hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: al işte kırdın)

    soruları soran abla, kağıttan okuduğu soruların sırasını değiştirse, hababam’daki meşhur şaban-müfettiş sahnesi gerçek olabilirdi...

    ayrıca sorular belli; cevapları dinlemek için oraya bu robotumsu yerine bi teyp getirilse aynı işlevi yapardı.

  • iyi abi başka biri çıksın. desinki 2.selim kanuni sultan süleymanın oğlu değil. yassif nasinin oğlu
    desimki kaynak ta aha; a galante historie des turqia torne vıı.
    1453 te istanbul fethi diye bir şey yok. bunlar uydurma desin

    mohaç yalan desin.
    kimse bu deli sacmasına cevap vermez. cevap vermeyince tezlerime kimse cevap vermiyor desin geçsin.

    bir kitlede cıksın var hocamız gerçek tarih anlatıyor. bizi yalan tarihle uyutmuşlar desin.

    al sana fötrlü deli.
    ondan kolay ne var...

    edit: mısıroğlu ve onun kitlesi ile alay etmekte cok zevkli bu arada.

  • bir kişi de çıkıp düzgün bir şekilde haberi ve tweeti açıklamamış.

    mark zuckerberg facebook aracılığıyla canlı yayında bir soru-cevap yaparken, adamın birisi "elon musk'un yapay zekâ konusunda büyük çekinceleri var, ne düşünüyorsunuz, dünyayı nasıl etkileyebilir?" diye soruyor.

    mark zuckerberg de, elon musk'u yapay zekâ konusunda insanları korkutmakla suçluyor ve bu konuda iyimser olduğunu belirtiyor. günümüz teknolojisinin de hem iyi hem de kötü amaçla kullanılabileceğini ve yapay zekânın da bundan farksız olduğunu söylüyor. bu sırada yapay zekâ ile trafik kazalarının azaltılabileceğini, insanların sağlık hizmetini daha iyi alabileceğini iddia ediyor.

    elon musk ise daha önceden yaptığı konuşmalarda yapay zekânın devlet kontrolü altında belli şartlara uygun olarak geliştirilmesi gerektiğini çünkü insanlığın temeli için risk yaratabilecek bir olay olduğunu, kimsenin yeterince ciddiye almadığını söylüyor. ben sürekli insanları uyarıyorum ama sanırım millet robotun tekinin sokakta bir insanı öldürdüğünü görene dek ciddiye almayacak, çünkü bu insanlara çok uçuk bir şeymiş gibi geliyor diyor.

    daha sonra da mark zuckerberg'in bu söylemiyle ilgili yapılan bir habere twitter'dan yanıt veriyor elon musk ve "mark ile bu konuda konuştum ama bu olayı anlama kapasitesi çok sınırlı" diyor.

    böyle konularda sanki tüm türkiye advanced ingilizce biliyormuş gibi davranıp, bilmeyenlerle de dalga geçecek şekilde entryler girmek "kutsal bilgi kaynağı" denilen bir yere ne kadar uyuyor acaba?

    bundan bağımsız olarak kendi ve hiçbir uzmanlığa dayanmayan düşünceme gelirsem, evet böyle potansiyel dahi olsa tehlike yaratabilecek bir şeyin tamamen kontrolsüz olması doğru değil. elon musk'a katılıyorum.

  • eğer kendi başınıza yapmak isterseniz bir tarif buldum, türkçe'ye de çevirdim. bence yapılabilitesi var.

    katı parfümler genelde ucuz olduğundan onlarla deney yapmak kolay. bu insanda biraz girişimci ruhu uyandırıyor ve burnunun sevdiği şeylerle deney yapma olanağı veriyor. eğer pahalı parfümler size ağır geliyor ve daha hoş bir alternatif arıyorsanız katı parfümler size göre olabilir. denemesi de kolay ayrıca. ayrıca katı parfümlerin ta eski mısır'dan beri bilindiği ve islam zamanında alkolle pek ilişki olmadığından katı parfümlerin fazlaca revaçta olduğunu söylemek de belki içinizi rahatlatır.

    ihtiyaçlar:

