hesabın var mı? giriş yap

  • tayyip'in baştan beri marjinal diye nitelediği o grubu sonunda bulmuşlar, bize de deşifre etmek düştü.

    gerçekten bakmaya doyamıyorum. ilk bakışta uzaktan kundakta bebek sandığım sağdaki amca ile açılış yapılıyor. sola doğru ilerledikçe durum iyice ilginçlik kazanıyor. bayrağın arkasına saklanmaya çalışan ama bir yandan da polisleri kesen amcanın gözleri bir çocuğunkini andırıyor. onun arkasına saklanmış tedarikli genç olaylara hazır gelmiş. en soldaki amca ise tam tersi yahu benim ne işim var burada, neredeyiz biz der gibi bir halde, üzerinde yeleği çok tatlı gözüküyor.

    gerçekten mükemmeller, harikalar, ne diyeyim hepsini ayrı ayrı sevdim.

    http://galeri7.uludagsozluk.com/…-gurubu_463558.jpg

  • bu konuyla ilgili öyle yorumlar yapılıyor ki,
    - sonuçta o akademisyen, bir sürü makale zart zurt, problem yani soyadı değişikliği
    - sonuçta isim yapmış avukat, zorluk çekicek..., gibi gibi, uzatmaya gerek yok.

    ne akademisyenim, ne de isim yapmış avukat. sadece şunu diyorum: benim kimliğim neden 26 yaşında değişip başka bir şey olmak zorunda? ("zorunda" kelimesinin altını çizerim.) buna itiraz etmek için neden birtakım zorunlu ve mantıklı sebepler üretmek zorundayım ki millete haklı olduğumu kanıtliyim? sadece adımın ve soyadımın değişmesini istemiyorum çünkü ben ona alıştım, ben "o"yum. dileyen değiştirir, dileyen kendininkinin sonuna kocasınınkini ekletir, dileyen apaynı halde bırakır. aksini iddia edenin yaptığı apaçık faşistliktir.

    sevgi, saygı, aile olmak gibi zırvalamalara gidilmesin lütfen. o zaman yeni kural çıkarıyorum: isminin sonuna kocasının ismini ekleme kuralı. mesela hayriye'ysen, kocan da kamil'se bundan sonra adın hayriyekamil. soyadın da gül olsun kocanınki de hayrettinoglu. oldun hayriyekamil gül hayrettinoğlu. aksini iddia ediyosan aile olma kavramını anlayamamışsın demektir canım benim. o zaman evlenmeseydin. oldu mu şekerim? feministlik yapma bana.

    bu arada zannedersem artık mümkün bu sadece kendi soyadını kullanabilmesi mevzusu. ancak büssürü bürokrasisi var.

    edit: hızımı alamıyorum. kocasının soyadı ile babasının soyadını kullanması arasındaki fark şudur: kıza babasının soyadı doğduğu andan itibaren verilmiştir. kız da o soyadı kimlik olarak bellemiştir. değiştirilmesine zorlanması faşistliktir. kocasının soyadı doğumdan itibaren verilebilecek bir soyad olsaydı, o zaman derdin "babasınınkini alıcana kocasınınkini alsın, ne fark edecek ikisi de erkek neticede, feminist havaların kime" diye. illa her şeyi defaultta erkeğin kadına üstünlüğüne karşı bir başkaldırı olarak algılamaya pek meraklısınız.

  • 1997 yılının başlarında üretilmiş olan, ve sanırım o yıllar için iyi özelliklere sahip olan bir telefonmuş.
    tasarımında ileri bilgisayarlı donanım ve yazılım tekniklerinin kullanıldığı aselsan 1919, özellikleri bakımından uluslararası alanda rekabet edecek güçtedir. donanım teknolojisi gsm telefon tasarımlarında öngörülen en son yenilikleri içermektedir. halihazırda gsm faz ii özelliklerini destekleyen aselsan 1919, aynı zamanda gelecekte şebekelerde yer alacak ileri özellikleri de sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.

    standart pili dahil 185 gram ağırlığıyla, en hafif telefon sıralamasında ön sıralarda yer almaktadır. gömlek cebinde taşınabilecek kadar küçük olup; boyu 12,9 cm, eni 4,7 cm ve kalınlığı da 2,5 cm'dir.

    kullanımı menü işlemleri ve ekran mesajları ile son derece kolaydır. kullananın çocuk, genç, yaşlı olması farketmez; karanlıkta aydınlanabilen tuşlar ve yüksek çözünürlükteki ekran, gece ve gündüz kullanımını oldukça kolaylaştırmaktadır.

    550 mah kapasiteli standart pili ile konuşma süresi 1,5 saat, bekleme süresi 40 saattir. opsiyonlar arasında bulunan güçlü pil kullanıldığında ise konuşma süresi 2,5 saate, bekleme süresi 70 saate kadar çıkabilmektedir.

