hesabın var mı? giriş yap

  • ilginç bir oyun, ilginçliğinin kaynağı, bir çok detayı, farklı stilleri ve ince ayarları olmasına rağmen, sokaktan birini çağrıp "at bakim lan" dediğinizde yüksek skor yapma olasılığı hayli fazla. yine de istikrar sağlaması çok düşük bir ihtimal ama sonuçta insanı çıldırtıyor, hiç bir teknik detaya hakim olmadan çötenk diye koyuyor strike'ı...
    hazır yazmaya başlamışken biraz ayrıntılarından söz edeyim,
    dikkat edilmesi en gerekli nokta diye bir hedef gösteremeyeceğim çünkü nerdeyse, her nokta aynı öneme sahip, birine önem verilmediğinde sonuçlar hiç de cezbedici olmuyor.
    bu önemli noktalardan bir tanesi denge
    denge bir kaç elemanla sağlanıyor, sol kol bu dengeyi sağlarken temeli oluşturuyor. (tabi sağlaksanız) atışa başlarken, sol kol yere paralel ve öndeyken, top line'a salındığında kol yere paralen ve yana açık oluyor. kolla beraber, sağ bacağın, sol bacağın arkasına atılması ve öne doğru eğilmek dengeyi oluşturan elemanlar.

    topu sallamak; atışı yapmadan önce hangi stili kullanırsanız kullanın (ya da hiç kullanmayın) toplu önde ve yukarda tutmak, bunun nedeni topun kendi ağırlından yararlanarak daha hızlı atmak ya da atarken fazladan efor sarf etmemek.

    eğilmek; atışı yaparken, mutlaka ama mutlaka yere yakın olmakta fayda var. bu, topu fırlatmaktan çok yerden lobutlara doğru yuvarlamak adına bir önlem. bunun yanında eğilirken, sağ bacağı, sol bacağın arkasına atmak da, atışı yaparken hem eğilme eylemini hem de topun bacağa çarpmasını önler.

    hiza; atış yapılırken, tam ortadaki lobutu hizalamak yanlış bir düşünce. tek seferde hepsini devirmek için ortadaki lobutla sağındaki ya da solundaki lobutun ortasına atmak doğru olan, bunun yanında eğer falso verip yapılırsa bu, strike olasılığı daha da artar.

    hız; bowlingte sanılanın aksine, eşek gibi hızlı atmak çok da yararlı bir şey değildir. alınan hiza, topun ağırlığı ve lobutların yerine göre hızı seçmek çok önemlidir. bu bağlamda şu anda “aha böyle atacaksınız” diye gösteremediğim için, en fazla şunu söyleyebilirim; güç gösterisi yapmanın akli yolla alakası yok.

    adımlar; genelde farklılık gösterse de, 2 ya da 3 adım sonunda atış yapılmış olmalıdır, fazlası zarar... buna göre, atışa başlarken top önde ve göğüs hizanızda durur, ilk adımın sonunda top aşağı ve geriye doğru düşmektedir, ikinci adımın başında top yukarda ve arkadadır, bu noktadan sonra oyuncu yere daha yakın olmalı ve dizlerini kırmaya başlamış olmalıdır. üçüncü adım başlarken top artık geri gelmektedir ve tekrar önünüze geçecektir, burada üçüncü adım atıldığında ayağınız önde değil, sol bacağınızın arkasında bitecektir ve top yere bırakılmış değil ileri doğru salınmış olacaktır.

    bu kurallardan sonra, birkaç şeyden daha bahsetmek gerekiyor sanırım,
    oyun oynanırken, uygun kıyafet erkekler için kumaş pantolon, kadınlar için ise yine pantolon ya da şort etek oluyor. bu kıyafet kuralı çok önemlidir ve turnuvalarda dikkat edilen bir husustur. bunun yanında her ne kadar yazılı olarak olmasa da atış sırasında sol ve sağ line da oyuncu atış yapmakta ya da atış hazırlığı yapmakta ise oyuncunun atışının sonu beklenir, bu hem bir saygı hem de line dan topun fırlaması sonucu yan linedaki oyuncunun strike ına katkıda bulunmamak adına yapılır. bowling centilmen oyunlarındandır, itiraz yapılırken, yüksek bir skor yapıldıktan sonra, yapan olduktan sonra, oyun kazandıktan sonra her zaman mütevazı olmak yazılı olmasa da beklenen bir davranıştır.

