hesabın var mı? giriş yap

  • elalemde olunca bizdekinin de meşru olacağı ve normalleştirileceği ümidiyle gündeme getirilen olaylardır.

  • korsanlığın kitabını yazan adam. korsanların tek uyduğu kurallar morgan kurallarıdır*. hatta bu kuralların oylamayla kabul edildiği ve demokrasiye çok benzediği söylenir. öyle ki bazı dönemlerde korsan kaptanlarının tayfalardan bir farkı yoktur çatışma hali dışında.

    morgan ilk başlarda ingiliz kraliyeti'nin resmi yağmalayıcısıyken bir fransız limanına yaptığı saldırıdan dolayı korsan statüsüne geçmiştir çünkü bu saldırıdan hemen önce fransayla yapılan ateşkesten haberi yoktur. yasal yağmacıykende korsandan farkı olmadığından elde etiği ganimetleri de düşününce korsan olmak ona pek koymamıştır. korsanların babası olmasına rağmen çarpışarak değilde zevk-ü sefa yapraken bir karaciğer hastalığından göçmüştür ebedi dünyaya. ölümünün ardından kraliyet donanması 22 pare top atışı yapmıştır ama ne akla hizmet yaptığını bende bilmiyorum en son gördüğümde deli gibi bu adamı arıyorlardı asmak için sonra bu adam 50 küsür yaşına kadar bir eli yağda bir eli balda nasıl yaşadı büyük bir muamma.***

  • ayrıca bütün insanlar bir saniye sonrasını görebilir. bu bakımdan bütün insanlar kahindir diyebiliriz.

    (kahin)
    - vazo için üzülme.
    - ha? ne? (şangırt)

    (yanlızca bir saniye sonrasını görebilen kahin)
    - va
    - ha ne? (şangırt)
    - zo için üzülme.
    - zo mu?

    (normal insan)
    - amman
    - ha ne? (şangırt)
    - amman, gitti vazo.

  • var. takvimlerden haberim var.

    sen gideli epey oldu. yedi yıldan biraz fazla. başka haberlerim de var.

    çocukların büyüdü. kızın genç kız oldu, sana benzemiyor pek. kuru, zayıf, cılız bir kız. oğlan da büyüdü, o aynı sen işte. senin esmerin. güleç bir çocuk. doğduğunda nasılsa öyle. artık yemek yiyor, belki de ondan. kaşığı zorla ağzına sokmuyoruz bebekliğinde senin yaptığın gibi. "çocuk ya da büyük ol haribo'yla mutlu ol" diye karşısında şebeklik yapmıyoruz. ikisi de iyiler işte, okula gidip geliyorlar. bir de kardeşleri oldu senden sonra.

    anlayacağın herkes hayatına devam etti bir şekilde. yine de hiç kıvırmadan söyleyeceğim, şu saatten sonra sır bize aşikâr sana, baban kafayı bozdu. kolay değil. koca adam yandı kavruldu. annen de uykuyu unuttu. evin içinde yalın yapıldak dolanıp sabahlara kadar ağlıyormuş. kız kardeşinin bebeği oldu. görsen çok severdin, eminim. ablanı çok görmüyorum. karşılaştığımızda da göz göze gelemiyoruz zaten.

    başka? her toplanıldığında adın muhakkak geçiyor. o olsaydı şöyle derdi, böyle gülerdi. herkes bir fasıl seni en son gördüğü zamanı anlatıyor. en son ben söz alıyorum. hep aynı şeyi söylüyorum: en son mesajı bana atmış işte.

    ben mi? aynı. bildiğin gibi. rehberde adın, telefonda mesajın duruyor. senden sonra boş boş dolandım biraz. işe girdim, iş değiştirdim. çalıştım. mesaide çok çalışıp mesai dışında bol bol aylaklık yaptım. dolayısıyla bir baltaya sap olamadım. kendime ya da insanlığa bir faydam olmadı. ne gibi bir faydam olabilir? onu da bulamadım. köprülerin altından çok sular aktı diyemem ama var olan belli belirsiz o köprü de yıkıldı. çayın bu yakasında kalakaldım.

    nadiren sevdiğin hüzünlü şarkıda söylendiği gibi; takvimlerden haberim var. yirmi beş yaşındaydık o zamanlar...

    *

    ed: sevgili t., bugün çocuklarının ikinci kardeşleri dünyaya geldi. kocaman bir aile oldular. sensiz.

    ed: sevgili t., kızın bugün üniversiteli oldu, müthiş neşeli. oğlun da fena halde yakışıklı, gözler sürmeli sürmeli.

  • sığınmacıların beğenmediği ama çekip gitmediği,
    gurbetçilerin de beğendiği ama gelip yaşamadığı bir ülke olduk.

  • toplumun gazını almak için sınır dışı edilir. ülkenin sınırları sınır değil yol geçen hanı olduğu için aynı kişi 5 gün sonra yine türkiye'ye giriş yapar. sonra daha beterini yapıp çeker gider.

    “ceza almamış ilk suçtan daha cesaret verici bir şey yoktur.”
    marquis de sade

  • ilgi isteğidir. ne hastalıklı bi şey aslında düşününce sevgi, ilgi istemek bağlanmak bırakamamak. delirtir.

  • eğer aşıksan, onun yanında iken mutluysan düşünmeden yapılması gerekendir. fakirlik ne ki? sen de çalış, o da çalışsın, 5 değil 1 çocuk yapın olsun bitsin. hayat dediğin şey etiketine bakmadan bir şey alabilmek değildir. mutluluk da bu değildir.

    öyle yıllarım oldu ki hiçbir şeyin etiketine bakmaya gerek duymadım, istediğim her şeyi alabilmemi sağlayacak bir gelirim vardı. ama mutsuzdum. çünkü yapayalnızdım.

    şimdi yaptığım seçimlerden ötürü orta gelirli bir insanım. bir gün evlenecek olursam bu kararımda paranın etkisi olmayacak. asla da pişman olmayacağım.

    edit: buldum kendim gibi birini. fikrim hiç değişmedi. gönüller bir olsun.

  • 4. sınıf ingilizce dersinde, nedense ingiliz dili tarihi üzerine atıp tutarken, nasıl coşmuşsam artık.

    - yani çocuklar düşünün 3000 yıl önceki türkçe ile şu anki türkçe aynı mıdır?
    + hocam daha 3000 yıl olmadı ki ama.
    - nasıl yani?
    + 2012'deyiz daha.

    sfdhlşkldnjfhdf hala gülüyorum lan, keşke herkes 4. sınıf olsa, böyle şirin, eğlenceli olsak.