hesabın var mı? giriş yap

  • - yarışı kim kazandı? (ortada yarış falan yoktur)
    - ali bacıoğlu ( oğlunun en sevdiği pilotu bilen baba, mutlu etmek için öyle sallar)
    - iyi o zaman bana rakı verin ( bluesman o yaşına kadar hayatınd rakı içmemiştir)
    - rakı yok evladım viski versek? (baba çok güzel taşşak geçmektedir)
    - yok olmaz ben rakıcıyım (sanki kırk yıllık akşamcı pezevenk)

  • babamdır. bıçağa takıp, al diye emreder, yer misin asla yoktur. meyve alır kilolarca, yenmeyip çürüyünce ayıklar onları kızarak, bir daha size meyve almayacağım diye. sonraki bir ay her gün sadece kendine yetecek kadar meyve alır, bir elma, iki portakal atıyorum. sonra unutur bir gün, elinde beş kilo meyveyle çıkagelir kurban olduğumun adamı nası yiyelim o kadar meyveyi biz tropikal hayvan mıyız? diyemezsin. canım benim, nane gözlüm.

  • ispanyanın en öğrenci dostu ülke olduğunu ve samimi olduğu söyleyen türk kızı. yolda adres dahi sorsanız sizinle ilgilenir, yardım ederler demiş; vay anasını ya adres sorsan bile söylüyolar demek taktir ettim ispanyolları. dediği gibi gerçekten dünyaya daha geniş pencereden bakmayı öğrenmiş ablamız.

  • ana hatları ile kısaca şu şekilde özetlenebilir:

    1. iki ayak üzerinde yürümek (7 milyon yıl önce): ormanların azalması nedeniyle, daha geniş alanlarda hareket edilmeye başlanmasıyla geliştiği düşünülmektedir. aynı zamanda ellerin boş kalmasıyla el kullanımına imkan vermesi nedeniyle önemlidir.

    2. alet yapmak (2.6 milyon yıl önce) (taş çağı): eller, özellikle de başparmak sayesinde, önce taşlar kullanılarak aletler yapılmaya başlandı. sadece el ile yapılabilecek olan işlerin yanında alet kullanabilmek insana neredeyse sınırsız sayıda değişik şekilde farklı işler yapabilme becerisi verdi. (bkz: başparmak/@iwillshowyouwhatitmeans)

    3. ateşi kontrol etmek (800.000 yıl önce): yemek pişirmeye olanak tanıyarak hem besinlerin sindirilmesini kolaylaştırdı hem de besinlerden alınabilen kalori miktarını artırarak, insanın başka hayvanlara kıyasla daha da güçlenebilmesini sağladı. ayrıca ateşin kontrolü çok güçlü bir silah olarak, insanların diğer hayvanlar ve doğa karşısında ilk defa ciddi derece üstünlük kurmasını ve neredeyse karşı konulamaz olarak besin piramidinin en üstüne çıkmasına neden oldu. bunun yanında metalleri eriterek başka başka aletler üretebilmeye imkan verdi. (bkz: ateş/@iwillshowyouwhatitmeans)

    4. dilin ortaya çıkışı (200.000 yıl önce): insanlar ve nesiller arası bilgi aktarıma olanak tanıyarak inanılmaz bir bilgi birikimine yol açtı. ilk iletişim devrimidir.

    5. dünyaya yayılım (100.000 yıl önce): müthiş bir uyum yeteneği ile gezegenin her yerindeki koşullara uyum sağlayarak hayatta kalabildik.

    6. bilişsel devrim (40.000 yıl önce): mağara resimleri ile kanıtlanan bu aşama ile insan zekasının evrimsel olarak devrim sayılabilecek şekilde soyut ve sembolik düşünebilmesinin ortaya çıkışıdır. insanların tür olarak diğer hayvanlardan ilk defa keskin şekilde farklılaşmasının tarihidir.

