hesabın var mı? giriş yap

  • ve sonra salona mehter takımı giriyor, söz alamayan adam dombıra söyleyerek sahneye çıkıyor. akademisyen kadın kelime-i şaadet getiriyor ve müslüman oluyor. herkes ağlamaya başlıyor.

  • yatıp kalkıp allahu akbar dedikten sonra bakara makara diye kuranla taşşak geçen zihniyette olmayan sporcudur.

  • keyfi girenler yüzünden kazanamayacigini düşünenlerin bu kafa yapısıyla çok kasmamasi gereken sınav.

  • otostopçunun galaksi rehberi'nde bir bilgisayara hayatın/evrenin/yaşamın anlamını sorarlar. o da epey uzun bir işlem yapıp sonunda 42 cevabını verir. 42 bu manada kullanılır.

    420 de 4.20 yani amerikan tarih sisteminde (ay.gün.yıl) 20 nisan'ı simgeliyor.

    20 nisan da marijuana'nın legalleşmesini isteyenlerin sebebini bilmediğim bir sebepten ötürü legalize it çığlıklarını daha güçlü attıkları gün.

    marihuana'nın legalleşmesinin hayatın anlamından 10 kat daha önemli olduğunu söylemek istemiş. arada da gerçek matematiksel değeri sıkıştırıp zeki esprisi yapmış.

    edit:

    mesajlar yağdı sağolsunlar. teşekkürler.

    4.20 konusunda iki farklı görüş varmış.

    birisi şu; weed'in abd yasak kodu 420 imiş. bu yüzden 420 ayrı bir anlam taşıyormuş.

    diğeri de şu; bir grup öğrenci sürekli saat 4:20'de buluşup dumanlanıyormuşlar. bu zamanla aralarında bir şifreye dönmüş, ordan da 4.20 şenliklerine evrilmiş.

    katkılar için teşekkürler.

  • uzak doğu sinemasında her dönemde dikkati çeken çeşitli kara filmler çekilmiştir. japon sinemasının imparatoru kurosawa, yoidore tenshi (1948), nora inu (1949), warui yatsu hodo yoku nemuru (1960), tengoku to jigoku (1963) gibi başrolünde toshirô mifune ile takashi shimura’nın oynadığı kara filmler çekmiştir.

    2. dünya savaşı sonrası japonyası’nın ahlaksal tükenişiyle yozlaşmışlığını dile getiren bu filmler, kurosawa sinemasındaki belirleyici stili de ortaya koyar. örneğin yoidore tenshi’deki başfigürün (toshirô mifune) yakalandığı kanser, japonya toplumunun 2. dünya savaşı’nın ardından tutulduğu derin toplumsal hastalığı, psikolojik tükenişi anlatan bir metafordur. kansere yakalanan yakuza’ya yardım elini uzatan doktor (takashi shimura) ise boşuna çaba sarf eder.

    nora inu’da acemi polis dedektifi murakami’nin (mifune) yaşlı kurt sato’yla (shimura) birlikte yürüttüğü, suçluluk duyguları içinde azap çektiği kriminal araştırmada, "kötü insan yoktur; kötü çevre vardır." sonucuna varılır. kurosawa 2. dünya savaşı sonrası japonyası’nda dalga dalga büyüyen suçu, sınıflararası eşitsizliği belgeselci bir tarzda betimlemeyi dener. anlatıya belirgin bir ahlaksal bakış açısı egemendir.

    tengoku to jigoku’da iki sınıfı, burjuva sınıfıyla proletaryayı karşı karşıya getiren grandmaster, nefes kesici bir gerilim öyküsüne yer vermiştir. iki sınıf arasında uzlaşmanın olanaksız olduğu gerçeği, bir karamsarlık inancından öte, evrensel bir doğruyu betimlemek içindir. kurosawa’nın birçok filminde ahlaksal temaların çeşitlemeleri tekrar tekrar vücut bulmuştur. alaycıdır, insana tepeden bakan sevimli ve oyuncu bir tanrı gibidir, ama son kertede hümanist bir yönetmendir.

  • ulan şerefsizim gözlerim doldu. şu ülkeye hala yatırım yapıyor adamlar. bu saatten sonra yolunuza taş koyacak olanlara da kafam girsin.

    tanım: uzun süredir beklediğim olay.

  • migros'un çarıklı şımarıklığına göre davranmaması olarak değiştirelim onu. hiç stok yapmadım, canım içmek isterse gidip en yakındaki yerden alacağım ve o da paşa paşa satacak. tek hayatımızı 1 saat bile bu nevşehir çöreklerinin hassasiyeti ve kutsallarına göre şekillendirecek değiliz.

  • hemen tüm aşılardan sonra bu etki görülebilir. sinovac aşısında da oluyor.

    rahim duvarında yoğun bağışıklık hücreleri var. rahim zarının korunması, kollanması ve tabii ki var olması in varlar. menstural dönemden önce rahim duvarı olası gebeliğe hazırlık için kalınlaşır. yumurtalar döllenmeyince de malumunuz dışarı atılır. rahim zarı hücrelerinin aylık görevi bu. bağışıklığınız aşıyla tetiklendiği zaman rahim zarındaki bağışıklık hücreleri de harekete geçer erken regl olursunuz veya gecikir. geçicidir. sinovac gönüllleri de aynısını yaşadı.

    aşı karşıtı kör cahil arkadaşlar mal bulmuş mağribi gibi atlıyorlar. "biz demiştik ehöre möhre" diye. la siz kimsiniz ya? nerden geliyor olm bu cüret?

  • tcdd işçilerinin kurduğu bir halk takimidir, isyankardir, gezi parkinda bayraklariyla çarşıyla beraber meydana cikan en kalabalik taraftar gruplarindan biridir.
    futbol dışında yüzme ve su topu takımlarıyla nice başarılara ulaşmıştır.
    su topunda 17 yıl hiç yenilmeden, 22 yılda da tek mağlubiyet alarak toplamda 29 kez türkiye şampiyonu olmuştur.

    manş denizini yüzerek geçen ve dönemin dünya rekorunu kıran ilk türk erkek yüzücüyü (erdal acet) çıkardığı gibi ilk kadın yüzücüyü de (nesrin olgun) çıkartmıştır.
    ayrıca güreş, basketbol, bisiklet ve voleybol'da kadın ve erkek branşları vardır.

    başakşehir, osmanlı gibi ne idüğü belirsiz kulüplerden çok daha süper lige layıktır.

    edit: takimin baskaninin ethem sancak'in kardesi oldugunu hatirlatan mesajlar aliyorum. bu kisiler gelip gecidir, kulupler, taraftarlar ve onlari var eden gecmisleri kalicidir. sancaklarin parasi salgin sebebi ile tum kuluplerin icine girdigi ekonomik darbogaz doneminde adana demirspora gidecekse gitsin. herkes akkoyun karakoyun kimler onlari biliyor zaten. demirspor, onlar gelmeden once de superlig'in kapilarini zorlayan, ama playofflarda sanssiz sonuclar almis olan, her sezon hedefi superlig olan kalburustu bir takimdi.