    1 çorba kaşığı balmumu veya vazelin (bu parfümün katı bağdaştırıcısı olacak)
    1 çorba kaşığı badem yağı (bu da genelde cilde zarar gelmemesi için ve ayrıca yine bağdaştırıcı)
    8-15 damla esansiyel yağ, uçucu yağ (genelde küçük siyah cam şişelerde satılan fazlaca yoğun yağlar bunlar. ciltle direkt temas etmemesi lazım pek)
    1 kap (genelde cam, seramik olsa iyi olur ancak plastik de iş görür)
    1 kamış (bu karıştırırken işe yarayacak, kamış benzeri başka şeyler de olur)
    1 kap, bu sefer karıştırmak için (dikkat edin tencereye girecek bu)
    1 tencere
    1 damlalık (yağları bununla damlatırsanız güzel olur)

    adımlar:

    ihtiyaçlar kısmındaki her şeyi topladığınızdan emin olun. bu tür şeyleri genelde lokman hekim vb. aktarlardan çok rahat bulursunuz.

    balmumu veya vazelini, badem yağıyla birlikte karıştıracağınız kaba koyun.

    balmumunu eritin. bunun için karıştırdığınız kabı tencerenin içine koyun ve su ekleyin. suyu kaba çok gelmeyecek şekilde koyarsanız iyi olur. suyun içinde kalan kapta balmumu eriyecektir güzel güzel. su kaynamaya yakın zaten balmumu da erir.

    balmumu tamamen sıvılaştığında tencereden yağ karışımını alın. bir yerinizi de yakmayın pek.

    kasedeki yağa esansiyel yağlarınızı ekleyin. iyice karıştıklarından emin olun. (bu adımda ortalık bence güzel kokacaktır oldukça :)

    katılaşmayan, sıvı kalan balmumunu parfümün içinde durmasını istediğiniz kaba koyun.

    artık parfümü kullanabilirsiniz.

    güzel ipuçları:

    öncelikle neden kamış benzeri bir şeyler kullandığımızı açıklayayım. kamışın karıştırma işini göreceği kesin, ancak yüzey alanı az olmalı ki olabildiğince karışım kapta kalsın. kaşıkla yapmayı da bilirdik yani, o zaman sıyırması filan zor olacaktı. bunu hesaba katarak kamış benzeri ne kullanıyorsanız kullanabilirsiniz. kalem bile olur mesela.

    badem yağı gibi cilde zarar vermeyecek bir yağ kullanıldığı için kulak arkasıdır, bilektir bu tür yerlere parfümü sürmek kolay. az bir miktarını elinize alıp ince bir tabaka halinde uygulayın. yine de alerji veya herhangi bir ters olay görürseniz anında kullanmayı kesin ve doktora gidin. sorumluluk kabul de etmiyorum bunu da yazdım yani.

    kullanacağınız esansiyel yağı iyi seçin. esansiyel yağların üzerimizde ilginç etkileri var, aromaterapidir masajdır boş işler değil. mesela sedir ağacı kokusu keneleri uzak tutar. eğer köpeğiniz varsa tasmasına bundan sürüp kene uzaklaştırabilirsiniz. ya da aynı şekilde sedir ağacını kendi üzerinizde ayak kokusunu önlemek için sürebilirsiniz. sarı papatya veya portakalın dinlendirici etkisi vardır. bunları da araştırırsanız güzel olabilir sizin için. bilinçli olmak lazım.
    esansiyel yağlar biraz pahalı olabilir çok kullanılırsa. yani beş on farklı kokuyu bir arada istiyorsanız 40-50 lira gidebilir. ayrıca pek bulunmadıklarını da belirteyim. güven olmaz yani. en güzeli evde yapmak tabii ama distilasyonla uğraşan kaç deli var türkiye'de merak ediyorum. (benim yerim olsa yaparım da neyse.)

    eğer sürekli yanınızda olsun istiyorsanız şu nivea'nın filan rujları oluyor ya dudak koruyucu, onların içlerini çıkartıp bu sizin balmumundan koyabilirsiniz. ya da bu dudak kremlerinin olduğu boş bir kutunuz varsa ona da koyabilirsiniz.
    hediye edecekseniz, o kadar güzel yapıyorum bayılırsın vallaha diyorsanız, gidip böyle kase biçimli güzel bir şeye bunu koyarak hediye edebilirsiniz. ancak önce bir bakın deride ters bir şeyler oluyor mu diye. sonra adam öldürdü olmasın.
    bir de kokulu mumlar da aslında iş görebilir. onların kokusu da sizin işinize yarar biraz. yine de kokunun etkili olmasını istiyorsanız biraz esansiyel yağ katmakta fayda var.

    birkaç karışım önerisi:

    6 damla portakal, 4 damla ylang-ylang, 4 damla bergamot, 3 damla pelesenk (aa bizim pelesenk) ağacı, 3 damla akgünlük, 2 damla yasemin.

