hesabın var mı? giriş yap

  • çoğu kişide olduğuna inanmak istediğim korku çeşidi. bende de mevcut tabii ki. eğer en önde duruyorsam sarı çizginin gerisinde yanlamasına durup ağırlığımı içeri doğru veriyorum ki itilme kakılma gibi bir durum olursa dengemi kaybetmeyeyim.

    hafif şizofrenlik iyidir hem, aklı dinç tutar.

  • abi dusunuyorum bizi bayrak krizidir isiddir. akp li kurmaylarin her gun verdikleri fantastik beyanatlardir. her tarafimizi cevreleyen suriyeliler vs vs bin bir turlu sorun kafayi yedirtecek. acaba norveclilerin sorunlari nedir diye merak ettim.

    girdim baktim bi haber sitesine. adamlarin haberleri soyle.

    bilmem kac yasinda gencimiz satrancta derece yapti.

    gocmenler ve yerel halk birlikte bir daga tirmanmis.

    kralice birlesmis milletlerde konusmus filan.

    abi cennet gibi ya ne olurdu beni de alsaydilar oraya..

    edit: allah askina buraya gelip sokakta dilenen adamla 2 yabanci dili olan universite ogrencisi olan benim oraya gitmem niye ayni olsun. ben gidersem sadece devletten para dilenip tuketici mi olacagim?

    www.thelocal.no dan gorulebilir.

  • ihtimal dahilinde değildir çünkü: banu alkan ın ölçüsü değil koordinatları vardır ve google earth ile görülebilen tek insandır.

  • türkiye’nin ilk selfie’lerinin çekildiği fotoğraf stüdyosu. havacılık tarihinde mühim bir yeri olan emrullah ali yıldız isimli mucit tabiatlı bir kişi tarafından 1940’lı yıllarda beyoğlu’nda açılan stüdyo, 1970’li yıllara kadar faaliyet göstermiş. stüdyoya ismini veren ve dönem itibariyle gerçekten büyük bir yenilik olan sistem ise şöyle işliyor: müşteriler fotoğraf kabinine giriyorlar ve kabinin içinde bulunan aynanın karşısında diledikleri pozu verdikten sonra aynanın altındaki delikten uzanan deklanşör kablosu ile kendi fotoğraflarını kendileri çekiyorlar.

    elimde bu stüdyoda çekilmiş iki fotoğraf mevcut. ilk fotoğrafta aynadan uzanan deklanşör kablosunun düğmesine basmakta olan eli açıkça görüyoruz. küçük kızın belinden dolanan ele dikkat: görsel

    ikinci fotoğraftaysa düğmeye basan bir el görmek mümkün değil fakat sağdan ikinci kadının sağ eliyle şalını tutuş şekli deklanşör kablosunun ucunu gizleme amacı güdüyor gibi geliyor bana: görsel

    stüdyoya ait küçük boy fotoğraf muhafaza zarfının ön ve arka yüzü: görsel görsel

    zarf şeffaf olduğu için okunması zor olabilir. yazıya dökmekte de fayda var.

    ön yüz:

    görçek
    foto stüdyosu
    patent sahibi
    âli yıldız

    ihtira beratı no. 4029
    hiç bir suretle taklit edilemez

    adres:
    beyoğlu, galatasaray karşısı
    çiçek pasajı üstü
    istanbul
    tel: 44 62 31 (81 de olabilir)

    arka yüz:

    görçek

    1-modern fotoğrafçılığın icaplarına göre hazırlanmış ideal bir sistemdir.
    2-kimsenin müdahalesi olmadan çok tabiî olarak resminizi çekebilirsiniz.
    3-herkes istediği resimden istediği kadar alabilir.

    zevk.. heyecan..
    üstün kaliteli bir fotoğraf.
    rakipsiz ucuzluk

    ve yine telefon numarası

    bonus olarak sençek isimli bir stüdyodan yine koleksiyonuma ait bir fotoğraf paylaşayım: görsel

    maalesef görçek ile aynı prensipte hizmet veren sençek isimli bu stüdyo hakkında hiçbir bilgi edinemedim. öyle ki fotoğraf kartında yalnızca stüdyo ismi yer aldığından, istanbul’da bulunduğu bile meçhul. patent sahibi ali yıldız, başkalarına da mı bu yöntemi kullanma izni vermiş, yoksa stüdyosunda bir dönem isim değişikliğine mi gitmiş bilemiyoruz. belki bir gün öğreniriz...

  • uzun bir aradan sonra eve dönen bünyenin yeniden yüzleştiği gibi durumdur. an itibariyle trt 1 deki kovboy adlı filmi yattığı yerden heyecanlanıp doğrula doğrula seyreden peder bey hala bıraktığım yerdedir. hep de orada olsun zaten. aslan babam.

    edit: (bkz: #66186325)

  • çorba ya da pudingi pişirirken bir süre hep aynı yöne karıştırıp "alıştırdıktan" (?) sonra aniden ters yöne karıştırıp "şaşırtmak" (!)