ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ünlü biriyle ilişki yaşamış sözlük yazarları
-
ekşi itiraf'a yazaydım, daha mı iyi olurdu, bilemedim.
vakt-i zamanında kayahan konserinde sahneye atlamışlığım var. yarısında korumalar indirdiydi.
allah bin türlü belamı versin! kayahan ne la? *
americano ile filtre kahveyi ayırt edemeyen insan
-
her ikisinin de hazırlanması teknik olarak perkülasyon denen yöntemle olur. bu yöntemde su yer çekiminin etkisiyle öğütülmüş kahve yatağından geçer ve aşağıdaki bir fincan ya da hazneye akar.
filtre ve americano farkını anlamak için filtre ve espresso farkına bakmak gerek. yöntem ne olursa olsun kahveyi çözmemiz (extraction) gerek. yani kahve içerisindeki bazı çözülebilir maddeleri alıp fincana geçirmeliyiz. espressoda çözünmenin ana iticisi basınçtır. evet, espresso makinelerinde su 9-15 arası değişebilen (bazen 6'ya bile inilir) basınçla öğütülmüş, bastırılmış ve düzleştirilmiş kahve yatağına hücum eder ve kahve (shot) saniyeler içerisinde hazır hale gelir. espressoda su-kahve temas süresi kısadır ve bu basınçla zaten telafi edilmiştir. aynı şekilde kahve su oranı filtre kahvelerde 1/16 civarlarındayken espressoda genelde 1/2'dir. yani az basınç az su kullanılmasını da telafi eder. bu basınçlara elle ulaşılmaz, makine gerekir. bir diğer fark: filtre kahve kalın, espresso ince öğütülür. filtre kahvede suyla temas çözünme aşamasında daha uzun olduğundan çok ince öğütürseniz akış tıkanır ve kahve fazla çözülür. espressoda ise kısa bir sürede max verimi almamız gerektiği ve kanallanmadan kaçındığımız için (genelde beceremeyiz) türk kahvesinden bi tık kalın öğütüm kullanılır. bunun ayarını çok hassas yapmak gerek tabii ama uzun mevzu.
her neyse; bu basınçla hazırladığımız fincan (espresso) damakta yoğun bir şekilde hissedilir. bunu suyla seyreltip tükettiğinizde adına americano diyoruz artık. italya'daki abd askerleri evdeki gibi kahve içmek istiyorlardı ama italya'daki yegane kahve kültürü espressoya dayanıyordu. espressoyu seyreltmek ve daha uzun uzun içmek onlar için pratik bir çözüm oldu. americano sevenler kızacak ama kişisel görüşüm filtre kahveye erişimin olduğu yerlerde americano tercih etmenin gereksiz olduğu yönünde. kahvedeki zarif, floral aromalar (nitelikli) filtre kahvede daha belirgin olma potansiyelindeler. americano'da ise genellikle daha baskın bir gövde ve bitter tadlar ön planda oluyor. şunu da unutmamalı: söz konusu kahve olduğunda istisnalar her zaman var.
ayrıca eğer americano suyun üstüne espresso çekilerek hazırlanıyorsa üstteki krema tabakasından iki içeceği görsel olarak da ayırtedebilirsiniz. tad farkı çok bariz diyenlere aldanmamak gerek. size öyle bir americano hazırlarım ki böyle bir filtre kahve içmedim de diyebilirsiniz. tabii ki kör tadımda.
nitelikli kahve ilmine veya ev demleyiciliğine meraklı arkadaşlar bu kanaldan faydalanabilir.
babayla yapılan bilgisayar diyalogları
-
- baba bak elalemin babasi 276 bin yapiyomus dx-ball*'da sen hala 100binlerde surunuyosun eki eki..
- nerdeymis sen nerden biliyosun?
- sozlukte yaziyo iste.
- e git sen de yaz benim babam 500bin yapiyo o zaman.. ne ki. konsantrasyonumu bozma..
- hmm
kötü günlerde kişiye güç veren sözler
-
duhâ suresi 3. ayette geçen:
"rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da."
sadece 3 meyve seçme şansı olunsa seçilecekler
-
bekçi mülakat sorusu gibi anasını satayım.
hakan bilge
-
çeşitli dergilerde ve sanatlog'da sinema yazıları yazan bir yazar.
film eleştirilerine şu linkten ulaşılabilir.
çanakkale zaferi'nin 100. yılına özel reklam filmi
-
atatürk'le kurtulmaya çalışmalar.
vol: 1
japonya'da kadın üniversiteleri var
-
bilimsizliği japonya'da da olsa gidip buldu adam. helal olsun.
sıla gençoğlu tarzı şiir yazma rehberi
-
gözlerinin ıssızlığında,
bir yerlerde derin
rüzgar hiç olmadığı kadar mütebessim
kalbini kırar gözünü silerim.
ilk kez uzun yola çıkacak sürücülere tavsiyeler
-
direksiyon başında sakın yanınızdaki eşiniz olur kız / erkek arkadaşınız olur kavga etmeyin sözlü münakaşaya girmeyin. sağdan sille atayım derken bir bakmışsınız direksiyonu kırmış şarampole uçmuşsunuz. sağa çekin öyle dövün.
ekşi itiraf
-
şu an sevinçten titriyorum sözlük. çünkü atanıyorum. çünkü, hayatım boyunca halı saha kadrosuna bile alınmayan ben, kadrolu öğretmen oluyorum.. şu an hüngür hüngür ağlıyorum sözlük..
edit: tebrik mesajları yağıyor, ailemden ve etrafımdan bile bu kadar tebrik almamıştım.. çok sağolun, varolun, hep varolun.. :)
acemi asker komutan diyalogları
-
ilk zamanlarda yaşanan bir telefon konuşması;
beholder: alo
ast: astsubay cafer ( agzinin içinde geveleyerek)
beholder: kim?
ast: astsubay cafer ( istifini bozmadan)
beholder: tane tane söyle anlamıyorum
ast: as subay ca fer
beholder: tamam, ne oldu?
ast: sen kısa dönemsin di mi?
beholder: evet!?
ast: uzun dönemlerden birini çaar bakıim.
beholder: olur (yüzzüsce)