hesabın var mı? giriş yap

  • çok bilgilendirici ve eğlenceli belgesel. şeker ve zararları ile ilgili farkındalığınızı artıyor. taş gibi yakışıklı ve saglikli bi abimiz deney icin günlük aldığı kalori miktarını değiştirmeden diyetine gunluk 40 cay kasigi şeker ekliyor. ve sağlığının kısa sürede bundan nasıl etkilendiğini,şekerin her turlusunun nasıl zararlı olduğunu ve bağımlılık oluşturduğunu goruyoruz. bu 40 kaşık şekeri de oturup kaşık kaşık yiyerek almıyor. bizim her gün aldığımız hatta sağlıklı, zararsız sandığımız birkaç gıda urunuyle rahatlıkla almış oluyor.

    pek eğlenceli bi klip de var filmden

    https://youtu.be/ix-so6ifg_0

  • futbol, siyaset ve din'i katmamak gereken konulardır. bu konularda uzman olmayan, sonsuz bilgiye sahip olmayan bir türk'e rastlamadım henüz.

  • fotoğrafı geçin geçin, dış görünüş bu, lisedeki haliyle mi kalacaktı. zaten biraz para ve zaman ayırırsanız herkesi ortalama bir güzellik seviyesine getirirsiniz.
    ama o yazılanlar nedir öyle? ne kadar çirkin ne kadar ayıp şeyler yazılmış. bu yıllık komitesinin editörü yok muymuş? ben bizim lisede bu işten sorumluydum, böyle bir yazı önüme gelse yazana bizzat kelime kelime yedirirdim.

    saçın düzelir, kilon azalır, dişlerin düzeltilir de bir genç kıza yazılan bu cümlelerin verdiği güvensizlik kolay kolay atlatılmaz. yine göksel iyi gelmiş buralara. kadın boşuna yapmamış o depresyon şarkılarını.
    tepem attı, sinirlerim bozuldu bak yine.

  • hürrem: "sarayda eğlence istiyorum. hiçbir masraftan kaçınmayın."
    napcan hürrem? tiesto'yu mu getirteceksin. ulan 2 yıldır gördük ki en büyük olayınız lokma dağıtıp, meyve tabağı yaptırtmak.

  • yuh! "2015 hangi ara bitti lan?" diye tepki verdiğim çekiliş.

    edit: 100 ekşi sözlük yazarı diyorlar, 400 verin bu iş huzur içinde çözülsün.

  • sözlükte karşılaştığım en anlamlı veritabanlarından birisi.
    tamam diğerleri çok saçma sapan ama bu da çok aydınlatıcı olmuş.
    (örnek olmasını umuyorum.)

    daha önce görev aldığım bir hastanede bir hekim arkadaşıma konu hakkında fikrini sormuştum ve bana 25-30 yıl sonra bu operasyonların ne kadar doğru ya da yanlış bir karar olduğunu anlayabileceğiz demişti.

  • her şeyden geçtim hastanede silah ateşlenmesi gibi bir vaka sebebiyle olması gerekendir. neymiş şikayetçi olmamışlar. ben şikayetçiyim, şimdi çocuğumla her doktora gidişimde gerizekalı bir futbolcu gelip silah ateşler mi diye endişe edeceğim. orada şansa kimse yaralanmamış ama adam belli ki hastaneye silahla girecek kadar dengesiz, ölüme de sebep olabilirdi. kamu güvenliğini tehdit eden bir durum var ortada.

    edit: silah da ruhsatsızmış. lan belimde ruhsatsız silahla hastane bassam şu an karakolda bir tarafımdan kan alıyor olurlardı. muz cumhuriyeti...

  • az once gelen email. nijerya'da cekilen bir piyangodan kazanmisim. hemen arzu ettikleri gibi tum kisisel bilgilerimi, banka hesap ve kredi karti numaralarimi gonderdim. umarim parayi yatirmalari fazla uzun surmez. cok mutluyum.

  • (bkz: gazete damga ne amk?)

    hazır konu açılmışken yazayım, dinleyin lan taksici sürüsü, sizin plakalara bayıldığınız para bizi ilgilendirmiyor. işler bu noktaya gelene kadar her türlü itliği şerefsizliği çakallığı yapıp über gelince "gorsan bunlaaar" diye feryat etmeye hakkınız yok. bu saatten sonra adam olmazsınız, pislik yuvası mafya meslek odanız kıçını da yırtsa artık insanların size itimadı kalmadı. bokunuzda boğulun..

    edit: başlığı açan taksici borazanı anti-uber fikirlerini benimle özelden paylaşıyor şu an. bu uber hakkında ilk başlığı değil, ve maksatlı olduğu da çok belli. sadece bir haberi duyuruyormuş. ticari dergilerdeki haber kılıklı reklamlarla gerçek haberi ayırt edebilecek düzeydeyiz aslanım.

    edit2: evet taksicilerimiz medeni bir şekilde haklarını arıyorlar işte hak arayışları lan bu adamların kullandığı arabalarda yemin ederim kelle koltukta yaşıyoruz.