    7. tarım devrimi (10.000 yıl önce): tarım ile başlayan yerleşik yaşam beraberinde iş bölümü, toplumsal hiyerarşi, hesaplama, yönetim, para gibi pek çok gelişmeyi de zorunlu kıldı. bu dönemde insanlara gelişimlerinde kritik faydası dokunan iki canlı türü tahıllar ve attır. (bkz: tahıl/@iwillshowyouwhatitmeans)

    8. ticaret (m.ö. 5000): ticaret insanlığın doğuşundan beridir vardı ama kervanyolları ile gelişmesi iletişim konusunda çığır açarak uzak coğrafyalar arasında sadece malların değil fikirler ve bilgilerin de ticaret yoluyla aktarılmaya, bu şekilde de uygarlığın gelişiminin ivmelenmesine yol açtı. özellikle ipek yolu ile çin'in ortadoğu ve avrupa'ya bağlanması, o dönemde gelişmiş iki büyük uygarlık merkezinin birbirlerinden öğrenmesine ve hızlı gelişmeye neden olmuştur. ticaret eşekler, daha sonra da develer ile yapıldı.

    9. yazı (m.ö. 4000): ikinci bir iletişim devrimine neden olarak düşünce ve bilgilerin saklanabilmesine ve taşınabilmesine olanak sağladı (bkz: yazı/@iwillshowyouwhatitmeans)

    10. demir çağı (m.ö. 1200): demir ve çeliğin etkin kullanımı ile insanlar, hem diğer canlılara hem de kullanmayan diğer insan topluluklarına karşı, karşı konulmaz bir üstünlüğe sahip oldular.

    11. tek tanrılı dinlerin gelişimi (m.ö. 500): büyük insan topluluklarını bir arada tutmak için etkili bir yol oldular.

    12. matbaa (1455): düşüncelerin daha hızlı ve bol miktarda yayılımına neden olarak üçüncü bir iletişim devrimine neden oldu.

    13. coğrafi keşifler ve sömürgecilik (1492): amerika kıtasının da oyuna dahil olmasına neden olarak, insan uygarlığının tüm gezegen üzerindeki hükmünü pekiştirdi. bu konuda özellikle şeker üretimi yoğun bir mal ve köle ticareti yaratarak dünya insanlarını birbirleriyle daha çok ilişkili hale getirdi.(bkz: columbian exchange)

    14. sanayi devrimi (1850): insanların üretim ve yaşayış şekillerini çok hızlı ve çok dramatik şekilde değiştirdi, insanın muazzam bir enerjiyi kontrol edebilmesine neden olarak elindeki gücü daha önce eşi benzeri olmayan şekilde artırdı. makineleşme, fosil yakıtlar, şehirleşme, seri üretim gibi önemli kavramlar ortaya çıktı. ikinci sanayi devrimi ile telgraf, telefon, elektrik, otomobil, uçak gibi muazzam teknolojik gelişmeler görüldü. daha sonraları nükleer enerji ve bilgisayarlar ile başka muazzam gelişmeler çıktı. insan nüfusu inanılmaz biçimde arttı. (bkz: sanayi devrimi/@iwillshowyouwhatitmeans)

    15. internet (1989): getireceği şeylerin tamamı halen belli değil ama insanlık tarihindeki dördüncü büyük iletişim devrimi olduğu kesin. (bkz: sayısal devrim)

    bundan sonraki büyük adım ise muhtemelen ya yapay zeka ya da dünya dışı koloniler kurmak olacak.

    daha da okumak isterseniz (bkz: avrupa'nin gelisme sebepleri/@iwillshowyouwhatitmeans)

  • şimdi izledim ben de. ulan ne acayip ya.

    bir iki gün sonra doğum yapacağını söylediğin hamile eşin evde. sen gece gezmesindesin.
    gidiyorsun adamın birinin karısına sarkıntılık yapıyorsun.
    adam sana tepki gösterince kafa atıp burnunu kırıyorsun.
    karısına sarkıntılık yapıp, burnunu kırdığın adamı gittiği hastanede de rahat bırakmayıp senin karın olduğunu bilmiyordum al bu silahı vur beni diyorsun.
    orada da kavga çıkarıp silahını ateşliyorsun ve hiçbir şey olmamış gibi çıkıp gidiyorsun.

    yani bütün bunları ben yapsam şimdi haklı olarak hapisteydim. arda turan ise oturmuş instagram başında adamlık kasıyor.

