ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
makine mi makina mı sorunsalı
-
bakın basit gibi görülen bu sorunsal aslında tdk için büyük bir sorumluluktur ve yıllardır halledilemeyen bir meseledir. tıpkı günümüzdeki " bulaş " kelimesi gibi.
aynı mevzu meyve - meyva vs. söylemlerde de var.
bakın mühendislik bölümü kitaplarına bir cümle içinde önce " makine " sonra " makina " şeklinde yazıdığını bile görürsünüz.
kelime dilimize italyancadan geçmiş. onlar " macchina " şeklinde yazıyorlar.
sonra 18. yüzyılda ebubekir ratib efendi, nemçe sefaretnâmesi'nde;
" ... makina elektrika dedikleri alet ile on beş mikdarı... "
şekline bir cümle kuruyor ve makina kelimesi dilimize girmiş bulunuyor.
amma velakin asırlar sonra 1965'te türk dil kurumu tarafından çıkarılan yeni imlâ klavuzunda kelime " makine " şeklinde yazılıyor ve o gün bu gündür bu şekli doğru kabul ediliyor kurum tarafından.
ancak günümüzde birçok üniversite bile " makina mühendisliği " şeklinde yazıyor bunu tabelalara veya belgelere.
yani misalen " makina mühendisliği " kazanmak isteyen bir lise talebesi üniversite giriş sınavındaki yazım yanlışı sorusunda " makina " şeklindeki yazımı yanlış kabul edip makina mühendisliği hayali kuruyor!
bize de bu kurumları hayretle izlemek düşüyor vesselam.
1 milyar liralık dogecoin vurgunu
-
12 milyon tl kaybedene zerre kadar üzülmem.
100 tl, 1000 tl kaybedene ciddi ciddi üzülürüm.
tinder
-
tinder kullanmadan tinder hakkında yapılan eleştirilere cevap yetiştirenlerin bulunduğu uygulama. kardeşim birisiyle match olması için iki taraflı beğenme söz konusu. göbekli dayıları, dedeleri madem istemiyorsun niye beğeniyorsun dedirtir.
20 mart 2020 cezaevleri kademeli tahliye kararı
-
saçmalıktır.
cüneyt özdemir'in tarifesinin 70 bin olması
-
faruk bildirici "gazeteci reklam almamalı" dediğinde çıldırması bu yüzden zaten. geçen gün martı ceo'su sponsorlu olarak katıldı mesela, kaldırım işgali hakkında üzerine gidemedi. adam soruyu duymazdan geldi cüneyt'ten tık yok. hiçbir şey soramaz çünkü adamdan çuvalla para alıyorsun, nasıl sorabilirsin ki? gazetecilik değil reklamcılık yapmış oluyorsun.
reklam alırsan gazeteci değil reklam verenin esiri olursun. boynunu büker programa katıldığınız için teşekkür ederim diyebilirsin sadece.
geceye z kuşağının bilmediği bir bilgi bırak
-
trt'de rock market isimli bir program vardı. her türlü metal müzik grubunun video klipleri ve konser görüntüleri gösterilirdi. "aman insanlar tepki göstermesin" kaygısıyla daha ılımlı gruplar da seçilmezdi. hayatımda ilk kez bir black metal şarkısını o programda dinlemiştim. emperor'ın klibiydi.
internetten video izlemek gibi bir olanağı olmayan bizler için inanılmaz değerli bir programdı. bugün işi gücü gerici siyasi propaganda olan trt'nin eskiden böyle bir program yayınlıyor olması inanılmaz değil mi?
jenerik müziğini de ekleyeyim şuraya, nostalji olsun: tık
200 lira istenen işi 10 liraya yapmak
-
benzer bir durum benimde başıma geldi. tesisatçı 200 tl dedi. dedim kendim yaparım.
10 tl ye silikon aldım ,
20 tl ye su geçirmez bant aldım
sonuç;
yapamadım. hala akıtıyor.
