hesabın var mı? giriş yap

  • kremlin sarayı'nda öğrenilen ingilizce ile girilmesi sanırım pek akıllıca olmayacak sınavdır.
    buckingham sarayı olsa neyse..

  • john curran'ın agatha christie hakkında derlediği 75 maddelik bilgilerin çevirisini ekliyorum. başlamadan tanım: kutsal kitaplar ve shakespeare'den sonra en çok satan yazar.
    1- küçükken okula gitmemiş, evde annesi ve mürebbiyesi tarafından eğitilmiş.
    2- ilk kitabını kardeşi madge'in ona meydan okuması sonucu yazmış.
    3- ergenliğinin sonlarında klasik müzik okumuş fakat sahne alamayacak kadar gerginmiş.
    4- aynı derecede ünlü ve sevilen iki karakter birden yaratmayı başarmış tek polisiye yazarıdır -hercule poirot ve miss marple-
    5- london's west end'de aynı anda üç oyunu birden sahnelenen tek kadın oyun yazarıdır.
    6- endless night -türkçe'ye sonsuz gece olarak çevrilmiş- genç işçi sınıfından bir erkek tarafından anlatılmaktadır ve christie bu romanı 76 yaşında yazar.
    7- 1922'de dünyayı gezmiştir.
    8- ilk kitabı yayımlanmadan önce beş yıl beklemiş, bu süreçte altı yayınevi tarafından reddedilmiştir.
    9- mary westmacott takma adıyla 6 bitter sweet romanı vardır. `:bitter sweeti tam olarak nasıl çeviririm bilemedim acı tatlı roman garip geldi swh`
    10- absent ın the spring -sensiz bir ilkbahar- romanını bir haftada yazmıştır.
    11- 4 poirot romanını sahneye uyarlayınca, poirot'u tamamen bıraktı.
    12- halloween party -elmayı yılan ısırdı- pg wodehouse'e ithafen yazılmış. pg wodehouse'a hayranmış.
    13- the mirror crack'd side by side -ve ayna kırıldı- miss marple karakteriyle özdeşleşmiş olan margaret rutherford'a ithaf edilmiş.
    14- köpek insanıymış.
    15- the mystery of the blue train -mavi trende esrar- için "yazdığın en kötü roman" dermiş. *
    16- hercule poirot öldüğünde the new york times'da tam sayfa ölüm ilanı verilmiş.
    17- en sevdiği renk yeşilmiş.
    18- "bir kadının sahip olabileceği en iyi koca bir arkeologdur, kadın yaşlandıkça ona olan ilgisi artar" sözlerini hiç söylememiş. `:çok onun söyleyebileceği tarzda bir şeymiş gibi geliyor, bu bilgi beni hayal kırıklığına uğrattı swh`
    19- torquay'deki evi -greenway house- ikinci dünya savaşı'nda amerikan ordusu tarafından talep edilmiş.
    20- adını agatha christie'den alan bir gül varmış.
    21- hem polisiye yazarı hem de oyun yazarı olarak aynı seviyede ve dünyaca ünlenen tek yazarmış.
    22- uzun yıllar wallingford'da amatör bir tiyatro topluluğunun başkanlığını yapmış.
    23- içki ve sigara kullanmazmış.
    24- uzun yıllar mahalle okulundaki öğrenciler için kompozisyon yarışmaları düzenlemiş.
    25- öldüğü gün west end tiyatroları bir saatliğine ışıklarını kısmışlar.
    26- miss marple'ı anneannesini model alarak yaratmış.
    27- evcil hayvanlarından ikisi marmelat pudingi ve hamamböceklerinden nefret ederlermiş.
    28- favori yazarları elizabeth bowen ve graham greene'miş.
    29- örümcek ağı oyununda film yıldızı margaret lockwood için clarissa bölümünü yazdığında, kendisine sorulmadan lockwood'un kızı için de bir karakter yaratmış.
    30- poirot'u ilk aşamada charles laughton canlandırmış.
    31- zehirler hakkındaki bilgisi dolayısıyla 13 nisan 1917'de eczacı ilan edilmiş.
    32- hercule poirot'u iki defa görmüş, savoy'da öğle yemeği yerken ve kanarya adaları'nda bir botta.'fe
    33- 1942'de the body ın the library -cesetler merdiveni- romanında kendinden adıyla bahsetmiş.
    34- halkın önüne en son 1974'te doğu ekspresinde cinayet'in galasında çıkmış.
    35- 1946'da joan hickinson'ın nil'de ölüm'deki oyunculuğunu ona görünce "umarım bir gün miss marple'ı oynarsın" diye yazmış.
    36- torquay'daki mahalle okulunda adını ondan almış bir sınıf bulunmaktaymış.
    37- hayattaki en büyük tutkularından biri müzikmiş, özellikle wagner'ın operalarına bayılırmış.
    38- 1931'de bbc radio'da kendi hikayelerinden birini okumuş.
