hesabın var mı? giriş yap

  • rezalet gibi rezalet. zamanında nasıl yırtınırdık çaylakken yazdığımız 10 entrynin imla kurallarına uyması, anket olmaması, bilgi içerikli olması için. demek kanzuk efendi'nin oğluna torpil yapan rektörden bir farkı yok. aslında olay çok basit. işe birisini alacaksınız. iş için istediğiniz şartlar var. bu adam hiç birini karşılamıyor ama işe alınıyor.

  • şerpa'lar beş yüz yıl önce doğu tibet'ten nepal'e göç etmişler. şerpa sözü, tibet dilinde doğu anlamına gelen ''şer'' ve halk-insan anlamına gelen ''pa'' ekinden oluşuyor. şerpalar yüzyıllardır everest'in eteklerinde hayvancılık ve tuz ticareti ile uğraşırken son 50 yıldır dünyanın dört bir yanından gelen dağcılara destek olmalarıyla adlarını dünyaya duyurdular. yüksek irtifaya alışkın olmaları nedeniyle çok az oksijenle yetinebilmeleri, güçlü olmaları nedeniyle çok iyi yük taşımaları ve soğuğa dayanıklı olmaları sayesinde everest'e çıkmak için bölgeye gelen tüm dağcılar için vazgeçilmez yardımcılar olarak göze çarpıyorlar. kısacası apoletlerinde everest’in zirvesi bulunan dağcıların çok büyük bölümü bu başarılarını tamamen şerpalara borçlular.

  • mandibula dislokasyonu olarak bilinen, çene eklemi kondillerinin temporal kemik eklem yerinden çıkması olarak adlandırılan bir durumdur. tek taraflı ya da iki taraflı olabilir. dört çeşit çıkık tanımlansa da (anterior, posterior, lateral, süperior) genellikle anterior yani öne çıkık daha fazla görülür. travma, distronik reaksiyon, ağzın gereğinden fazla açılması, diş çekimi sırasında, çenenin konjenital bozuklukları, önceden çene çıkığı geçirmiş olmak, epilepsi nöbeti, marfan sendromu ya da ehlers danlos sendromu gibi hipermobilite hastalıkları başlıca sebeplerdir.

    mekanizma olarak; öne (anterior'a) çıkık en çok görülen formdur. öne çıkık genellikle travma olmaksızın ağzın aşırı açılması sonucu gelişir. arkaya (posterior'a) çıkık çoğunlukla çeneye direkt darbe alınmasını sonucu gelişir. üste (süperior'a) çıkık, ağız yarı açık iken çeneye direkt travma alınması sonucu gelişir. süperior çıkık, orta kafatası kaidesinde glenoid fossa kırığı ile birlikte olabilir. hatta süperior çıkık; yedinci sinir felci, intrakraniyal hematom, serebral kontüzyon, serebrospinal sıvı kaçağı, sekinci sinir hasarına bağlı sağırlık ile birlikte olabilir. yana (lateral'e) çıkık çoğunlukla çene kırığı ile birlikte olur.

    klinik olarak, çene çıkığı olan bir insanın konuşması ve yutması çok güçtür. ayrıca çenesinde ciddi bir ağrı hisseder. tanı koymada tongue blade test diğer bir deyişle abeslang testi işe yarar. tahta abeslang hastanın molar dişleri arasına yerleştirilir. hastaya abeslang'ı bükene ya da kırana kadar sıkması söylenir. hasta bu testi yapabiliyorsa sorun yok demektir. bu test her iki taraf içinde yapılmalıdır.

    ayırıcı tanıda; temporomandibular eklem menisküsünde akut kilitlenme, kondil fraktürü, distonik reaksiyon, mandibula fraktürü, temporomandibular eklem dislokasyonu, travmatik hemartroz ve trismus düşünülmelidir.
    görüntüleme çalışmaları; çeneyi yerine oturtmadan önce kırık olup olmadığını anlamak için hastanın mutlaka grafisinin çekilmesi gerekir. kronik çıkık durumlarında grafi istenmeyebilir. gerekli durumlarda hastanın bilgisayarlı tomografisi ya da manyetik rezonans görüntülemesi de istenebilir.

    tedavi: böyle bir hastada öncelikle hastanın abc'sinin değerlendirilmesi gerekir. kapalı redüksiyon öncesi hastaya ağrı kesici ve kas gevşeticilerden verilmesi gerekir (bkz: sedoanaljezi). eğer hastada çıkık ile birlikte kırık varsa ya da hastada kronik çıkık durumu mevcutsa plastik cerrahi konsültasyonu istenebilir.

    iki taraflı çıkık durumunda redüksiyon:
    1-klasik redüksiyon tekniğinde; hasta oturtulur. doktor hastanın karşısına geçer ve hasta ile yüz yüze pozisyonda olur. doktor eldiven giyer ve baş parmaklarını hastanın alt çenesi içine, alt molar dişlerin en arkasına kadar yerleştirir. aşağı ve arkaya doğru basınç uygular.

