hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye'de 200 bin lira. e avrupa'da? max 40 bin euro. o da zaten onlara 40 bin tl gibi geliyor. fiat albea parası amk.

  • talebeysen, 3 sap ev arıyorsan..

    "ne güzel ya böyle gençler geliyorlar, bayılıyorum bu gençlere yaaa...."

    meeali: elimde bi ahır var, bodrum katı..aha da kakaladım bunlara..

  • bir kisinin en fazla 2 kere cumhurbaskani olacagi da yaziyor anayasada. oraya da gelsene klavye delikanlisi.

    not: aktrolleri inim inim inleten gelismedir.

  • bugün doğum günü olan (1932) amerikalı besteci...

    williams, cbs radyo orkestrasında perküsyoncu olarak çalışan bir babanın oğlu olarak new york'ta büyüdü. küçük yaşlardan itibaren müzikle iç içeydi ve çocukken piyano çalışmaya başladı, daha sonra trompet, trombon ve klarnet öğrendi. müzik yazmaya erken yaşlarda başladı ve gençliğinde kendi parçalarını orkestralamayı denedi. williams 1948'de ailesiyle birlikte los angeles'a taşındı ve burada özel olarak ve kısa bir süre de los angeles'taki kalifornia üniversitesi'nde kompozisyon eğitimi aldı. 1951 yılında abd hava kuvvetleri'nde göreve başladı ve görevi sırasında bando müziği düzenledi ve şeflik yapmaya başladı.

    williams, 1954 yılında hava kuvvetlerinden ayrıldıktan sonra kısa bir süre juilliard müzik okulu'nda piyano eğitimi aldı ve new york'ta hem kulüplerde hem de kayıtlar için caz piyanisti olarak çalıştı. daha sonra kaliforniya'ya dönerek some like ıt hot (1959), west side story (1961) ve to kill a mockingbird (1962) gibi filmlerde hollywood stüdyo piyanisti olarak çalıştı. bu süre zarfında televizyon için de beste yapmaya başladı ve wagon train ve gilligan's ısland gibi diziler için şarkılar yazdı.

    1970'lerin başında williams, the poseidon adventure (1972) gibi büyük bütçeli felaket filmlerinin bestecisi olarak adını duyurdu ve o zamanlar hevesli bir yönetmen olan spielberg, williams'tan ilk uzun metrajlı filmi the sugarland express'in (1974) müziklerini yapmasını istediböylece ikili arasında onlarca yıl sürecek bir ortaklık başladı ve williams köpekbalığı saldırısı gerilimi jaws (1975), bilimkurgu filmleri close encounters of the third kind (1977) ve et the extra-terrestrial (1982) dahil olmak üzere spielberg'in en bilinen filmlerinden bazılarının müziklerini yaptı; ındiana jones serisi (1981, 1984, 1989, 2008), dinozor aksiyon filmi jurassic park (1993) ve devam filmi the lost world (1997), holokost biyografisi schindler's list (1993), savaş draması saving private ryan (1998), biyografi filmi lincoln (2012) ve çok daha fazlası.

    williams, kapsamlı kariyeri boyunca, dokuz star wars filminin (1977, 1980, 1983, 1999, 2002, 2005, 2015, 2017 ve 2019) ve ilk üç harry potter filminin (2001, 2002 ve 2004) müzikleri ve ikonik tema şarkıları da dahil olmak üzere sinema tarihinin en unutulmaz müziklerinden bazılarını yarattı. ayrıca nbc kanalının bazı haber programları ve 1984, 1988, 1996 ve 2002 olimpiyat oyunları için temalar besteledi. özellikle, sentezleyicilerin norm haline gelmeye başlamasından sonra senfonik film müziklerinin yeniden moda olmasına yardımcı olan gür senfonik tarzıyla tanındı.

