ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ali ismail korkmaz
-
bazen yoruluyorum laf anlatmaktan, o zaman ali aklıma geliyor kendimden utanıyorum.
benim sözüm var sana delikanlı kardeşim.
bu memlekette yaşanan pislik ortadan kalkmadan yahut ben son nefesimi vermeden susmayacağım.
bir şey yapabiliyorum da diyemem bu organize şerefsizlik çetesinin patlayan foseptiği karşısında ama susmaya gönlüm razı değil.
bir bardak suyum var onu döke döke temizleyeceğim, mis gibi yapacağım bu memleketi.
huzurlu ol, buralar bizde.
yurt dışında yaşanan dumur olaylar
-
öğrenciyken kampüs içindeki bir yurtta kalıyordum. bir akşam odamın ampulü patlayınca nöbetçi yetkiliden ampul alıp odama çıktım ve yenisiyle değiştirdim. yarım saat sonra teknik ekip gelip ampul patlamış onu değiştireceğiz dedi, ben zaten değiştirdim deyince şaşırıp gittiler.
ertesi sabah yurt müdürü odasına çağırıp neden ampulü kendim değiştirdiğimi, teknik ekibin vaktinde gelip gelmediğini sordu. daha sonra da "sen öğrencisin senden beklenen derslerde başarılı olman, tekrar benzer bir şey olduğunda teknik ekibi bekle ampul takmak senin işin değil" gibi bir tiratla dumura uğramama sebep olmuştu.
üzerinden yıllar geçti ancak ben hala vakti gelince kimseyi beklemeden *ampulü değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum sevgili sözlük. (bkz: 14 mayıs 2023 genel seçimleri)
didem arslan yılmaz'ın canlı yayında 184'ü araması
-
organizasyon müthiş
birebir fıkradakinin telefon versiyonu olmuş.
temel yaralanmış, cam silerken elini kesmiş, demiş ki bir aile hekimine gideyim. kapıyı açmış içeri girmiş, önüne iki kapı çıkmış, birisinde ‘hastalıklar’yazıyor, diğerinde de ‘yaralanmalar’. ‘yaralanmalar’ kapısını açmış girmiş içeriye, bakmış orada da iki kapı, üzerinde ‘kanamalı’, ‘kanamasız’. demiş ben kanamalıya gideyim, parmağımda yara var diye. kanamalı kapıyı açmış içeriye girmiş, yine önüne iki kapı çıkmış, ‘hayati önemi olan’ ‘hayati önemi olmayan’. ‘hayati önemi olmayan’ kapıyı açmış, kendisini sokakta bulmuş. akşam temel eve gelmiş fadime sormuş: ‘nasıl, iyi baktılar mı?’ ‘vallahi hiç bakmadılar ama organizasyon müthişti’ demiş.
babanın ölmesi
-
bir ögrencim yaklaşık 20 gün önce trafik kazasında babasını kaybetti.
henuz 4 yaşinda..
baba sevgisine en çok ihtiyaç duyduğü yaşta..
şu sıralar olayın pek farkinda değil fakat yıllar gectikçe babasının eksikliğini derinden hissedeceğini bilmek beni çok üzüyor..
üniversiteden mezuniyetinde kep atarken babasını aramayacak gözleri.
dügününde babası ile karşilikli oynayamayacak.
allah babasız herkese sabır versin..
ve eşini kaybeden herkese..
bir şairin de dediği gibi; insan babası ölünce büyüyor.
ama ben 4 yaşindaki öğencimin büyümesini hiç istemiyorum..
pınar küpetto
-
başlığı okuduğumda italyan koca bulunca din değiştiren manken zannettim.
baya bildiğimiz sucukmuş anasını satayım.
unutulmayan kezban sözleri
-
''stajını bende görüp, başkalarıyla kariyer yapmak isteyenler…unutmayın ki: gün gelir sorarlar referansın kim diye…''
bunun büyük küçük harflerle yazıldığını düşünün işte.
edit: bu entryi sürekli oylayıp en beğenilenlerime sokanların da ayrıca allah belasını versin.
merih bu vatan için neler yapmadı ki
-
kendi kalesine gol atan merih icin trt spikeri tarafından sarf edilen cümle,
merih bu vatan icin ne yapti, allah aşkına bilen aydınlatsın. bu ucuz hamasetten ne zaman kurtulacagiz
bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
ele geçirilen her türlü atkı, bere, yelek, ceket, mont vb.. giysinin alınıp birleştirilmesi, bunların büyükçe bir montta toplanması, montun kollarına içi dolu eldiven, başına ise kafa şeklinde doldurulmuş bir bere takılması...
ardından bunu arka köşeye, uyurmuş gibi monte etmek, sınıfa girildiğinde gerçekten de montunu giymiş bir öğrencinin alnını yarım çember oluşturmuş kollarının üzerine koyup uyurmuş izlenimi vermesi, sınıfa matematik öğretmeninin girmesi, herkesin ayağa kalkıp mont adam'ın haliyle olduğu yerde yatması, öğretmenin sinirlenip "kalksana evladım" diye birkaç kez tekrar etmesi, bizim anıra anıra gülmemiz, sonunda öğretmenin kaşları çatık vaziyette o köşeye ilerlemesi, durumu anlaması ve hala anıra anıra gülen sınıfta bir arkadaşa patlayıp "ne gülüyorsun gerizekalı" demesi...
sonradan bunu geliştirmiştik; öğretmen masasına oturtmuş, içi doldurulmuş pantolon, bot giydirmiş, tebeşirle yüz çizmiş, tek eline kutu kola vermiştik. felsefe hocası buna daşşaktan kızarken resim filan çekmiştik... benden fazla insana benziyordu.
kola cips ve çikolataya reklam yasağı getirilmesi
-
genelde sözlük kitlesi tarafından onaylanan ama benim yine de içimi huzursuz eden rtük kararı. yasaklar beni çok tedirgin ediyor. devletin neyi izleyip neyi izleyemeyeceğime bu kadar çabuk, ani karar verebilmesi beni tedirgin ediyor. hoşlanmıyorum bu durumdan.
spotify
-
dünya çapında en çok dinlenen şarkısı lean on iken, ülkemizde take me to church olarak ülkemizin dine bağlılığını bir kez daha kanıtlamış olan servis.
31 mayıs 2016 pamukkale turizm rezaleti
-
verilmis sadakasi varmis.
başkası için akbil basıp parasını almayan insan
-
ben açıkçası nabza göre yapıyorum bunu, kişiye göre. adamın akbili isteme şekline göre. genç bi çocuksa, kibarsa para almıyorum, yaşlılardan da almıyorum, babama benzeyenlerden de almıyorum, trakyalı'ysa almıyorum, hamileyse almıyorum. sonra soruyorum en son, "akp'li misin?" diyorum.
cevabı "evet" ise, parasını alıyorum. hem akp'li hem babama benziyorsa yarı parasını alıyorum, hem yaşlı hem akp'li ise parasını alıp, yol vermiyorum.
genç ve jastin bieber dinliyorsa, kafasına kornişle vuruyorum.