    2- yatar pozisyon tekniğinde; hasta yatağa yatırılır. doktor ayakta ve hastanın baş ucundadır. doktor yine baş parmaklarını hastanın alt çenesi içine, alt molar dişlerin en arkasına kadar yerleştirir. yine aşağı ve arkaya doğru basınç uygular.

    3- whrist pivot tekniğinde; hasta oturtulur. doktor hastanın karşısında yüz yüze pozisyonda olur. doktor her iki baş parmağını dışardan hastanın çene ucuna yerleştirir. işaret parmaklarını ile ağzı kavrar, diğer parmakları dışardan inferior molarlara yerleştirilir. başparmaklarını hastanın vücudunun baş kısmı yönünde, diğer parmaklarını hastanın ayak kısmı yönünde iktirir.

    tek taraflı çıkık durumunda redüksiyon:
    öncelikle extraoral yani ağız dışından oturtma denenir. hasta oturtulur. doktor ayakta olur ve hastanın arkasına geçer. örneğin hastanın çıkığı sol tarafta ise, doktor nondominant eli yani sağ eli ile arkadan hastanın başını tutar. dominant eli yani sol eli ile dışardan çene kondiline aşağıya doğru basınç uygular. eğer bu yöntem başarısız olursa, doktor bu sefer hastanın ön tarafına geçer. yüz yüze pozisyonda, doktor intraoral olarak yani baş parmağını ağız içine yerleştirerek aşağıya doğru basınç uygular. eğer extraoral ve intraoral bu iki teknik ile çıkık yerine oturtulamazsa her iki teknik bu sefer kombine bir şekilde tekrar denenir. doktorun bir eli intraoral olarak aşağıya doğru basınç uygularken, diğer eli extraoral olarak aşağıya doğru basınç uygular.

    diyet olarak; çene çıkığı yerine oturtulduktan sonra hastanın birkaç gün yumuşak ve sulu gıdalar alması gerekir.
    ayrıca çene çıkığı yerine oturtulduktan sonra hastanın iki hafta boyunca ağzını çok açmaktan kaçınması gerekir. çıkık yerine oturtulduktan sonra hastanın ağrısı için birkaç gün nonsteroid antienflamatuar ilaçlar alması da gerekir.

    edit: kaynak; http://emedicine.medscape.com/

  • kokeni orta asya ya dayanan turk irkinin, yuzyillar boyunca basindan gecen her turlu dini, fiziki ve cografi degisiklige ragmen farkindan bile olmadan halen gerceklestirdikleri, turklerin ilk kabul ettigi din olan samanizm den gelen adetler butunu.

    orn:
    - uzun ugraslar sonucu sahip olunan cocuklara "sati" ya da "satilmis" ismini vermek samanizm den gelmektedir.

    soyle ki: samanizm e gore her iyinin bir kotusu olma durumu* yuzunden her yeni bebek dogan eve ayni zamanlarda olum de ziyarete gelirmis, ve zayif gordugu cocuklari beraberinde gotururmus. bu inanca gore yeni dogan cocuklari olumun pencesinden korumanin en guvenilir yolu cocugu gecici bir sure icin komsulara ya da tanidiklara vermektir. bebek baskalarina verildikten birkac hafta sonra olumun ziyaret edip gittigi farzedilir ve cocuk komsu ya da tanidiklardan sembolik bir hediye karsiligi geri satin alinir. olay itibariyle belli bir sure de olsa satilip geri alinan bu bebeklere "sati" ya da "satilmis" ismi konur.

    gunumuzde her ne kadar aktivitenin kendisi yapilmasa da konulan isim samanizm gelenekleriyle aynidir.

  • amerigo bonasera - ekşi sözlüğe güveniyorum. karmamı ekşi sözlük sayesinde yaptım. ve entrylerimi de bir ekşi sözlük yazarı gibi girdim. aramaya inandım. forum yapmadım. anket başlıklara entry girmedim. gerektiğinde ayar verdim ama diğer yazarların onurunu zedeleyecek bir şey yazmadım. iki serseri iki gün önce bir entrimi kötülemişler. altına ayar bakınızları verip, mealini yazmışlar. sözlüğe girdiğimde gördüm ki entrim geçen haftanın en kötü entrileri listesinde. ben iyi bir ekşi sözlük yazarı gibi moderatörlere gittim. bana illegal hiç bir şeyin olmadığını söylediler. monitörün başında aptal gibi kalakaldım. ve o iki serseri bana smileyli mesaj gönderdi. o zaman dedim ki "adalet için don corleone'ye gitmeliyiz".

