hesabın var mı? giriş yap

  • gerçekten muharrem ince bunu demişse bu adama inananların, bu adamın peşinden yürüyenlerin oturup bir düşünmesi gerekiyor.

    mitinglerinde belirli anahtar kelimleri söyleyerek bilimsel görünmeye çalışıyor. ama hiçbir alt yapısı yokken komik duruma düşüyor. kendini her geçen gün rezil ediyor.

    edit: bazı eklemeler yapma gereği duydum.

    bu adam bir ay öncesine kadar akp'lilerden oy alabilecek durumdaydı, millet ittifakı için de şu anki kadar olumsuz şeyler söylemiyordu. hatta ikinci tura kk kalması durumunda kk'yı destekleyeceğini de söylüyordu.

    şimdiyse kitlesine sürekli millet ittifakının pkk'yla işbirliği içinde olduğu mesajını veriyor. 6'lı masaya 7'li masa diyor. bu adam 2. tura kalmayacağını kendisi de biliyor ve tek yaptığı millet ittifakına zarar vermek.

    2. tura kk kaldığında, ince kk'ya oy toplamak isterse kitlesi "sen daha geçen bu adama pkk'li dedin diye biz seni destekliyorduk, şimdi biz bu adama nasıl oy verelim?" diye soracaklar. ince bunu bilmeyecek kadar aptal değil. o yüzden kk'ya oy isteyemeyecek. ve oluşturduğu kitle ya akp'ye oy verecek ya boykot edecek. ve nihayetinde seçimi akp kazanmış olacak.

    bu durumda aklımıza iki seçenek geliyor.

    1 - muharrem ince intikam ateşiyle yanıp tutuşmuş, hırsından ne dediğini bilmeyecek seviyeye gelmiş ve "ben kaybettim o da kaybetsin" fikriyle agresifleşmiş birisi.

    2 - muharrem ince ak partili.

    hangisine inanmak istediğinize siz karar verin.

  • e grubu
    - avustralya:isim isim baktığımızda en korkutucu kadrolardan bir tanesine sahipler. josh giddey önderliğinde geçmiş senelerde ki karakterlerinin aksine çok iyi savunmacılardan kurulu bir kadroya sahipler. thybulle, dyson daniels, josh green gibi iyi savunmacılara sahipler. bence takımın tavanını mills, ingles gibi yaşlı kurtların hücumda ne kadar performans verebileceği belirleyecek. onlardan katkı almazlarsa turlar ilerledikçe hücum olarak sıkışabilirler. kendi fikrim grupta almanya'yı yenemeyeceklerini düşünüyorum.
    - finlandiya:en çok merak ettiğim takımlardan bir tanesi. inanılmaz bir nba de inanılmaz bir yükseliş gösteren markkanen dışında salin gibi güvenilir bir ele sahipler. ncaa de oynayan potansiyelli oyuncuları var. grupta almanya veya avustralya'dan birine sürpriz yapabilecekler mi göreceğiz.
    - almanya:bence birbirini en iyi tamamlayan kadrolardan birine sahipler. schröder önderliğinde wagner kardeşler, bonga gibi potansiyelli bir savunmacı ve theis gibi kaşar bir pivota sahipler. giffey, lo gibi eurolegue patentli isimler de katkı verebilirlerse çeyrek final yapmalarını bekliyorum.
    - japonya:hachimura'nın yokluğunda bu grupta şansları olduğunu düşünmüyorum. watanabe senelerdir nba de taşıyıcı ve skorer bir rol oynamıyor. acaba burada o rolü ne kadar taşıyabilir şüpheliyim. ancak şut ritmini bulduklarında rakiplerinin biriyle falan kafa kafaya oynayabilirler. grup sonuncusu adayıma çok boş takım da değiller.

  • bir defasında içinde para dolu zarfları dağıtan bir düğün arabasının önüne atlamıştım. yağmada güç bela bir zarfı kapıp güvenli bir noktada açtım. herkese bir şeyler çıkmıştı. herkes deli gibi seviniyordu. ama benim zarf boştu. tek boş zarfı kapmıştım. kampanya çekiliş filan değildi ama geleceğim hakkında çok net bilgiler vermişti.