    puanlama; bu oyunu yönlendirme konusunda çok etkili. atışın bir sonraki atışı ve dolayısıyla sonraki skoru nasıl etkileyeceği puanlamadan takip edilip, oyuncunun oyundaki konumunu anlamada etkili bir eleman. puanlamada strike ve spare farklı ekstra puanlar getirir. strike bir sonraki atışın ilk ve ikinci bölümünde alınan toplam puanı ikiyle çarparak ekler, spare ise sonraki oyunda ilk bölümde alınan puanı ikiyle çarpar.

  • ya gerizekalının biri neden kaliforniya değil onu açıklamış. salak. biliyoruz olmadığını. sokakta dayılar, lümpen moronlar, suriyeliler dolaşıyor. şehrin bir kısmı adana, bir kısmı konya, bir kısmı izmir onu da biliyoruz. hatta isimler ahmet mahmut süleyman onu da biliyoruz aq.

    antalya kaliforniyayla aynı enlemde. benzer iklime sahip. orman vs. insan olmayan bölgede antalyadan alıp kaliforniya’ya koysunlar seni anlamazsın. doğa sporları olarak benzer çünkü benzer iklimde. palmiyeler, güneşin renkleri, kumsallar, deniz benzer.

    bizde biliyoruz antalyanın kaliforniya olmadığını. geleneksel müziği teke zortlatması olan bi yerden bahsediyoruz. ama benzerlikler gözardı edilemeyecek kadar fazla.

    dünyanın 8. büyük ekonomisimiçmiçmiç. türkiyenin tamamını bırak bütün ortadoğuyu topla bi kaliforniya etmez zaten. aptal mısınız aq. adam ordaki iş gücünden sanayiden tasarım sanat topluluğundan bahsetmiyor herhalde aynı kaliforniya derken.

  • dünya gibi küçük ve çok zayıf bir çekim alanına sahip olan bir gezegenin bir uydusu olmasaydı teknik olarak daha doğal bi durum olurdu. mesela merkür ve venüs’ün uyduları yok , belki de var ama cok kucukler ve biz henuz kesfedememiş de olabiliriz.

    ama dünyanın var!

    hem deyaklaşık 3458 kilometre çapında dev bir uydu!

    ay’ın garipliklerini inceleyecek olursak ; güneş sistemindeki bütün uydular, kendi gezegenlerinin ekvator düzleminde dönerler. ama ay, dünyanın güneş etrafındaki yörünge düzleminde dönüyor.

    dış görünüsünü diger uydularla kıyasladıgımızda ayın küresel biçiminde de bir tuhaflık vardır. tamam diğer uydular da kusursuz birer küre değillerdir ama ay ‘ın görünmeyen tarafı bildigin kambur gibi yahu ! ayın, görünmeyen arka yüzünde kalan bu kamburumsu çıkıntının ne olduğu hakkında simdiye kadar adam gibi bi açıklama yok . bu gibi oluşumları kısmen açıklayabilen med-cezir teorisine göre bu çıkıntı, olması gerekenden 17 kat daha büyük.
    ay kraterlerinin nasıl oluştuguyla ilgili olarak da iki teori var. birincisi: meteor veya astroid çarpmasıyla oluştukları öne sürülüyor , ikinci teori ise volkanik etkinlikler sonucu olusmustur diyor.
    ancak yine de bu teoriler ile de yanıtlanamayan birçok soru akılları kurcalamaya yetiyor . örneğin: milyonlarca yıldır beraber dönüp durmakta olan ay-dünya ikilisi, yüzey şekilleri bakımından neden bu kadar farklılık gösteriyorlar? eğer meteor veya astroid bombardımanı söz konusu ise, dünya daha büyük olduğuna göre daha fazla meteor ve astroidi üzerine çekmesi gerekmez miydi? (bahsi geçen meteorlar, küçük çaplı şeyler değil; yani atmosferimizin yakıp kül edemeyeceği kadar büyük meteorlar) oysaki tam tersine! ayda kraterden geçilmiyor, dünyada ise yok denecek kadar az!
    ayın kraterleri ile ilgili başka bir anormallikte geniş çaplarına rağmen çok sığ oluşudur. ayın en büyük krateri olan gagarin krateri’nin çapı 298 kilometre olmasına rağmen sadece 6 kilometre değinliğindedir.
    ayda, “ölü deniz” olarak adlandırılan oluşumların dağılımı da biraz tuhaftır. bu denizlerin %80’i dünya’dan görülen yüzün sağ yarısına toplanmış durumdadır. apollo-8 astronotları ay denizleri’nin üzerinden geçerlerken araçlarının hızlandığını ve alçalıp yükseldiğini belirtmişlerdir. bilim adamları bu etkiyi, söz konusu bölgedeki gravitasyonel çekimin, öteki bölgelere nazaran daha fazla oluşuyla açıklamışlardır ancak bu gravitasyona neden olan etkinin ne olduğu hususunda bir açıklama yapılmamışır.bilimadamları, ay üzerindeki bu noktalara, kütle konsantrasyonu anlamına gelen “mass concentration” kelimelerinden türettikleri mascon adını vermişlerdir.masconlar genellikle ölü denizlerde ve karanlık tabanlı kraterlerde bulunmaktadırlar
    güneş sistemimizde, çevresinde dolandığı gezegene oranla bu büyüklükte başka bir uydu daha yoktur. ay, dünyamıza nazaran çok büyük bir uydudur; dünyamızın yaklaşık ¼’ü kadardır. aydan sonra, gezegenine oranla en büyük uydu jüpiter’in uydusudur ki o da jüpiter’in ancak 1/8’i kadardır.