  • bu parodi haber falan mi? ciddi ciddi pandemi yilinda kar edene ekstra vergi mi getirecekler? ulkeler vergi erteleme, daha fazla geri vergi odemesi, kira artis durdurumu, maas yardimi gibi ekonomiyi destekleyen politikalar izlerken hukumet ciddi ciddi ekstra vergi mi getiriyor?

    "hazine ve maliye bakanlığı, covıd-19 pandemisiyle yaşanan ekonomik sıkıntılara karşı hazine’ye gelir getirici yeni bir düzenleme için hazırlık yapıyor. "

    ekonomik sikintilara karsi "hazine'ye gelir getirici" duzenleme. komedi sovu mu bu abicim napiyorsunuz siz?

    bir de tabi "geçici madde", ne kadar gecici oldugu da artik sana kalmis.*

  • 2 ay önce tekrardan seferlere başlayan ama halen zorbalıklarla karşılaşan firmaya destek olacağımız kampanyadır.
    bilindiği üzere ankara'nın değerli belediye başkanı, esenboğa havaalanına ulaşım için kullanılan pazarı tek başına domine etmek için havaş firmasına yapmadığını bırakmadı.
    sırf benim karşılaştığım bir kaç köpekçe oyun bile oynandı. (havaş aracına polis çevirmesi yaptırmak, müşterileri uçaklarına 15 dakika geç bıraktırmaya çalışmak vs..)
    bunun yanında kendi sundukları belkoair tamamen dolmuş mantığında çalışmakta, kafalarına göre güzergah uydurmaktadırlar.
    daha dün karşılaştığım olayda; şöföre soruyorum kızılaya uğruyor mu zamanım az ona göre hareket edeceğim diye, bilmiyorum vs.. diyor. amk 5 dakika sonra yola çıkacaksın senin güzergahın nasıl belli oluyor? sonra uğramaz diyor, sonra yolda telefon gelip kızılaya dönüyor ve ben kavga ediyorum bütün çalışanlarla. uçağa saliselerle yetişsem bile yaşadığım sinir harbi beni 2 sene yaşlandırıyor.
    dönüşte bir baktım, kapıda o özlem duyduğum havaş aracı duruyor. abi dedim hayırdır; 2 ay önce başladık ama halen zorbalık yapıyorlar bize, istediğimiz güzergahtan gidemiyoruz, çevre yoldan gidiyoruz dedi. (40 dakikaymış bilginiz olsun.)
    senin ağzını burnunu yerim diyerek havaşa atladım.
    şer..sizlere 5 kuruş daha kaptıracağıma, bundan sonra her zaman havaşa bineceğim.
    siz de 1 kuruşunuz bile bu yolda gitmesin diyorsanız;

    ankara aştiden; yine yarım saatte bir; 154 no lu perondan.. (gelen otobüs peronu.. şer..sizler onda bile en köşe peronu vermiş adamlara)
    esenboğa'da zaten kapı çıkışında. (kaldı ki bu belkoair çalışanları havaalanında müşterileri diğer tarafa çekmek için çığırtkanlık bile yapıyor. gülüyordu havaş çalışanları, şu kepazeliğe bak diye.)