ömür boyu saklanan kablo dolu kutu
-
twitterda bir kız bununla ilgili bir twit atmış. arkadaş da kendi düşünmüş gibi başlık açmış.
işte o twit !!11
edit: arkadaş da başka yerlerden çalmış. bu kutudan bende de var. erkek de değilim tarz meselesi. ne ekmeği yendi konunun durduk yere.
usta şoförlerden acemi şoförlere tavsiyeler
-
benim araba bu aradan geçmez, dediğiniz yerlerden arabanız geçiyor arkadaşlar.
cem yılmaz'ın serenay sarıkaya ile dalga geçmesi
-
gençler hatırlamaz. cem yılmaz doksanlarda levent kırca'ya isim vermeden sürekli bir konuda dokundurmaya çalışırdı. "bazıları güldürürken düşündürmeye çalıştı hep bu ülkede" diye girerdi lafa... "ben mi? ne düşündürücem lan ben dümdüz kırar geçiririm alayınızı" derdi. hatta yanlış hatırlamıyorsam doğru düzgün güldüremedikten sonra düşündürsen ne olur gibi şeyler de söylerdi. vardır eski şovlarında. açın bakın.
başka konular da vardı aralarında gerçi. pek yakında filminin intihal olduğu iddiası üzerine de bi davaları oldu sanırım. ayrıca gezi sürecinde cem yılmaz'ın bazı tweetleri'ni silmesi üzerine levent kırca'nın tepkileri de haberlere konu olmuştu.
bu olaylardaki haklıyı haksızı bilmem. ama yıldızları pek barışmadı senelerce bu iki komedyenin. benim anlatmak istediğim ise başka bi konu.
insan yaşlanırken bazı şeyleri eskisi gibi yapamaz. bu doğanın kanunu... ben cem yılmaz'ı, bazı konularda çok büyük konuştuğu için her zaman biraz endişeyle izlerdim. "güldürürken düşündürmek ne lan ehehehe" diyen hallerinden, o isim vermeden eleştirdiği adamların yaşlarına geleceğini de bilirdim. rahatsız olurdum o cüretkarlıktan.
nitekim o günler geldi. hatta cem yılmaz şu an levent kırca'nın prime döneminden daha bile genç bir yaşta. ona rağmen "ne düşündürücem lan kırar geçiririm dümdüz" hallerinden çok uzakta. kaldı ki son gösterilerinde bir şeyler düşündürme derdi de olan bi adam izlenimi veriyor açık açık...
demek ki hayat seni öyle bir yere eviriyor ki eleştirdiğin şeyin ta kendisi haline gelebiliyorsun.
şimdi gelelim asıl meseleye. levent kırca hayatı boyunca kime ne söyleyecekse çatır çatır karşısına çıkıp lafını ağzının içine gömmüştür. sonrasında "ben onu kastetmedim, siz anlamamışsınız" diyeceği hiçbir polemiği yoktur.
bugünkü paylaşımında cem yılmaz'ın açık açık birine bir şey anlatmadığı ortada. ancak bir şeylerle dalga geçmiş olabileceği hissine kapılabiliyoruz.
ama işin kötüsü, hissettiğimiz şeyde levent kırca'nın; en avam skecinde bile böyle bir basitlik kullanmayacağını biliyoruz.
yani ne bir alenen diyeceğini deme duruşu var mesajının, ne de amaçlanan mesajda bir asalet...
cem yılmaz iyi bir komedyen midir? bir zamanlar öyleydi. büyük bir sanatçı mıdır? bu sebeplerden dolayı benim nazarımda hiçbir zaman olmamıştır.
spor ayakkabı kot sakal ve tişörtle yapılan iş
-
kot sakal mı?
dergi cd'lerinden demo oyun oynamış efsanevi nesil
-
benim bunlardan çok var halen. 2001-2008 yılları arasında dergilerden topladığım cdler halen durur. ülen hiçbiriniz bi tane cdlerin fotosunu koymamış. biraz foto görsün gözleriniz allahsızlar!
en önemlisi ise temmuz 2003 pcnet cdsi. içinde bir sürü freeware, linux için araçlar, aylık haberler falan vardı. rise of nations demosu vardı ve çıldırdıydım. 24 dklık half-life 2 videosu olan bir cd de mevcut. cs 1.6'nın demo olduğu günler var. nfs underground, battlefield falan saymıyorum. içinde tatu'nun all the things she said adlı ünlü şarkısının, metallica'nın full albümünün olduğu cdler de var. casino inc ve freelancer gibi oyunlar gerçekten efsaneydi. diğer cdlerle birlikte hepsinin fotosunu çektim. foto
fazla kimse hatırlamaz, o yıllarda e-kolay cd ile hediye internet verirdi. onun bile cdsi durur bende. 10 saatlik beleş kullanımlık e-kolay cdsi
ayrıca elimde bir sürü milliyet gazetesinin ve miço çocuk dergisinin verdiği cdler de mevcut. jumanji, can dostum buddy, gerçek yürek...
ekstra olarak elimde ilk çıktığı günlerden beri duran playstation cdleri var. crash serisi, hugo, driver, twisted metal...