  • nezaket beklentisine kasıntı diyorlar. köylüler şehirleri işgal ettikçe böyle kültürünü de işgal ediyorlar işte.

  • özet geç piççiler için amme hizmeti,

    ablamız sarhoş oluyor, kapanmasına yakın 21:30'da starbucksa gidiyor, filtre kahve olmayınca çok sinirleniyor ve gönderiliyor

    anlamadığım 8 dk nasıl anlatmış bu durumu vay anasına sayın sözlükçüler

    edit: hocular başka bir hikayeye geçişmiş öyle dedi bikaç yazar, olsun siz yine izlemeyin 8 dknızı harcamayın

  • uygulanmayan kuralın uygulanmaya başlamasına şaşıran hukuk öğrencilerinin olduğu ve gerekçesini açıklamalarını beklediği zorunluluktur. komedi gibi ülkeyiz.

    lan okumayın siz. hukuk bizim neyimize.

  • badem bıyıklılar, ülkenin bu güzel insanlarının gençliğini ve umutlarını çaldınız. yatacak yeriniz yok. boğazım düğümlendi, ne diyeceğimi bilemiyorum.

    edit: aslında ne diyeceğimi biliyorum. 18 yaşında bir çocuk korkmadan kendini ifade edebiliyorsa, benim bu yaşımda korkup çekinmem saçmalık olur .artık kaybedecek bir şeyimiz kalmadı. yıllarımızı çaldınız, haksızlık, adaletsizlik, hukuksuzluk yaparak kendinize ve çevrenize bir padişahlık yarattınız. çevremdeki gençlere bakıyorum telefonlarında sahibinden ve maçkolik uygulaması var. çocuk hayal kurmak istiyor, açıyor bir araba bakacak ama araca her gün zam geliyor. hesap yapıyor, hiç para harcamadan tam 4 yıl boyunca çalışması lazım. bakıyor ki olacak gibi değil, geriye tek bir şey kalıyor, o da kumar. maçkolikten maç bakıp cebindeki 3-5 kuruşu da yine malum şahıslara kaptırıyor. bu tam anlamıyla ülkemizdeki kölelik sisteminin bir özetidir. pandemi dönemi başlamadan önce oyun konsolu almaya karar verdim, aldım ve üzerine sokağa çıkma yasakları geldi. ardından oyunlar ilgili bilgi almak için konsolun türkiye sayfalarından birisine üye oldum. konsol satışları patlayınca yetenekli bakanımız! ve kayınpederinin aldığı karar ile konsollara %50 vergi getirildi. bu verginin eylül ayına kadar olduğu söylendi ve o çocuklar da buna inandı. bugün o verginin yılbaşına kadar uzatıldığı açıklandı ve sayfada o gencecik çocukların hayal kırıklıklarını okudum. maalesef onlar da anladı ki biz bu hükümetin vatandaşları değiliz, müşterisiyiz.