    vito corleone - neden moderatörlere gittiniz? neden daha önce bana gelmediniz?

    ab - benden ne istiyorsunuz? herşeye razıyım. ama sizden istediğim şeyi yapın.

    vc - neymiş o?

    ab - o iki serserinin sözlükten uçurulmasını istiyorum don corleone.

    vc- ben bunu yapamam.

    ab - size istediğiniz her şeyi veririm.

    vc - sen uzun zamandır badilistimdesin. ama sen ilk kez bana bir şey danışmak ya da yardım istemek için geliyorsun. başlığıma en son ne zaman entry girdiğini hatırlamıyorum bile. çaylakken sana kefil olmama rağmen. bence artık dürüst olalım. sen badiliğimi asla istemedin. ve bana borçlanmaktan korktun.

    ab - başımın derde girmesini istemiyordum.

    vc - seni anlıyorum. sen ekşi sözlük'te cenneti buldun. karman iyiydi. çok şükela alıyordun. moderatörler seni koruyordu ve sözlüğün kuralları vardı. benim gibi bir dosta ihtiyacın yoktu. ama şimdi yanıma gelip bana "corleone; adaleti sağla" diyorsun. ama bunu saygıyla yapmıyorsun. dostluğunu önermiyorsun. bana "baba" demek bile aklına gelmiyor. onun yerine bana geliyor ve benden sözlükten yazar uçurmamı istiyorsun. değil mi?

    ab - senden adalet istiyorum.

    vc - bu adalet değil ki. sen hala sözlükte yazarsın.

    ab - o halde entryleri kötülensin. benim gibi. bunun için ne ödeyeceğim?

    vc - bonasera; bonasera... bu kadar saygısızca davranman için sana ne yapmış olabilirim? eğer bana dostça gelseydin entrylerini mahveden o serserilerin entrileri kötülenmiş olurdu. eğer senin gibi dürüst bir adam tesadüfen düşman kazansa bile onlar da benim düşmanım olurdu. o zaman senden korkarlardı.

    ab - dostum olur musun? baba...

    vc - güzel... bir gün -tabi o gün hiç gelmeyebilir- senden benim için bişey yapmanı isteyeceğim. ama o güne kadar bu adalet meselesini bir armağan olarak kabul et.

    ab - grazie grazie baba!

    vc - prego

  • başlık: şu an üzerimdekilerin fiyatı 940 tl

    1. adidas adi specific ayakkabı- 165 tl
    french connection kot- 235 tl
    henleys gömlek- 110 tl
    ck boxer- 45 tl
    rayban gözlük- 385 tl

    2. yani üstünde bişi olmasa 5 para etmezsin.

  • annemdi. babamla olan evliliğinde en iyi şartlarda yaşamış, çok iyi bir geliri olan ama kumar tutkusu nedeniyle eve uğramayan kocası yüzünden bir dönem kuru ekmeği ıslatarak yemiş, kocasının iyi kazancına rağmen borç yüzünden elektrikleri kesik evde oturmuş, sonrasında üzerine yapılan evleri boşanırken geri vermiş, rulet ve poker masalarında bir servet bırakan, iflas eden bir kocadan sonra 3 genç kızla tek odada oturmuş, kilidi bile olmayan kapıyı iple bağlamış, geceleri korkuyla sabahlamış ve yoksulluğun dibine vurmuş bir kadın.

    lüksünü bir tarafa bırak, ihtiyaçlarını bile göz ardı ederek, çocuklarını okutmak için didinmiş, bir an önce kurtulmak için boşanırken nafaka bile istemeyecek kadar canından bezmiş, bir zamanlar yaşadığı ihtişamda gözü kalmamış, arkasına bakmamış, ikinci evliliğinde de gülmemiş, paraya pula, takılara, güzel kıyafetlere önem vermemiş, durumu iyiyken bile azıcık bir bükmeyle eğrilebilen çatallar kullanmış, gösterişi hiç sevmemiş, kitap okuyup bulmaca çözmek en büyük zevki olmuş, dedikodulardan, insanlardan uzak durmuş, evli çocuklarının yüklerini bile üzerinden atmamış, daima bir kale olmuş ve 10 yıl savaştığı kansere rağmen gülebilmiş ve kimseyi üzmeden, kimseye ağlamadan, yüzündeki hiç değişmeyen vakur ifadeyle hayata veda etmiş güzel kadın.

  • mekanda 15+ liraya içilen efes.

    hem tadı koyar, hem fiyatı koyar, sonra ikisi birleşip "o paraya bunu mu içiyom" diye bi daha koyar.

    edit: tekelde 15 :d

    2022 edit: anaskm