ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
eşin eski sevgilisini işten çıkarmak
-
fazla yasak elma izlemenin sonuçları bunlar.
kedi için ayaklanıp arap soykırımı için susmak
tunç soyer'in osmanlı'ya hakaret etmesi
-
ülkenin kurtarıcısı ve cumhuriyetin kurucusu atatürk'e hakaret edilirken sus pus olan ya da sevinenleri rahatsız edendir.
diş macununun marketlerde satışının yasaklanması
-
bu gerizekalılar 2-3 sene önce "ilaçlar marketlerde de satılabilecek" diyorlardı ayarı yok bunların.
küçük çocukların çıldırtan soruları
-
3 yaşımdayken başımdan geçmiş anlatırlar paso
-enişte bu ne?
-çakmak
(1 dakka sonra)
-enişte bu ne?
-çakmak
...
-enişte bu ne?
-çakmak bahadır
...
-enişte bu ne?
-gazoz kapağı
-olur mu o çakmak!
gabriel garcia marquez
-
sürekli kitap aldığım sahafta şöyle bir diyaloğu duymama neden olmuştur;
çocuk: neden pahalı o kitap o kadar?
sahaf abi: pek bulunmayan bir baskısı
çocuk: olsun. marquez o kadar iyi bir yazar değil ki.
sahaf abi: kalk git lan bu dükkandan!!
edit: hazır başklıktaki en beğenilen entry bu olmuşken bir de bruada belirteyim. ekşi şeylere de giren o satırların marquez ile pek alakası olduğunu düşünmüyorum. veda mektubu diye paylaşılan şeyin ise kesinlikle ama kesinlikle marquez ile alakası yok.
fahriye evcen'in makyajsız filtresiz fotoğrafı
-
açılın plastik cerrahım. rinoplasti, botilinum toksin enjeksiyonu (botox), orta yüz ve dudak hyaluronik asit dolgu. "no dr" dediğine göre tüm bunları merdiven altında kuaföre yaptırdı sanırım.
game of thrones kurdu gelmiştir
-
(bkz: joffrey piçi gelmiştir)
osmanlı dönem dizilerinde sakal hatası
-
ârifî
bugün 11 kasım olduğunu görünce aklıma geldi. mihrimah sultan ile rüstem paşa'nın evlilik yıl dönümleri. heyy gidi be ne düğün olmuştu. ayrıca şehzade cihangir ile bayezid de sünnet edilmişti bu düğünde. yaklaşık iki hafta sürdü, istanbul'un gördüğü en muhteşem eğlence derdi nineler.
yukarıdaki minyatür de ârifî'nin bu düğüne dair çizimi. tıngır mıngır eğlenceler, şarkılar, türküler...
" ulan acaba ne kadar takı birikmişti? " diye düşünürken bir şey daha geldi aklıma. padişah hariç herkes sakalsız görüldüğü üzere. işte osmanlı sarayı'nda da durum böyle idi.
sarayda padişah haricinde sakal bırakma hakkına sahip tek kişi bostancıbaşı'dır! herkesin bir tutam sakalı yoktu öyle. vezir-i âzâm dahi sakal bırakmak için padişahtan izin almak zorundaydı. evet, şeyhülislam da dahil. lâkin şeyhülislamlarınki biraz temsili izin. bostancıbaşı ise doğuştan izinliydi bu konuda.
fakat televizyonlardaki dizilerde ve osmanlı dönemi bağlamında çekilen filmlerde ne böyle iznin alındığı sahneler görüyoruz ne de sakalsız saray erkanı.
müneccimbaşından has odabaşına kadar herkes sakallı. garibim harem ağaları bile sakallı olacak neredeyse.
tabii güzelim eğitim sistemimiz de sadece şehzadelerin sakal bırakmalarının yasak olduğunu söyleyip durduğu için bu bilgi de pek yaygın değil.
kendinizi, daha doğrusu çocuklarınızı şu hâldeki eğitim sistemimize mecbur kılmayın hanımlar beyler. hep ezber hep ezber...
ha bu arada o öndeki esmer dayı sakallı değil.
haluk levent samimiyetsizliği
-
ter kokulu odanızda entry sıçmak yerine az biraz da siz show yapsanız keşke.