ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
soner sarıkabadayı tarzı şarkı yazma rehberi
-
"varoş mekanlarda eller havaya yapmak" kitabımızın 76. sayfasında bulunan rehberdir.
öncelikle herkes kitabın ön sayfasını açıp baksın, çünkü en geç 2010 tarihli olmalı basım yılı kitabın.
evet,
ders1: ikilemeler, tekerlemeler, kulak aşinalığı olan yerel söylemler
örn: baş ucumda portakal olsan ilaç olurdun bana(portakalı soydum baş ucuma koydum)
ders2: esnaf ağzı hölölöyler, lololar, savuşturma tarzları
örn: tartacak bir şeyim yok, sinek avlar bu halim(boş bakkal taşak tartar, sinekli bakkal ve müthiş uyum)
ders3: baskılı söylemler, bağlaçlı-edatlı tekrarlar
örn: döneceksen dön, boş kaldı bak defterim, seveceksen sev artık veresiye sevgilim(yine bakkal ağzı var burada)
ders4: kalple ilgili şeyler söyle prim yapar hep
örn: kalbim tezgah altı, bir tek seni istiyor, zamlar devam ederse o mahşeri bekliyor.
şimdi bakalım neler çıktı;
baş ucumda portakal olsan ilaç olurdun bana
severdim yarım yarım, sıkardım ara sıra.
kalbim çarpar oldu, hep turuncu turuncu,
kimseler dokunamaz, pütürlüdür vücudu.
tartacak bir şeyim yok, sinek avlar bu halim,
yarım kilocuk da olsa, yine benimsin sevgilim.
dolmuşta kadın yolcu varsa inmiyoruz
-
bana taa ortaokulda yaşadığım bir olayı hatirlatmistir. en yakın arkadaşımla sahilde yuruyoruz, kapalı yol diye tabir edilen trafiğe kapalı bir yol var, daha önce hiç geçmemişiz ordan ama amaan nolacak diyip devam ediyoruz. aramızda da bisikletli 2 genç çocuk var, bi tanesi bisikletten inip yanımıza geliyo, şuradan geçene kadar sizle yürüycem diyo biz de noluyo acaba derken bi bakiyoruz ki kulustur bi sahinin etrafina toplanmış ipsiz sapsiz bi sürü insan, aşırı korkuyoruz ama caktirmiyoruz, çocuk da uzaklaşana kadar yanımızda sessizce yürüyor, tipler pis pis bakıyorlar bi yandan. sonra da hadi kendinize dikkat edin diyip bisikletine binip gidiyor.
hala aklimdadir, napardik o çocuk olmasa, ne tür bi travma yaşardık diye.. bir yandan da adamların bize satasmamasi için yanımızda bir erkek olmasi gerekliliği yüzümüze o yaşta çarpıyor.
bu arada 3 -4 türk kızı bir araya gelince bazen konusu açılıyor, tacize ugramayanina henüz rastlamadim. en el bebek gül bebek buyutulenden de, tam tersi de.
bir de şu ana kadar minibuste yalnız kalma korkum yoktu, hatta eskiden takside arkaya binmek burnu havadalik gibi geldiği için öne binerdim. ne salakmisim. her dakika yaşamak daha da zorlaşıyor bu ülkede.
türk kızı diye ağzını açıp pislik kusanlar, yaşadığımız yetistigimiz ortamı da görün lütfen.
adile naşit'i toprak kabul etmedi zırvası
-
birinin de cikip
- ulan onun bunun evladi, haysiyetsiz, subyanci, pic
sen mektep caginda dedigin
ufacik kizlarin raksindan, gulusmesinden tahrik mi oluyorsun ?
demedigi hadisedir.
bu ve bunun gibi pedofili sozde dinci
ibnelerin torunlari iste bugun gunasiri coluk cocugu kacirip katleden, tecavuz edenler.
kurtulamadik gitti bu ruh hastalarindan.
psg'nin en büyük problemi
-
rakibinin olmaması
kendi liginde onu her an tetikte tutan bir veya birkaç rakibi olsa durum çok farklı olabilirdi.
başlıkta takım kimyası, lider karakterli oyuncular vs. denilmiş ama rekabetin olmadığı yerde bunların gelişip olgunlaşması mümkün değil.