    39- the mousetrap -fare kapanı- ilk başta 20 dakikalık bir radyo tiyatrosu olarak ortaya çıkmış.
    40- en az 2 tane bilinmeyen yayınlanmayan tiyatro oyunu varmış: butter in a lordly dish (1948) ve personal call (1960).
    41- penguen tarafından 1948'de aynı günde yayınlanan 10 başlığının 100,000 kopyayı geçen tek polisiye yazarıymış. -penguen bir yayın evi sanırım bunu tam çeviremedim. orijinal metin: she was the first crime writer to have 100,000 copies of ten of her titles published by penguin on the same day in 1948 - a penguin million.
    42- arkeolojik kazılardaki çalışmaları onu uzman fotoğrafçı olması konusunda yolunu açtı.
    43- istanbul'da pera palas'ta kaldığı odaya agatha christie odası deniliyor ve doğu ekspresinde cinayet'i burada yazdığı tahmin ediliyor.
    44- the mysterious affair at styles -ölüm sessiz geldi- romanından toplamda 25 euro kazanmış.
    45- hickory dickory dock, ‘death beat’, müzikal versiyonu 1960'larda planlanmış.
    46- 1962'de charles dickens'ın kasvetli ev romanı için bir film senaryosu yazmış.
    47- when penguin paperbacks were launched in 1935 the mysterious affair at styles was one of the first 10 titles.
    48- televizyonda miss marple'ı ilk kez 1956'da gracie fields cinayet ilanı'nda oynamış.
    49- en sevdiği besteciler elgar, sibelius ve wagner.
    50- 1958'de meşhur dedektif kulübü'nün başkanı olmuş ancak asla konuşma yapmayacağı konusunda bir anlaşması varmış.
    51- the big four -büyük dörtler- aslında kısa hikayelerden oluşan bir seriymiş ancak sonradan romana çevrilmiş.
    52- the murder at the vicarage -ölüm çığlığı- collins'deki ünlü polisye kulübündeki ilk başlıklardanmış.
    53- ilk kez sahnelenen agatha christie romanı alman işiymiş: die abenteuer g.m.b.h.
    54- peril at end house -son evdeki tehlike- romanının tüm amerika nüshaları üst üste konsa aya kadar ulaşırmış.
    55- mary westmacott rumuzu 20 yıl kadar saklı kalmış.
    56- orijinal fare kapanı'nın adı yokmuş, sadece kırmızı renkli bir sıçrama üzerinde fare kapanı fotoğrafı varmış.
    57- son 53 yılının her gününde, west end sahne listesinin yer aldığı her gazetede agatha christie'nin adı yer alırmış.
    58- 1954'te mystery writers of america'dan büyük usta ödülü'nü alan ilk kişi olmuş.
    59- poirot'nun herhangi bir kitap kapağında yer almasına asla izin vermemiş.
    60- 1961'de exeter üniversitesi'nden onur derecesiyle mezun olmuş.
    61- 1993'te chimneys -köşkteki esrar- isimli oyunu kanada'da galasını yapmış, yani yazıldıktan 60 yıldan fazla süre geçtikten sonra.
    62- mayıs 2000'de bouchercon world mystery convention'da agatha christie yüzyılın polisiye yazarı, poirot kitapları da yüzyılın polisiye serisi seçilmiş.
    63- birçok kitabını yazdığı daktilo, torquay'da torre abbey'de sergileniyormuş.
    64- yazdığı oyunlar içinde witness for the prosecution -beklenmeyen şahit- favorisiymiş.
    65- agatha christie ve kitapları üç defa deha olarak derse konu olmuş.
    66- en sevdiği çiçek inci çiçeğiymiş.
    67- 1955'te limited şirket haline gelmiş.
    68- torquay'de bronz büstü varmış.
    69- otobiyografisini 15 yıllık bir süreçte yazmış 1950-1965.
    70- 1972'de madame tussauds'da ölümsüzleştirilmiş.
    71- evinin adını 1924'te styles olarak değiştirmiş, çünkü kitabı çok büyük başarı sağlamış. (bkz: the mysterious affair at styles)
    72- three act tragedy -üç perdelik cinayet- ilk senesinde 10,000 kopya satmayı başarabilmiş ilk romanıymış.
    73- margaret rutherford'un iki filmi poirot kitapları üstüneymiş, üçüncüsünün agatha christie ile hiç alakası yokmuş. sadece murder, she said bir miss marple hikayesiymiş. (bkz: 4.50 from paddington)(bkz: 16.50 treni)
    74- birçok kitabını arkeolojik kazılar esnasında ya da "beit agatha" adı verilen özel yapılmış evinde yazarmış.
    75- the malice domestic convention "the agatha" adı verilen yıllık bir ödül veriyorlarmış.