    tamam arakadaş rekabeti anlarım, fiyat avantajı ve kalite sağlar müşteriye. ama bu mafya vari yaklaşım, bu şerefsiz yaklaşıma destek olmayalım lütfen.
    azıcık daha yürüyelim aştide 154 no lu perondan binelim.
    tekrar ediyorum, havaalanı aşti arası 40 dakikadır havaşla. belkoair dolmuşu ile dün 1 saat 10 dakika sürdü
    destkelerinizi beklerim.
    başka bilgi olursa editlerim.

    kullanabileceğim en düzgün dil buydu, kimse kusura bakmasın!

    edit: ücret 8 tl'dir.

    edit 2: aştiden kalkış saatleri çeyrek kala ve çeyrek geçe imiş.

    deep edit: ulan yorumların bazıları cidden komik. hee amk bi siz biniyorsunuz 15 senedir uçağa. lan havaşın tekel olduğu zamanlarıda biliyoruz, herşey tıkır tıkırdı, evet pahalıydı ama hizmetinin karşılığının ederiydi. bunu şimdi çok net görür olduk.

    deep edit 2: ulan belediye geldi belediye geldi fiyatlar acaip ucuzladı diyenler; belediye otobüsünden bahsedersen anlayacağım(55 tane durak olan, 40 dakikalık yolu 1 buçuk saatte ayakta gidebildiğin), ama amk belkoairi bunu 8 lira yaptı zaten, aradaki 2 lira için hayatını verenleri görüyorum. diyecek lafım yok lan size, size her şey reva amk, sürünün amk.

  • ablanın maskesi olmaması ve aşı olduğuna dair kulağında küpesi olmaması dikkatlerden kaçmıyor. yetkililerin hemen bu işletmeyi denetlemesi gerekiyor, turistlerimiz için tehlikeli bir durum.

  • dirk nowitzki'nin tarih yazmasına tekabül eden play-off sezonu.

    şimdi moda ya hani, ergenler çıkıp "bird ne ya, beyaz süper yıldız mı olur, atletizm sıfır falan" diyorlar. 2011 nba play-off'ları bu ergenlerin tüm argümanlarını çökertir.

    dirk önce portland'ı eledi. aldridge, roy, nic batum... fena bir takım değildi.

    sonraki rakip lakers'tı. bir önceki sezonun şampiyonu olan lakers. kobe bryant'lı lakers. dallas süpürdü. dirk tartışmasız sahanın en iyisiydi. seri ortalaması 25 sayı 10 rib. ondan sonra takımın en skoreri jason terry.

    ardından durant'li westbrook'lu harden'lı thunder geldi. mavs sadece bir maç verdi. nowitzki seriyi 32 sayı ortalamayla bitirdi. ondan sonraki en yakın takım arkadaşı 15 sayı ortalamalı jason terry. dirk, durant'i westbrook'u harden'ı tek tek tokatladı. hani şu beyaz, yaklaşık 5 cm zıplayabilen ve ölümüne yavaş olan dirk.

    ve finaller. rakip miami heat. kimler kimler... lebron james, dwyane wade, chris bosh. seriyi altı maçta mavericks kazanırken dirk 26 sayı 10 ribaundla final mvp'si oldu. o seriyi dün gibi hatırladığım için söyleyebilirim ki, dirk alayını üst üste koyup becerdi. en utanç verici olan kısım ise lebron'un maç başına 17 sayı ortalama tutturmasından çok önemli anlarda kaybolmasıydı. lebron'u goat tartışmasından epey uzaklaştıran yıldır 2011. jason terry, lebron'dan daha etkiliydi, düşünün. jason terry'nin de hakkını verelim, müthiş oynamıştı tüm play-off'u.

    tarihin en hak edilen şampiyonluklarında biriydi.

    1-kobe, gasol
    2-durant, westbrook, harden
    3-lebron, wade, bosh.

    mavericks sırayla hepsini tokatladı.

    mavericks'in kadrosunda dirk, terry, kidd, marion, chandler, bryan cardinal* falan vardı.

    dirk'ün final performansı: https://youtu.be/3a1kaqygxv8