şampiyonlar ligi'nde başarı zaten kendi liginde yakaladığın iyi ekip, takım ruhu, kazanma alışkanlığı gibi kavramları belirli bir süre sürdürüp olgunlaştırman halinde ancak elde edilebiliyor. bizim takımlarımızın 2000 sonrası en büyük başarıları böyledir mesela: 2007'de fenerbahçe, 2013'te galatasaray, 2019'da beşiktaş. öncesindeki birkaç yılda ligi domine ettikten sonra avrupa'da kendi büyüklükleri oranında başarılı olmuşlardır.
bunun için ihtiyaç duyulan disiplini karşında rakip olmadan korumak çok zor. öyle ki disiplin denilince akla ilk gelen almanlar için bile bu durum geçerli. bayern münih hep iddialı bir konumda olmuştur lakin avrupa'da başarılarını ancak borussia dortmund gibi bir takım iyi bir jenerasyon yakalayıp bundesliga'da kendisini zorladıktan sonraki dönemlerde elde edebiliyor.
sözün özü, futbolda rakibin yoksa sen de yoksun. bu yüzden real madrid, barcelona'ya; ronaldo, messi'ye; bütün premier lig takımları birbirine* çok şey borçludur.
yeni başlayanlar için tembellik
-
ukteyi veren: ssg (28.09.2007 08:14)
notu: "biri yazsin i$te."
aynen yukardaki gibi bişi.
sefer görev emri olanlar hazır olsun
-
kendi ailesini etkilemeyeceği için rahat rahat konuşuyor ortamlarda.
yazarların ilişki durumlarını anlatan cümle
-
"kaciyorum kovalayan yok, kovaliyorum kacan yok, oyle mal gibi kosup duruyorum durduran yok."
sakin ol champ.. evdeyim
-
sinif farkini bundan daha guzel, zenginle fakiri bundan daha net ayiran bir tepki gormemistim simdiye kadar.
ben de "champ" ile ayni siniftayim tabii ki.
breaking bad
-
https://9gag.com/gag/4872230
resim başlığı aynen şu: "kelly, you are excellent at your job."
hahahah lan ne güldüm yaa..
öğretmen öğrenci diyalogları
izmir depremzedelerinin 112 acil ses kayıtları
-
dinlemenin bile acı verdiği ses kaydıdır. çağrı merkezi çalışanlarının da yetersizliği göze çarpmıştır.
kapı numarası sormak, ''sizin gibi çok vaka var'' demek, sakinleştirecekleri yerde daha da panik yaratmaları nasıl bir eğitim aldıklarını gösteriyor.
binaların durumu belli, 112 çalışanları eğitimsiz, kurtarma ekipleri tekbir çekip birbirleriyle kavga eder. nereden tutsam elimde kalıyor.
büyük istanbul depremi öncesi, beni daha da umutsuzluğa sürükledi bu kayıt.
meriem sahra userli
-
senerlerdir tükenmişlik sendromunun dibinde yaşıyorum. çoğu zaman işe sürüne sürüne gidiyorum. ama gidiyor muyum? gidiyorum. neden? çünkü mecburum. çünkü bugüne kadar kazandıklarım bırakın yatırım yapmayı, harcamalarıma anca yetti. çünkü ben meryem değilim, benim böyle bir lüksüm yok. çatlayana kadar koşturulan at misali çatlayana kadar çalışmak zorundayım. çünkü ben sistemin milyarlarca ucuz kölesinden biriyim.
bunları meryem uzerli'yi tenkit etmek için yazmadım. aksine sonuna kadar destekliyorum, paranın kölesi olmadığı için saygı duyuyorum. daha çok para daha çok para demeyip kendi sağlığını düşündüğü için.. dünyanın adaletsizliğine, sistemin bozukluğuna bir vurgu sadece benimki.
tükenmişlik sendromu, veya diğer başka rahatsızlıklar lüks oldu artık. insan sağlığı lüks oldu. çünkü insanın değeri parayla ölçülür oldu. böyle sürdüğü sürece tükenmeye mahkumuz.
istanbulluların motosiklet kullanmama sebebi
-
çalıyorlar çünkü amk. çalıyorlar motoru.