    # cep telefonunda önemli isimlerin ve telefon numaralarının kaydedildiği bir rehber bulunmaktadır. bu rehbere sim kartına bağlı olarak 315 numara ve isim kaydedilebilir.
    # rehberdeki herhangi bir numaraya tek tuşa basılarak ulaşılabilir ve yine tek tuşla bu numaraya çağrı yapılabilir.
    # aselsan 1919, dünyanın birçok ülkesinde kullanılan gsm şebekelerine uyumlu olduğundan, söz konusu olan ülkelerde de kullanılabilir.
    # telefon meşgul ya da kapalı olduğunda, kendisine gelen çağrılar kullanıcının önceden belirlediği başka telefonlara yönlendirilebilir.
    # telefonun tuşlarını kullanarak hazırlanan kısa mesajlar bir diğer cep telefonuna gönderilebilir veya alınabilir.
    # telefon çaldığında, arayan kişinin telefon numarası görülebilir. bu özellik sayesinde, arayan istenmeyen biriyse, telefona yanıt verilmeyebilir.
    # ücret bilgisi ekrandan görülebilir. böylece, son çağrı ücreti ya da toplam çağrı ücreti öğrenilebilir.
    # telefondan aranabilen numaraların listesini hazırlar ve şifresini yalnız kullanıcının bildiği bir kilit ile kilitlerseniz bu numaralar dışında çağrı yapılması kısıtlanabilir. bu sayede telefonunuzu emanet ettiğinizde korkulu rüya görmezsiniz.
    # şarj adaptörü ile standart pil 1 saat içinde doldurulur. masa üstü şarj cihazı ile; cihazın üzerindeki pil ile birlikte yüksek kapasiteli yedek pil de şarj edilebilir.
    # yüksek kapasiteli piller, masa üstü şarj cihazı, çakmak adaptörü, araç içinde tutucu, anten güçlendirici ve ahizesiz kullanım kiti gibi zengin aksesuar çeşitlerine sahiptir.

    (bkz: http://www.aselsan.com.tr/dergi/ocak97/aselgsm.htm) sayfa başlığının "2000'li yılların tanki ve aselsan" olması ise ilginç.

  • sahil yolundan bostanci istikametinde gitmekte olan solmusa yasli bir bayan biner.bayan tam bir eski istanbul hanimefendisidir.gerek giyimi, gerek oturusu, gerek konusmasindaki kibarlik ile cevresindekilerin saygi ve ilgisini ceker.teyzemiz gitmek istedigi yer icin parayi uzatir:
    -pardon beyfendi.rahatsiz ediyorum ama suradan bir suadiye uzatirsaniz cok memnun olurum.
    -tabi hanfendi, ne rahatsizligi.
    para sofore uzatilir ve yolculuk devam eder.yasli ve kibar teyzemizin kibarligi, sik giyimi ve guler yuzu diger yolcularin icini isitmistir adeta.
    suadiye'ye gelindiginde teyzemiz inmek ister ve bunu sofore yine o kibarligi ile bildirir:
    -pardon sofor bey.mumkunse musait bir yerde indirir misiniz?
    sofor saga yanasir ve kapiyi acar fakat arac hala yavasca hareket halindedir.teyzemiz yasli olmasi nedeniyle inemez ve dolmusun tamamen durmasini bekler.fakat sofor acelesi varmiscasina yavasca ilerlemekte ve bayanin inmesini beklemektedir.dolmusun bir turlu tamamen durmamasina kizan kibar teyzemiz sofore seslenir:
    -ulan pezevenk parasutle mi inicez!

  • yazılım olayına da dini bulaştırarak bir ilke imza atmışlar.

    "biz önce allah rızası için daha sonra da özgür yazılıma sahip çıkabilmek için uğraşıyoruz, elimizden geldiği sürece de uğraşmaya devam edeceğiz."

    şimdi kim yazdı bilmiyorum, allahtan da bilmiyorum, ama açıkça tübitak'ın ne çeşit gerizekalılara teslim edildiğinin göstergesidir bu. nokta yerine virgül kullanma gibi utanç verici yazım hatalarını geçiyorum. ne allah rızası ne alaka? elimizden geldiği sürece ne alaka? konu ne? bize ne? ne demek istiyorsun? ne demek istediğini bilmeden cümle sallayanlara gerizekalı dendiğini bilmiyor musun?

    cümlenin bir tutam akıllı sürümü şöyle olabilirdi:
    "biz önce allah rızası için sonra da özgür yazılıma sahip çıkabilmek için uğraşıyoruz."

    gözünü seveyim. ne allah rızası? kendi içinizde tutamıyormusunuz allah sevginizi ille millete duyurmak "ben dinciyim" artisliğinizi çekmek zorunda mısınız? konu ile ne alakası var? ulan üretim ekonomisi falan diyoruz bu kafalarla imkanı yok.

  • utanç verici olan annesinden utanan cahil insandır.
    anne lan bu! 5 para etmez insanlara yalakalık yaparsınız, anneye gelince tukaka!
    seni doğuracağına taş doğursaymış harbiden.

  • fikir vermesi için 1 akçe 1,15 gr ve 925 ayar gümüş olarak hesaplarsak. 16.500 akçe bugün 200-250 bin tl civarı bir para eder.

    edit:
    -metal değeri olarak hesaplandı satın alma gücü değişebilir.
    -o dönem koyunun ucuz olması normal, ekmek şimdiki ekmek değil. hesaplamak zor kısaca. neyle neyi kıyaslıcaz.
    -günümüzde altın/gümüş fiyat oranı 70 civarı o dönem yaklaşık 50 civarı yani gümüş altına çevirip ilerlersek 300 bin olur en fazla.