  • edit: özelden "link koysana emenike" diyen arkadaşa ithaf,
    al emenike;
    http://www.sozcu.com.tr/…an-takipcisine-yanit-verdi

    mabel matiz ile fotoğraf çektiren bir adet dingil fotoyu bu yazıyla paylaşıyor.

    bu nasıl bir kafadır yahu! adama sinsice yaklaşıp foto çektir sonra da "topsun" deyip paylaşım yap.

    mabet matiz'in cevabı;

    “merhabalar. bugün canımı sıkan bir şeyden bahsetmek istiyorum. yukarıdaki post, dünkü hz. mevlana ziyaretimiz sırasında, türbe kapısı önünde, kibarca benle fotoğraf çekilmek istediğini belirten iki genç arkadaşımdan birine ait. birlikte çekildiğimiz fotoğrafımızı bu metinle paylaşmış. yer bildirimi ve hashtag yapmayı da ihmal etmemiş. bir başka dinleyicimin yorumu sayesinde fark ettim. tuhaf hissettirdi. çocukluğumdan başlayıp şimdinin youtube yorumlarımın yarısından fazlasını kaplayan bu tavır beni hiç şaşırtmadı aslına bakarsanız, alışığım her türlüsüne, sevgiye de sevgisizlik ürünü her türlü içeriğin tillahına da. ama dün bulunduğumuz yerin özelinde düşündüğümde fazla düşüncesiz, kalpsiz ve tutarsız buldum bu hali. belki çok uzun süredir ilk defa içim cız etti. ben de buraya bir not düşmek istedim. şu konuda bir anlaşalım istiyorum artık sevgili arkadaşlar: top! tüfek! ibne! dönme! ve benzeri hitap şekilleriyle insanları, beni, yaralayamazsınız; bu kelimeler benim için herhangi bir hakaret / aşağılama / alay / ötekileştirme hissi asla asla asla içermiyor, içeremez. üzüntüm de şunla ilgili zaten: isterim ki sizin için de içermesinler. isterim ki öncelikle kendi benliğinizi sevip ona saygı duyun. isterim ki dünyadaki yerinizi bulmak için daha faydalı kelimeler kullanın. isterim ki hep bir sorunuz olsun. isterim ki size ait olmayan ezbere bilgilerle yürümeyin. isterim ki sevginin karşısında diliniz de kalbiniz gibi tertemiz kalsın. isterim ki bilerek konuşun. isterim ki mevlana’nın kapısına neden gittiğinizi bilerek gidin. isterim ki güzel olduğunu düşündüğünüz şarkılar varsa orada ne konuşulduğunu biraz olsun hissedin. isterim ki kadın ya da erkek ya da herhangi bir kimlik ile herkes tek başına şapşahane bir birey olabilsin. isterim ki bu cümleler bir işe yarasın. isterim ki şarkılar şiirler kalbinize değsin. çoğumuzun gözü bağlı şekilde sabah akşam ben! ben! ben! diye şuursuzca bağırıp durduğu bu yeni çağ ortamında çok mu şey istiyorum? bilmiyorum. bu aralar ınstagram’dan da çok sıkılıyorum. söyleyeceklerim bu kadar. sevgiyle.”

  • fi tarihinden aklımda kalanlarından:

    beyler boyum çok kısa

    - beyler boyum 1.63, kızlar hiç beğenmiyor, ne yapabilirim?

    - kestir ve orta boylu bir kadın olarak hayatına devam et.

  • şoke eden bir şey. tam da hülya teyze ile ahmet hakan’ın rakı masalı fotoğrafı hakkında yorum yazarken güncellendi arayüz, insan bir önceden haber eder!

    bu arada bok gibi olmuş.

    yıllar sonra gelen edit: 2024 yerel seçimindeki chp başarısı sebebiyle 02.04.2024 itibarıyle kullanmış olduğum özellik.

    ilk profil fotoğrafım yerel seçim sonuçları oldu, şu haritanın güzelliğine bakar mısınız?:
    https://ibb.co/frm9x92

  • - sap sap sap sap sap sap sap sap sap. karıymış at sepete. sap sap sap sap sap. pınarlar verici olur at sepete. sap sap sap. ulan inşallah tokmakçısı yoktur. at sepete. sap sap sap sap