hesabın var mı? giriş yap

  • yeğenime alacaktım ancak 17 tl olduğunu duyunca şok oldum ve farklı arayışlara girdim.

    küçük prens de büyümüş de adam s*kiyor. zalım kapitalizm.

    edit (2015): galiba teliflerle ilgili malum süre geçmiş ve fiyatı 5-7 lira gibi mantıklı seviyelere inmiştir.
    edit (2022): düşünün o zaman için 17 lira o kadar saçma bir fiyattı ki şu an bile 11-12 liraya alınabiliyor.

  • ben yapıyorum bunu mütemadiyen. ta sefil bir öğrenciyken başladım buna. önüme çıkan ilk kediyi aldım eve, ne yiyorsam ona da verirdim, makarna, patates kızartması, sütlü ekmek. öğrenim kredim yatınca da kendime döner ona da bir kutu whiskas alırdım.
    sonraları çalışmaya başladım, hep kedim köpeğim oldu, hep ben ne yediysem onlara da bölüp verdim. kedi ya da köpek beslemek, çok masraflı birşey değildir. bir restorana gidip artıklarını isteyerek bile doyurabilirsin. dünyada bu kadar aç insan var diyerek kedi köpek, çatıdaki güvercinler, muhabbet kuşları, balıklar da aç dursun di mi? bişeyin ucundan tutmuyorsak toptan bişeye ellemeyelim, komple geberip gitsin her canlı?

  • benzer bir durum benimde başıma geldi. tesisatçı 200 tl dedi. dedim kendim yaparım.

    10 tl ye silikon aldım ,
    20 tl ye su geçirmez bant aldım

    sonuç;

    yapamadım. hala akıtıyor.

  • " telefonnumdan alınacak her bilgi iyi niyetli olsa dahi 1. 2. 3. 4. kişilerle paylaşılmasına ve kullanılmasına rızam yoktur."

    5. kişiler, yine yaşadınız la köfthorlar....

  • bir ismin uzun süre zirvede kalamaması demek o kişinin zirveye hiç çıkmadığı anlamına gelmez.

    adam bildiğin futbolcu idi. yani belli bir mevkiye dahil edilemeyecek kadar büyük bir yetenekti. bir adam düşünün ki paslarıyla kanattan oyun yönlendiriyor, son derece estetik bir şekilde adam eksiltiyor, top saklayıp takım arkadaşlarının desteğe gelmesi için süre sağlıyor, kolay kolay yıkılmıyor, adamın şutları bile o kadar estetik ki kaleciler çok defa yerlerinde çakılı kalmıştır. chelsea fc'nin sırf bu adam oynayamasın diye stamford bridge'i şampiyonlar ligi maçında patates tarlasına çevirmesi hala dün gibi aklımda. messi ve ronaldo'ya elbet saygı duyuyorum. ama futbolun seyirci odaklı bir spor olduğunu düşünürsek kesinlikle ronaldinho'yu izlemek futbola çok daha davetkardı. şunu da ekleyeyim: her üçünün de zirvedeki performaslarını düşündüğümde takımımda ronaldinho'yu isterdim.

    en hoşuma giden pozisyonu ise: https://youtu.be/pdcjc8v3bze

  • "memleketim" olmasi bunda pay oynar mi bilemem ama turkiye'deki sehirler icinde istisnasiz en sevdigim sehirdir ve turkiye'de yasasaydim kesinlikle burada yasardim. cocuklugum buyuk olcude burada gectigi icin gecen gun biraz da merakla google earth vasitasiyla antalya'nin sahillerine bakayim dedim ve kucuklugumde hatirladigimdan cok daha farkli bir sehirle karsilastim. sonra sehrin sahil seridi boyunca bazi "fotograflar" cekerek sehirde son yillarda gerceklesen ranti ve talani belgelemek istedim. bu sekilde hazirladigim 2003 ile 2015 arasindaki sahil seridini karsilastiran 57 sayfalik belge su linkten gorulebilir: https://goo.gl/onuumg (edit: telefondan baglananlar icin alternatif link: http://docdro.id/kluetv4 -yuklenmesi 20 saniye kadar surebilir).