    film çalışmalarının yanı sıra williams konser bestecisi ve orkestra şefi olarak da tanınıyordu. senfonilerin yanı sıra çeşitli enstrümanlar için konçertolar besteledi. 1980'de boston pops'un şefi oldu, yoğun turne ve kayıtlar yaptı ve bazen popüler film müziklerinin canlı yorumlarında orkestraya liderlik etti. 1993'te emekli olduktan sonra williams, pops'un ödüllü şefi olarak kaldı ve londra senfoni ve los angeles filarmoni gibi orkestralara konuk şeflik yaptı. 2009 yılında abd başkanı barack obama'nın yemin töreni için bir şarkı besteledi ve düzenledi.

    williams çalışmalarından dolayı birçok onur ve ödül aldı. fiddler on the roof (1971), jaws (1975), star wars (1977), e.t. the extra-terrestrial (1982) ve schindler’s list (1993) müzikallerinin uyarlamasıyla 50'den fazla akademi ödülü'ne aday gösterildi ve 5'ini kazandı.

    ayrıca 3 emmy ödülü ve 20'den fazla grammy ödülü sahibidir. 2004 yılında kennedy center onur ödülü'ne layık görüldü ve 2009 yılında sinema filmleri için senfonik müzik alanındaki başarılarından dolayı abd hükümeti tarafından bir sanatçıya verilen en yüksek ödül olan ulusal sanat madalyası'na layık görüldü.
    netten deeleme (wiki, britannica, sound and magazine)

    edit : hede' ler düzeltildi.
    edit 2: hede'ler tekrar elden geçti ama ben android üzerinden bakınca çalışıyor arkadaşlar.

  • üniversite sınavından çıkmış, allak bullak olmuşum, annem kapıda beklemiş, konuşmuyorum, ağlıyorum... ana kız okuldan çıkıyoruz. okulun hemen yakınında park etmiş kamyonlar var, adamın biri kamyondan iniyor, bildiğin kamyon şöförü:
    adam-ne ağlıyor bu?
    annem-sınavı kötü geçmiş de. (annem de şokta sanırım)
    adam-(bana dönüp)- ağzının üzerine bir çakacağım şimdi!
    ben- ühüüüüüü. (daha yüksek ağlama sesi)
    annem-üzülme bak, adam da dövecek...

  • s.o.s.

    bir airbus a380 atlantik üzerinde uçmaktadır..
    derken, bir f-16 görünür. avcı jetinin pilotu yavaşlar, airbus'un yanına yaklaşır ve yolcu uçağının pilotunu telsizden selamlar:
    "sıkıcı bir uçuş değil mi meslektaşım, bak şimdi beni izle !"

    jeti aniden hızlandırır, ses bariyerini kırar, hızla baş döndürücü bir yüksekliğe çıkar, neredeyse nefes kesen bir dalışla deniz seviyesine alçalır ve sonra son hızla a380’in yanına geri döner ve yavaşlayıp ; “ne dersin, nasıldı?” diye sorar.
    a380'in pilotu cevap verir: "çok etkileyici, şimdi de sen beni izle !"

    jet pilotu a380'i izler, ancak hiçbir şey olmaz. beş dakika sonra, airbus pilotu telsizden şöyle haber verir: "nasıldı arkadaşım, sen buna ne dersin?"

    jet pilotunun kafası karışmıştır: “ne yaptın ki ?” der. airbus kaptanı güler ve şöyle der:
    ayağa kalktım, bacaklarımı gerdim, tuvalete gittim, kendime bir bardak tarçın çayı, bir dilim havuçlu kek aldım ve sonraki üç gece için işverenim tarafından ödenecek 5 yıldızlı bir otel ayarladım.."

    hikayenin ana fikri; gençken, hız ve adrenalin harikadır, ancak yaşlandıkça ve olgunlaştıkça, rahatlık ve huzur daha önemlidir.

    buna s.o.s. denir ;
    slower. older. smarter.
    (daha sakin, daha olgun, daha akıllı!..)

    hayatin her evresini guzel gecirmeniz dilegi ile….