  • yanyana olmayan, 2 kişilik oturma yeri boş kalmış minibüs'e carsafli iki kadin binmesi; kadinlardan genc olanin bos yerlerden birisinin yanindaki adama "kardesim sen kalk bakiyim su boş yere otur, biz de buraya yan yana oturabilelim" demesi; adamin "yahu siz bir oraya bir buraya otursaniza" demesi; çarsaflı kadının "ne yani sen benle bu bacıyı elalemin herifleriyle yanyana mı oturtucan?" demesi; bunun üzerine önden bir bayanın dönüp
    "hanfendi bakın, ben 20 dakikadir bu bayın yanında oturuyorum, hala da bana tecavüz etmedi, buyrun siz de oturun" demesi..

  • çocuğun çıkan kavgadan hoşnut bir şekilde ayağını vurmaya devam etmesi ilginç gerçekten. çocuğu oyalayacak başka bir şey yok mu ablam? yeni nesil anneler topluma illallah ettiriyor valla

  • brezilya (brasil), rusya federsdyonu (russia), hindistan (ındia) ve çin (china) gibi son yıllarda ekonomileri hızla büyüyen ülkelerin baş harflerinden oluşan ve literatüre goldman sachs'ın baş ekonomisti jim o'neil tarafından 2001 yılında 'building better global economic brıcs' başlığıyla kaleme aldığı çalışmayla giren ekonomi terimidir.

  • mülkiyeti kadıköy belediyesi'nde olan ve belediye bütçesine yıllık 25 milyon tl katkı sağlayan marinadır. tabi buradaki rantı gören özelleştirme yüksek kurulu durur mu, lök diye el koydu buraya. sonra da 30 yıllığına ihaleye vermeye karar verdi, koç ve ağaoğlu tarafından verilen teklifler 600-650 milyon dolar civarındaydı geçen sene. sonra koç ihaleden çekildiğini açıkladı vs vs.

    bilenler bilir buranın kamuya açık güzel bir yeşil alanı vardır, yoğurtçu parkından başlayıp bostancı'ya kadar uzanan bisiklet yolu buradan geçer, herkes yürüyüşünü yapar, fenerbahçe parkına geçer.

    koç'un ihaleden çekilmesiyle ağaoğlu'nun heralde baskısıyla başbakanlık özelleştirme idaresince bu boş alana 16.000m2 genişliğindeki alana 7,5 metre (2 katlı) 10 adet otel, restoran, fonksiyonlarının da olduğu bir imar planı getirildi. bu yapılaşmayla bu alan tamamen kamuya kapatılacak gibi gözüküyor ve bu duruma karşı çıkan ve direnen kadıköy belediyesi'nden başka kimse yok. kapalı çarşı'dan, validebağ'a, rumelihisarı'ndan çamlıca'ya her yere beton dökmeye yemin etmiş bu zihniyete karşı mücadele etmek hepimizin görevi gibi gözüküyor.

    daha önce kuşdili çayırı'nı ibb'nin avm fantezisinden çok uzun bir mücadeleyle kurtarılmıştı, yine başarılı bir mücadeleyle kadıköy'ün en güzel yerlerinden biri bu vahşilerden kurtarılabilir.

    bir işe yarayacağından değil ama bilinçlenmek ve paylaşmak adına belediye change.org'dan kampanya başlatmış, detayları anlatmış, bir göz atmakta fayda var.

    change.org/sahilimedokunma

  • kendi kalesine gol atan merih icin trt spikeri tarafından sarf edilen cümle,

    merih bu vatan icin ne yapti, allah aşkına bilen aydınlatsın. bu ucuz hamasetten ne zaman kurtulacagiz

  • türkiye'de bu vergilendirme sistemini kim belirliyorsa gerçekten çok zeki ve büyük adam. akla hayala gelmeyecek yerlerden yeni vergiler yaratıyorlar. helal olsun diyorum.

    mesela geçen ay kira vergi beyannamesi doldurdum. neyse yazdık oraya gelirler-giderler, kredi ödemeleri falan filan. en sonunda devletimiz hesabını kitabını yaptı ve bana evet bu yıl vergi ödemene gerek yok, çünkü giderin gelirinden daha fazla dedi. buraya kadar her şey normal. ama tabi ki olay burada bitmedi. en son ekranda ne göreyim olmayan verginin, damga vergisi olarak 89 lira ödemem gerekiyormuş. eee damga vergilik ne işlem yaptım ben, beyannameyi elektronik olarak doldurdum, devlet dairelerini meşgul de etmedim ki. verginin vergisini gördükte, olmayan verginin vergisi ne ayak??