hesabın var mı? giriş yap

  • sermaye ve güç tarafında olanlar tarafından hiçbir zaman sevilmeyecek, her dönem hakkında kara propaganda ve çarpıtmalar yapılacak olsa da erdemli bir yönetim tarzını ve insani değerleri tanımlayan komün olduğu gerçeği hiçbir zaman değişmeyecektir... kuruluşu 1789'a dayanır.. 1830, 1848 ve 1871 sadece 1789'un devamıdır.. paris komunü ve onun getirdiği fikirler bugün hala emperyalistleri korkudan titretmektedir. üç kuruş için kan dökmekten çekinmeyen kan emiciler bugün hala daha maximilian robespierre'i kabuslarında görmektedirler.. zaten bütün bu karalama ve unutturma girişimleri de bu korkudandır. fakat tüm bunlara rağmen fransız ihtilalinin gerçek sahipleri olan "paris komünü" ve "maximilian robespierre" hiçbir zaman unutulmayacaktır. ölümlerinden yıllar sonra bile insanlık için geceyi aydınlatan bir parıltı olarak aydın zihinlerde yaşamaya devam edecekler..

  • atatürk gibi ülkenin ortak değerini siyasi diye ötelemeye çalışan bu eleman diyor ki siyaset bizim işimiz değil.
    peki o zaman adama sorarlar niye erdoğan'nın cumhurbaşkanlığı adaylık toplantısında en önde yerini aldın?
    niye erdoğan'ın iftarına koşa koşa gittin?
    bak stad açılışını söylemiyorum bile.

  • ilkokulda 4. sınıfa kadar birlikte okuduğum erhan'dır benim için. çocuk belki lazım olur diye kocaman bir el çantasına ne kadar alet-edevat bulursa doldurup okula geliyordu. ihtiyaç duyduğum ne varsa erhan'ın çantasında bulabiliyordum. makas, tornavida, conta, maşa, kerpeten bir düşünüşte aklıma gelenler. kendisiyle bir daha irtibat kuramadım. onunla ilgili aklımda tek bir soru var, kaç yaşına kadar o çantayla gezdiği.

  • piyango yine 65 yaşa vurdu. şimdi demez mi bu insanlar "e biz aşıyı niye olduk, covid-19'un askeri biz miyiz ulan" diye :) aşılanan insanlara yasak getirip, aşı olmayanları sokağa salan tek ülke biz miyiz gerçekten merak ediyorum. şimdi covid-19'a karşı kullandığımız en büyük kozumuz 65 yaşlar mıydı? her şeyin sorumlusu onlar mıydı? daha önce aşılama olmadığı halde bu denendi ve hiçbir sonuç alınamadı. zaten 65 yaş son zamanlarda herkesten fazla dikkat ediyor diye biliyorum.

    çok değil iki üç gün sonra vaka sayılarını düşürmeye başlarlar artık şöyle başardık, böyle yendik diye. alınan kararlar "dostlar alışverişte görsün" diye alınmış. hafta sonu ve gece yasaklarını zaten ipleyen yoktu. millet yolunu bulmuş, almış eline bir kağıt parçası at koşturuyordu sokakta. yine aynı şekilde devam.

  • fransa yapımı animasyon filmidir. kendi halinde yaşayan ayı ernest in diş doktorluğu öğrenciliğindeki ufak fare celestine le yollarının kesişmesiyle başlar hikaye. algımıza yerleşmiş yargılar ve sistem üzerine ince eleştiriler barındıran gösterim tekniğiyle de oldukça sade bir film ama yine de izledikten sonra yüzünüzde o meşhur kocaman gülümseme beliriveriyor.

  • bu adam için volkan ve emreyle bir olabilir mi? denmiş.

    olamaz bir fenerbahçeli olarak söylüyorum, net olarak olamaz.

    her ne kadar melo'nun da, oyunu germekte, taraftarı germekte volkan ve emre'den bir farkı yoksa.
    her ne kadar çirkeflikte volkan ve emre kadar sınır tanımasa da.

    bu adam volkan ve emreyle bir olamaz.

    çünkü adam volkan ve emre gibi değil.
    adam kurnaz.
    nerede çirkefleşeceğini, nerede çirkefleşmeyeceğini çok iyi biliyor.
    maçın neresinde sertlik yapacağını, ne zaman rakibin üstüne yürüneceğini biliyor.

    misal, melo'ya pis bi hareket mi yaptın.
    o an sadece tepki verir, bağırır üzerine yürümez.
    hakeme mağduru oynar.
    aradan 10 dakika geçer, o hareketi yapana pis bir şekilde dalar, adam bağırdığı zaman üzerine yürür.
    karşısındaki herif ise hem can acısı, hem de üzerine yürünmenin gerginliği ile tepki verir.
    caarrtt adama kartı göstertir.
    adam işini çok temiz halleden, soğuk kanlı katil gibi. dexter gibi herif. adam kafasını kullanıyor.
    üstüne bir de kahraman ilan edilir. dil çıkarır falan taşağını geçer.

    ama volkan ve emre öyle mi?
    onlara dokunduğunuz anda gelir üzerinize yürür, artistlik yapar sarıyı görür.
    10 dakika sonra gider aynı hareketi yapar 2. sarıyı görür ve atılır.

    işte bu yüzden melo, volkan ve emreyle bir tu-tu-la-maz arkadaşım.

    haa gönül ister ki bu adamların hiç biri türk futbolu içerisinde yer almasın, bu olaylar hiç yaşanmasın o ayrı.

  • var bu insanlar.

    basbaya kötüler.

    bakıyorum bazen yazarın yazdıklarına, direkt "kötü lan bu adam" diyorum.
    insanları birbirine düşürmeye kasıyor, birilerinin başlıklarının altına düşmanın başına gelmesin diyeceğin şeyleri inşallah diye yazıyor. başka yazarların nick altında ilkokul oyunları döndürüyor. mesajla küfrediyor. insanlığa imtihan ibne. ve troll'de değil. bunları eğlencesine falan yapmıyor. gerçek hayatta sahip olduğu kişiliği neyse o adamın. *
    şu güzel ortamı bozuyor.
    inşallah gerçek hayatta böyle bir insanla karşılaşmam dedirttiriyor.

    basbaya kötü.