    adamlar sahil seridi boyunca bos bulduklari her yere tesis dikmisler. iki otel arasindaki ufacik bosluklara bile yeni oteller dikilmis. bunun takipcisi olup seneye 2016 uydu goruntuleri ortaya cikinca onlari da eklemeyi dusunuyorum. aslinda baslangic olarak 2003 yerine 1995 filan alsak cok daha kapsamli sonuclar elde edebilirdik ama google earth'in antalya'daki uydu fotograflari en fazla 2003'e kadar gidiyor. 90'li yillarin uydu fotograflarina bakma sansimiz olsaydi verilen zararin gercek boyutunu gorebilirdik.

    bununla birlikte yine google earth vasitasiyla bir de hesaplama yapmaya calistim. antalya'nin toplam sahil seridinin ne kadarinin otellere ait ne kadarinin halka acik oldugunu tespit etmek icin uydu goruntulerini inceledim ve google earth vasitasiyla cesitli olcumler yaptim. antalya'nin toplam sahil seridi 650 km civari ve bunun 228 km'lik kismi kumsallardan ve plajlardan olusurken geri kalan kismi kayaliklardan olusuyor. bu 228 km'lik kisminin da 110 km'lik kismi yani %48'i otel ve cesitli isletmelerin arka bahcesi seklinde ayrilirken hemen dibinde otel olmayan ve "halka acik" oldugunu soyleyebilecegimiz seridin toplami 117 km. yani antalya'daki plaj ve kumsallarin yarisi otellere ayrilmis durumda. bu kotu bir sey gibi gozukmeyebilir ama bundan 10-15 sene onceki uydu fotograflarina baktigimizda bu oranin %70-30 seklinde oldugunu goruyoruz. bu hizla giderse antalya'da oteller tarafindan el konulmamis hicbir plaj ve kumsal kalmayacak gibi.

    ayrica bu is sadece sahilin boyutu degil kalitesine de bakiyor. antalyalilarin yasadigi, halkin rahatca ulasabilecegi, toplu tasimayla veya yollarla rahatca ulasilabilecek yerlerdeki plajlar genelde oteller tarafindan kapatilmisken etrafinda otel olmayan plajlar genelde kus ucmaz kervan gecmez yerlerde veya ulasilmasi cografi olarak cok zor yerlerde. tabi ki hesaplamalarimda bazi hatalar olabilir. ornegin otellerin kapattigi plajlara halkin parayla veya parasiz bir sekilde girip giremedigimi bilmiyorum. ayrica etrafinda otel olmayan plajlarin da halka acik olup olmadigini tam olarak bilmiyorum. bunlar tamamen tahmine dayali hesaplamalardi ama ufak bir hata payiyla yaklasik sonuclar aldigima inaniyorum.

    bir de su var, antalya'nin batisina gidildikce ve mugla'ya yaklasildikca otel sayisi gittikce azaliyor. bunun sebebini merak etmiyorum desem yalan olur. neyse, merakimi yenemeyip boyle bir arastirma yaptim ve sonuclarini paylasayim dedim. bu konuda merakli olan baskalari da varsa umarim islerini gorur.

    kisaca konuya donmek gerekirse antalya dunya'nin en guzel sehirlerinden biri ama daha uzun yillar boyunca boyle kalabilmesi icin koruma altina alinmasi lazim.

    edit: ozelden gelen bilgilere gore antalya'daki tum plajlar uzerinde otel olsa da olmasa da kanunen halka acikmis.

  • böyle geri zekalı insanların yaptığı yorum neden bana kadar ulaşabiliyor. ben de bunu anlamıyorum.

  • dövüşlere "arkadaşım bir saniye bakar mısın?" diyerek başlamasını bekliyorum.

  • yıllar bana şunu öğretti ki regl dönemindeki kız ibnesin dese hayır önde gideniyim diyeceksin.