendisi hakkinda genis bilgiyi gecen haftalarda trt turk'te yayinlanan, hifzi topuz'un eski paris'i, paris'teki anilarini ve eski dostu fikret mualla'yi anlattigi kentler ve golgeler programinda edindim (onceden sadece ismen duymus olmam benim ayibimdir). genel sonuc su ki: paris'teki yillarinin cogunu akil hastanesi, yokluk, icki ve resim dortgeninde gecirmis bu adam. paris'te gecirdigi uzun yillarin ardindan guc bela ilk sergisini acabiliyor ve paris'teki sanat cevresi tarafindan takdir edilip, begeniliyor fakat zorluklarla actigi bu sergide dolandiriliyor ve bundan hic para kazanamiyor. parasal acidan bir turlu yuzu gulemiyor. barmene ictigi ickinin parasini odeyebilmek icin picasso'nun kendisine hediye ettigi tabloyu verecek kadar parasiz olmasi, fikret mualla'nin ne sikintilar icinde yasadiginin acik bir ornegi. bugun cok yuksek fiyatlara giden tablolarin yaraticisi eller, o donem parklarda 1 franka resimlerini satiyor. resimleriyle hayatta tutunmaya calisan buyuk bir ressammis fikret mualla. bu toplumun fikret mualla gibi degerli sanatcilari, olumlerinden yillar sonra bile olsa onemsemesi ve sahiplenmesi gerekiyor.

  • an itibariyle yandaş cnn turk ekranlarında "help turkey" paylaşımları tuzak mı diye utanmadan yayın yapıyorlar.

    efendim neymiş böyle paylaşımda bulunarak türkiye cumhuriyeti devletini aciz gösteriyormuşuz. devletimizin gücü yeterliymiş.

    ulan adi herifler, kaç gündür ülke alev alev yanıyor, söndürebildiniz mi?

    edit: dün yetmedi, bugün de tartışıyorlar....

    bunların inadına herkesi daha fazla "help turkey" paylaşımı yapmaya davet ediyorum. bunların bu yangınları söndüreceği yok...memleket yanıyor adamlar hala prestij peşinde, turizm peşinde...

  • son şınavda genelde takilip her seferinde bastan aliyorum tum döngüyü.
    ise gidemiyorum, cocuklar aç, barfiks kemiriyorlar

  • tamam iyi birşey de... aramızda bunu takınca fizik kurallarını bükebileceğini sanan hayvanlar var.