hesabın var mı? giriş yap

  • dünyanın en sikko deyişlerinden biridir.
    ulan zaten dünyada insan hayatının en değersiz olduğu ülkelerden birinde dünyaya gelmişsin. bedava alman gereken (çünkü deli gibi vergi veriyorsun) sağlık, eğitim gibi hizmetlerin hepsi mantar. üstüne üstlük yurtdışı çıkış harcı, deprem vergisi ve parasını çıkardıktan sonra bedava olacağı söylenmesine rağmen paralı kalan köprü geçişlerine kadar devlet eliyle soygunun diğer adı olan daha birçok gereksiz şey ödüyorsun. ondan sonra hıyarın biri çıkıyor ve "vatan borcu, namus borcudur" diye bir laf ediyor. bunu söylerken de kendi çocuğunu askerden yırttırabilmek için amerika'da okutuyor.
    arkadaşlar kimseye borcunuz falan yok. siz zaten vergilerinizle devlete yeteri kadar para kazandırıyorsunuz. dünyanın en pahalı benzinini ve en pahalı pasaportlarından birini kullanıyorsunuz. bir gün biri çıkar da "sen hala vatan borcunu ödemedin mi?" diye sorarsa, ona en okkalısından "hassssktir ulan" demek insani bir görevdir.

  • türkiye için yapılacak en iyi hamleyi yaptı ümit özdağ. diğer egoist liderler gibi kendisini aday göstermedi. açık açık ülke için en iyi adayı söyledi.

    bu bile ümit özdağ'ın ülkesini ne kadar sevdiğini gösteriyor. adamın derdi kendisi değil ülkesi. 10 yıldır seçim kaybedip hala kendisini aday gösteren, koltuğu bırakmayan birini destekleyenler utansın.

  • 85. dakika hertha - stuttgart maçı 0-0 gitmektedir. gol olmadan 5-10 saniye önce bir yorum yapmış biri.

    "allahbelanı versin hertha hepiniz oç siniz istersen banla admin bu oç lere koyim.allah belası ya"

    akabinde gol gelir ve 1-0 olur, aynı kişi birşey daha yazar.

    "alalhrazı olsun hertha çok büyük takımmışsın.kandilin mübrek olsun sen ne güzel takımsın.

    iyi güldüm valla.

  • "asya'da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır: bir
    hindistan cevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa
    bağlanır. hindistan cevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan
    içine tatlı bir yiyecek konur. bu yarık sadece maymunun elini
    açıkken sokacağı büyüklüktedir. yumruk yaptığında elini dışarı
    çıkaramaz. maymun tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için
    elini içeri sokar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması
    olanaksızdır. sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmaz.
    avcılar geldiğinde maymun çılgına döner, ama kaçamaz. aslında bu
    maymunu tutsak eden hiçbir şey yoktur. onu sadece, kendi
    bağımlılığının gücü tutsak etmiştir. yapması gereken tek şey, elini
    açıp yiyeceği bırakmaktır."

  • uc berkeley tarafindan bir araştırma ile de kanitlandigini gördüğüm onermedir .

    bunun nedenlerine bakacak olursak;

    1) ateistler dogru olduguna inandıkları bir şeyi yapmak için kendilerini dogmalarda sınırlamazlar, onların bir şeyi yapmak için aradıkları tek kıstas akıl ve vcdanlaridir. sorgulama alışkanlığı olan bir insan nerede ne yapması gerektiğini daha iyi bilir.

    2) ümmetci bir yaklaşım benimsemedikleri için her kesimden insana yardım edebilirler. bugun dindar türkiye her yıl ramazan ayında yardım yapmak için özenle fakir bir müslüman ülke seçip, aynı ya da daha fazla oranda ihtiyacı olabilen haiti gibi ülkeleri önemsemezken, ateistler doğal felaketler yasayan musluman pakistan'a da katolik haiti'ye de yardım etmektedirler.

    3) bilimsel gelişmeler yapıp insanlığın daha da ileriye gitmesini sağlayanlar çoğunlukla ateisttirler. bunu yaparken etik olmak dışında bir sebepleri yoktur. -burada bilimadamından kastım, bir grup, cemaat desteğiyle dünyada ilk 5000'e girmeyen bir üniversiteden kadro almışlar değil,zaten onların bilime bir katkıları olmuyor, her şey kuran'da yazılı-

    4) bugun uluslararası alanda, bütçesine oranla en fazla yardımı yapan ülkeler olan iskandinav ülkeleri yogun oranda ateisttirler.

    5) ateistlerin yaptıkları katkılar cennet/huri gibi beklentiler olmadan yapıldığı için etik olarak daha fazla degerlidirler.

  • eşimin yaptığı eylemdi. kızımıza hamileydi. allaam o ne kusmalar. arabayı filan yolda durdurup kaldırıma yapacak kadar. o kadar ani olurdu ki bu his, kusulacak yerin müsaitliği vs. hiç önemli olmazdı. banyoya koştuğunda da klozete yetişemezdi mecburen lavaboya.....

    bir gün, yine o klozeti temizlerken farkettim, hiç rahatsız olmadığımı. sonra bu kusmalara sebep olan o küçük kız yüzüme kustu başka bir gün, kustu dediğim içtiği tüm sütü çıkardı şerefsiz. o zaman da hiç rahatsız olmadım. hatta gülmekten sütün bir kısmını çocuğa geri püskürttüydüm.

    velhasıl hep öyle içilen, sıçılan, iğrenilen ortamlarda olmuyor bu iş diyip, aile bakanlığı kamu spotuna çeviririm mevzuyu.

  • bi tanesini az evvel alakasız bir yerden kahvaltı alırken yaşadım;

    -pardon, bu sandviclerin küçüğü var mı?
    -hanfendi gözünüzde büyütmeyin, çayla iki lokmada gider o!

    ahaha =)