    bu kadar büyük bir yazardan bahsediyoruz. hatam varsa affola.

  • tam tadında bırakılan eylemdir. metroda da, burada da araya girenler, tadında dayak yemesini sağlamakt hep. demek ki ne kadar duyarlılar. tam tersi olsa, bir akp antipatizanı, akp'liler içerisinde kalsa ve sizin kafanıza sıkacağım diye tehdit etse, muhtemelen hastanelik olur, ya da ölür. gerçek bu.

    helal olsun diyorum.

  • bir sıdıka ile safiye saka diyaloğu...

    - kız doğru dur şu evde bi dakka doğru dur... o radyoyu kıs, elindeki sopayı da bırak... otur bi kenara!
    - nabzımı da durduruyım mı anne?
    - çeneni kapa!
    - iyi bari... müsait bi yerde ölücek var...

  • tırın durma mesafesine bakınca hızının sınırlar içinde olduğunu düşünüyorum. çocuk durmak varken tıra doğru koşmuş .

    anne baba acılı anlıyorum da tırın o çocuğa çarpmaması için hiç orada olmaması gerekiyordu , ben tırda bir hata görmedim açıkcası.

    umarım kısa sürede iyileşir.

  • durmaksızın yeni yerleşim yerleri inşa ediliyorken sanki yeni insanlara yer varmış gibi görünüyor bu şehir. halbuki ne kaldıracak yolları, ne de yetecek oksijeni, hacmi var. peki bu yapılaşmayı durduracak olan kimse var mı? planlamayla sorumlu kişiler bunu biraz olsun gözetiyor mu? tabii ki hayır.

    örneğin zaten trafiğin tıklım tıkış olduğu bir yere kocaman binalar dikildiğinde kimse bu binalarda ikamet edecek yüzlerce kişinin arabalarının bu trafiğe nasıl gireceğini düşünmüyor.

    mesela manhattan'a dındırık bi inşaat şirketinin gelip eski binaları yıkıp bilmem kaç katlı ev yaptığını düşünebiliyor musunuz? adamların nüfusu zerre kadar artmıyor çünkü şehrin kapasitesi sabitlenmiş. çünkü orada devlet insanına değer veriyor. buradaysa insanlar için şehrin gitgide yaşanmaz bir hal alışı, herkesin saatlerini trafikte geçiriyor oluşu, suçun artıyor olması ve insan kalitesinin gitgide düşüyor olması kimsenin umrunda değil. tek umurlarında olan rant ve para.