    5 damla yasemin, 4 damla gül, 2 damla ylang-ylang, 2 damla sedir

    bu biraz çevirme ve kendi eklemelerimle yazıldığından referans verelim hemen: www.wikihow.com/make-solid-perfume/

  • doktorların sizin 3 kuruşunuza el sürmeyip bu ülkeyi bırakıp hak ettiği değeri gördüğü yerlere gitmesiyle sonuçlanacaktır.

    bu memleketin güzide insanları şiddetten ve emeğinin karşılığını alamamaktan bıktı.

  • kişiden kişiye değişen sıklıktır. "herkes için sağlıklı olanı bu" denilemez.

    kuru yapılı saçlara sahip kişilerde vücut, saç için gerekli yağı daha uzun sürede üretir. kuru yapılı saç 3 gün de yıkanmasa 10 dakika önce yıkanmış gibi görünür. bu yüzden 2-3 gün bekleyip saçın beslenmesini sağlayarak yıkamak daha uygundur.

    ince telli ve her gün yağlanan bir saça sahipseniz sağlıklı saçlara sahipsiniz demektir. vücut, saç için gerekli yağı çok hızlı üretebiliyor demektir. günde iki kere yıkamanızda bile sorun yoktur ama günde bir kez yıkamanızı öneririm. ayda bir falan, yıkamayı 2-3 gün bekleterek saç diplerinizin yağa doymasını da sağlayabilirsiniz.

    yıkama şekline gelince, herkesin önerdiği gibi markette satılan beş para etmez şampuanlarla saç diplerinize masaj yaparak yıkama yapmayın sakın. saç diplerinizi yağdan arındırıp yerini kimyasallarla doldurursunuz. saçınızın diplerden uzak kısımlarını ve uçlarını yüzeysel biçimde 10-15 saniye ovalamayla şampuanlayıp durulayın sadece. 1 hafta içerisinde daha sağlıklı, parlak saçlara kavuştuğunuzu ve genetik durum harici saç dökülmeniz var ise durduğunu hissedeceksiniz.

    yıllardır uyguladığım bu teknikler ve doğru şampuan seçimiyle saçlarımla çok mutluyum.

  • vatandaşlık, hakim çoğunluğun sınırlarını belirlediği bir durum değil anayasal bir haktır ve türkiye cumhuriyeti vatandaşı kimliği taşıyan herkes bu ülkenin yurttaşı, sahip olduğu değerin esasıdır. bu görüntülerden hoşlanmayan hatta üzülen gidip başka ülkelerin vatandaşı olabilir. gördüğüm kadarıyla türk museviler oldukça mutlu.

  • türk insanı cimri değil. fırsat bulduğunda çoğunluk şekilde yemeye içmeye çok düşkünüz.

    yunan esnafının ve kapıda vize sonucu gidenlerin son durum hakkında verdiği bilgiye göre, türkler çok mutlu. yemiş, içmiş, harcamışlar. sefaları olsun.

    özellikle yiyecek ve içecek ama genel olarak hizmet sektöründe türkiye'de gerçekte var olmayan bir enflasyon yansıtıldı. geçen sene yaptığım aktivitelerin birçoğu bu sene 3-4 katı fiyatlarda. bu bir tabak tavuk yemeğinden, kalıcı oje hizmetine kadar böyle.

    böyle bir enflasyon yok. bu esnafın kendini garantiye alma ve kazıklama refleksi. özellikle tatil yörelerinde sadece otel rezervasyon fiyatlarına bakarsanız ve bu fiyatları yunanistan, italya, ispanya gibi turizmde rekabet edebildiğimiz ülkeler ile kaeşılaştırırsanız devasa saçmalığı göreceksiniz.

    türk lirası kazanıp euro kazanıyormuş gibi harcanıyor bu ülkede. yunan esnafının zengin olmasını şu an için destekliyorum. umarım bu sene tatil destinasyonu tamamen yunan'a kayar da bizim esnafımız ekstrem fiyat politikasını ve düşük kalite hizmetini gözden geçirir.