hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye'de uygulanması zor bir uygulama çünkü başımızdakiler genelde yararlı ve verimi yükseltecek adımları atmaktansa, nerde performans düşürücü, insanın ruhunu emen, psikolojik olarak çökerten uygulama varsa onu hayata geçirir.

    bütün dünya 3 gün tatil yapıp 4 gün çalışsa türkiye'de durum tam tersine çalışma günü 7 gün olur tatili kaldırırlar öyle garip bir coğrafya burası artık ne sikim şanssa.

    mesela (bkz: kış saati uygulamasının kaldırılması)

  • başlıkta bu önermeyi savunan ne kadar kişi varsa hepsini sınıflarında bulunmuş, adı hep alaylı bir şekilde anılan silik kişiyi hatırlamaya davet ediyorum. ya da hiç hatırlamadığınız ama kendisini hep dalga geçilen çocuk olarak hatırlayan kişiyi.

  • 17 agustos'tan iki gün sonra dışişleri bakanlığının çağrısı ile atatürk havalimanına gitmiştim. sıra numarasına göre yurtdışından gelen yardım ekiplerinin yanına ingilizce bilen bir türk verip gönderiyorlardı. doctors without borders isimli kuruluştan bir doktor ekibi, tüm ameliyat malzemeleri ile gelmişlerdi. yunanlı 2 cerrah. bir iett otobüsü içinde tüm malzemeleri ile birlikte yalova'ya gitmemiz söylendi. akşam saatlerinde yalova'ya vardık. enkaz enkaz dolaştık, yardıma ihtiyacı olan bir yer aradık. sonunda bağımsız bir afet merkezi bulduk ve oraya gittik. bize bir yer gösterin yardım edelim dedik. "burada yeterince türk doktor var, yabancıya gerek yok" cevabını aldık her gittiğimiz yerden. 24 saat boyunca tüm yalova'da iett otobüsümüzle dolaştık amabir çok enkaz olmasına rağmen yardımımızı isteyen tek bir kişi dahi bulamadık. hepsi türk hekimlerine emanet edin bizi dedi. yunan doktorlar da bir süre sonra heveslerini yitirdiler ve iett şoforumuz ile kendilerini atatürk hava limanına geri bıraktık. organizasyonsuzluk, güvensizlik ve milliyetçilikten hoşlanmadığımı hatırlatan gün.

  • başlık: ilahiyat fakültesindeyim erasmusla hacca gittim

    entry:

    6. zikir partilerine de gittin mi kardeşlik ?

    9. @6 içi zemzem dolu havuzlarda parti yapardık girişte hurma verirlerdi

  • sabah akşam kafasını yetişkinlik zırvaları ile s.kmişler çocuğun. bilmiş bilmiş konuşunca da haliyle insanda şaşkınlık yaratıp dikkat çekiyor. çocuğun ne tür bir hayat tecrübesi var da "çocuk şöyle olur, böyle olur" konuşuyor. ezber ve taklit yeteneğini saymazsak söylediklerinin zeka ile de pek ilgisi yok. anneyi hunharca yediğine göre ya baba ya da diğer aile büyükleri cephe oluşması için çocuğu doldurmuş. kıyasla yol alan anne de hatalı. aslan yürek falan yok dümdüz aile içi çatışma.

  • anne babalık evlilikle bağlantılı olmadığı için çocuğuyla ilgilenmek zorundadır. ona zorunda değil buna zorunda değil diye diye insanın ahlakı olmadığında sadece akılla hayvandan hallice olacağını unutmamak gerekir. kişi çocuğuyla her koşul altında ilgilenmeyecekse, baba olmayı sikinin keyfine bir durum olarak görüyorsa o zaman hiç bir şekilde baba olmamalıdır.

  • gencecik kıza tecavüz edip, plazanın en üst katından atan bir adam başlık sildirmek için mahkemeye müracat etmiş.

    hadi adamda ar yok namus yok olsa bunu yapar mıydı?
    ulan bu kararı onaylayan mahkemede de ar namus yok ki bunu kabul etmiş, onaylamış.

    sen sildirsen de zihinlerden silemezsiniz. çağatay aksu katildir, şule çet cinayeti türkiyenin kara lekesidir.

    hepinizin vakti gelicek, zamanı gelicek.

    büdüt: er yada geç, busted.
    zamanın geldi çağatay, yaşam sahnesinden silindin.

  • insanların anlayış göstermediği ve toplumdan dışlanan, dışlandıkça da ilgi alanlarına daha çok yoğunlaşan insanlardır.

    bunun ciddi ciddi bir seçim olduğunu zanneden dangalaklar var. entelektüel alanlara ilgi duymak ve bundan hoşlanıyor olmak, beyinlerinde mutluluk hormonı salgılatabilir, tıpkı toplumun çoğunun televizyon izleyerek bunu salgıladığını düşünmesi gibi.

    burada atlanan nokta şu, insanların ortalama zeka seviyesi yükseldikçe ilgi alanları değişir ve bazı insanlar toplumun genelinin hoşlandığı şeylerden hoşlanmazlar. batı ülkelerinde bu durum bir nebze de olsa, insan hakları ve demokrasi bilincinin gelişmesiyle anlaşılabilir bir halde olsa da, ülkemizde her şey farklı olanı ortadan kaldırmak üzerine kurulu, bu da sadece bunlardan biri.

    her toplum farklı olanı, alışılmadık olanı genelde dışlama eğilimindedir, insanın doğası bu. ülkeden bağımsız olarak, nerdlerin çoğu çocukluğunda akran zorbalığına* maruz kalır. bu durum ileride de bütün hayatı etkiliyor maalesef. ama yine de ben iletişim sorununun, bu gibi nedenlerden çok ortak ilgi alanlarının olmamasından dolayı olduğunu düşünüyorum. bunun belki genetik nedenleri de vardır ama entelektüel derinliği olmayan sıradan konular hakkında konuşmak gerçekten çok sıkıcı, buna maruz kalmamak için insan ailesini bile terk edebiliyor.

    bu arada gerçek bir nerd sadece kendi çalıştığı alana değil, kendisini entelektüel açıdan tatmin etme potansiyeli olan her konuya meraklıdır ve araştırıp öğrenmek ister. bu amerikan anayasasından, hegel'in dialektik mantığına, akışkanlar mekaniğinden oryantalizm'e, maginot hattından ingrid bergman'a kadar birbiriyle alakasız binlerce farklı konudan herhangi biri olabilir.